Jungkook bana güç vermek istercesine elimi tuttuğunda dolu gözlerimle gülümseyerek ona baktım.
"Başın sağolsun bebeğim"
Dedi Rose
Gülümseyerek omzuma attığı elini tuttum.
"Başın sağolsun Lisa"
Dedi Jimin, gülümseyerek onlara karşılık verdiğimde gittiler.
Yanımda dikilen Jungkook'a döndüm.
"Sende git artık Jungkook, bugünden beri benimle birlikte burdasın"
Dedim
"Öyle şey mi olur ? Bende cenaze sahibiyim sayılır. Ölen kişi benim kayınvalidem"
Dedi
Gülerek kollarımı Jungkook'a sardım.
"Teşekkür ederim, sende olmasan..."
Diyerek durdum ve sessizce ağlamaya başladım. Jungkook benden ayrılıp yüzümü elleri arasına aldı.
"İyi tarafından bak, onu affettin, onunla konuştun, niye seni bıraktığını öğrendin, yıllarca içinde biriktirdiğin seni yiyip bitiren herşeyi onun yüzüne vurdun, herşeyi kustun"
Dedi, bende onun yüzünü ellerim arasına aldım.
"İyi ki varsın"
Dedim, Jungkook gülerek burnumu parmakları arasına alıp sıktı.
"Sende iyi ki varsın baş belası"
Dedi, elini iterek gülümsedim.
"Kızım"
Babamın sesiyle kapıya doğru döndüm.
"Baba"
Dedim, babam yanıma gelerek bana sarıldı.
"Duyar duymaz hemen geldim. Başımız sağolsun"
Dedi, babama sarılırken güldüm.
Bugün ne çok gülüyordum öyle...
"Bu haksızlık baba, o beni ikinci kez bırakıp gitti ama benim içim yanıyor"
Dedim gülerek, babam benden ayrılıp gözlerimin altını sildi.
"Sen onu içten içe affetmiştin zaten kızım..."
Dedi
Gözlerimi silerek anlımı öptü.
"...sen çok güçlü bir kızsın"
Dedi, gülümseyip kollarımı babama sardım.
"Senin kızınım"
Dedim
"Evet öylesin"
Dedi saçlarımı severken
•••••
"Ne yesek ya ?"
Dedi Jungkook
"Pizza nasıl olur ?"
Dedi babam
"Baba ya sen gittiğinden beri pizza yiyoruz. Yakında pizza kusacağım!"
Dedi Jungkook
"Niye benim kızım çok güzel yemekler yapardı. Girmedi mi hiç mutfağa ?"
Dedi babam
"Yok. Hanımefendi hep pizza istedi"
Dedi Jungkook
Babam gülerek bana döndü. Gülümsemesi solarken oflayarak elini elimin üstüne koydu.
"Lisa kendini iyi hissedeceksen uyu kızım"
Dedi
"Yok baba, yatmaya gittiğimde herşey daha kötü olur. Düşünmekten uyuyamam ve kafayı yerim sessizce"
Dedim, Jungkook ayağa kalkıp beni de elimden kaldırdı.
"Biz gidelim baba, ben onu hiçbirşey düşünmeden uyuturum"
Dedi Jungkook
"Öyle olsun bakalım"
Dedi babam
"Sen yarın burda olacaksın değil mi ?"
Dedi Jungkook
"Evet birkaç gün daha burdayım. Hiç yoktan Lisa iyi olana kadar"
Dedi babam, Jungkook babamı onaylayarak beni omzuna aldı. Şaşkınca babama bakarken babam güldü.
"Sana iyi geceler baba"
Dedi Jungkook, babamın gülmeleri kahkahaya döndüğünde elini karnına attı.
"Baba ya, birşey söylesene!"
Dedim Jungkook merdivenlerden çıkarken
"Sizede iyi geceler!"
Dedi babam arkamızdan, Jungkook'un odasına girdiğimizde beni omzundan yatağa bıraktı.
"Jungkook aptal mıs-"
Üstüme doğru eğildiğinde sustum.
"N-ne yapıyorsun ?"
Dedim, boynumdan öperek yavaş yavaş çeneme doğru gelirken altımdaki yorganı sıktım.
"Jungkook"
Dedim gözlerimi kapatırken
"Bu akşam düşünmek yok"
Diyerek kulağıma fısıldadı ve elini tişörtümün altına soktu. Eli belimde gezerken tüylerim diken diken oldu.
Bir süreliğine beynimin donduğunu hissettim. O dediğini yapmıştı bana herkesi, herşeyi unutturmuştu.
Dudağımı öperek kendini bana bastırdı.
"Jungkook..."
Dedim kafamı yukarı kaldırarak, Jungkook boynumu öperken tırnaklarımı sımsıkı tuttuğum tişörtüne geçirdim.
Ben nefesimi düzene sokmaya çalışırken o benimle oyun oynuyordu.
"Ne düşünüyorsun ?"
Dedi hırıltılı bir sesle
"Sadece..."
Dedim nefes nefese
"Sadece ne ?"
Diyerek kendini bir kere daha bana bastırdı.
"...sadece seni"
Dedim, Jungkook sırıtarak üstümden kalktı.
Ne yaptığına baktığımda üstündeki tişörtü çıkarttı.
"O halde bu heyecanla sabaha kadar hiçbirşey düşünmezsin, hadi yatma vakti"
Diyerek yatağa girdi.
Hâlâ üstümdeki şaşkınlığı atamazken beni kollarının arasına çekerek üstümüzü örttü.
"İyi geceler..."
Dedi ve kulağıma yaklaştı.
"...küçük lavinia'm"
