-1 YIL SONRA-
Eğilerek Jungkook'un dudağına minik bir öpücük kondurduğumda gözlerini araları
"Sevgilim"
Diyerek beni kollarının arasına çekti.
"Kalk artık şirkete geçmen gerek"
Dedim
"Hiç istemiyorum"
Dedi oflayarak
"Biliyorsun değil mi bugün Kore'ye dönüyoruz"
Dedim
"Biliyorum"
Dedi
"O halde kalk kahvaltı yapalım. Açım!"
Dedim, Jungkook yatakta doğrulduğunda ayağa kalktım.
"Güzelim koltuktaki tişörtümü verir misin ?"
Dedi, koltuğun yanına giderek tişörtünü alıp ona doğru attım.
"Teşekkürler bebeğim"
Dedi üstüne geçirirken
"Hadi elini yüzünü yıkayıp gel kahvaltı yapalım"
Dedim, beni onaylayarak ayağa kalktı. Yatak odasından çıkıp aşağıya indim.
Masaya son kez bakarken Jungkook geldi.
"Otur hadi yiyelim"
Dedim, Jungkook eliyle çenemi tutup sıktığında şaşkın gözlerle ona baktım.
Jungkook gülerek dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
"Şuan aynı bir balığa benziyorsun"
Dedi ve yanağımı öptü. Gülümseyerek oturdum.
Jungkook'ta karşıma oturduğunda kahvaltımızı yapmaya başladık.
"Şirketi devredecek misin ?"
Dedim
"Kore'den devam ederim"
Dedi
"Babamla konuştun mu ?"
Dedim
"Evet, orası sana ait ne istersen yap dedi. Peki sen dans okulunu bırakacak mısın ?"
"Bilmiyorum, minik öğrencilerimi de çok seviyorum ama Kore'yi çok özledim"
Dedim
"Kore'de devam edersin hayatım"
Diyerek elimi tuttu ve öptü.
"Bakarız"
Dedim
"Zarif parmaklarına yüzüğüm ne kadar da çok yakışmış"
Dedi gülümserken, bende gülümsedim.
"Hadi şovu keste kahvaltı yapalım"
Dedim, Jungkook göz devirerek elimi bıraktı.
"Bu ilişkide öküz olması gereken benim, sen değil"
Dedi, ayağa kalkıp masanın üstünden uzanabildiğim kadarıyla yanağını öptüm.
"Şakaydı"
Dedim
"Öyle olsun, bavulunu hazırladın mı ? Akşam 1 gibi Kore'ye uçacağız"
Dedi
"Birazdan hazırlarım"
Dedim
•••••
"Lisaa!"
Koşarak gelen Rose'ye sarıldıktan sonra Jungkook beni zar zor Rose'den ayırdı.
"Uzun bir ayrılıktı"
Dedi Jennie unnim bana sarılırken
"Evet"
Dedim
"Amerika'daki düğünden sonra hiç görüşmedik"
Dedi Jisoo unnim
"Evet"
Dedim
"Evlilik nasıl gidiyor ?"
Dedi Jimin Jungkook'a
"Harika"
Dedi Jungkook
"Bunu Lisa olmadan da soracağım. Düzgün cevap ver hayatımı ona göre ateşe atacağım"
Dedi
Rose Jimin'in koluna vurduğunda Jimin gülümseyerek ona sarıldı.
"Şaka yaptım hayatım"
Dedi
"Kes! Yanımızdan geçen esmere göz kırptığını görmedim sanma"
Dedi
"Aşkım kaç defa söyledim gözüme kramp girdi. Arada sağ taraftaki kendi kendine açılıp kapanıyor"
Dedi
"Bu yalanları annene anlat Park Jimin!"
Dedi
"Bak yine!"
Dedi
"Ee Amerika nasıldı ?"
Dedi Jennie unnim
"O kadar güzeldi ki!"
Dedim
"Oraya tekrar dönmeyecekseniz değil mi ?"
Dedi Rose, Jungkook bavulları yerleştirirken ona baktım. Bana gülümsediğinde Rose'ye döndüm.
"Artık temelli burdayız"
Dedim
Rose gülerek boynuma atladı.
"Harikasınız!"
Dedi
"Hadi binin evde konuşuruz daha Bay Jeon bekliyor"
Dedi Jimin
Hep birlikte babamın gönderdiği limuzine bindiğimizde Jungkook kolunu bana sardı. Kafamı göğsüne koyduğumda Rose elimi tuttu.
"Lisa seni o kadar özledim ki"
Dedi, gülümseyerek Jungkook'tan ayrılıp hemen yanımda oturan Rose'ye sarıldım.
"Bende sizi özledim"
Dedim
"Hey uzaktayız diye sarılamıyoruz ve kıskanıyoruz!"
Dedi Jennie unnim, Rose'den ayrıldığımda onlara öpücük attım. Jungkook beni kolları arasına çekip kafamı göğsüne bastırdı.
"Amerika iyiydi ya, burda karımı 3 kızla paylaşmak beni yoruyor"
Dedi, kafamı göğsünden kaldırıp ona baktım.
"Jungkook onları da kıskanmazsın herhalde"
Dedim
Jungkook göz devirdiğinde kollarımı beline sardım. Araba kısa sürede durup ardından kapı açılınca geldiğimizi anladım. Hızla Jungkook'tan ayrılıp arabadan indim.
Bizi bekleyen babamı gördüğümde gülümseyerek kolları arasına girdim.
"Lisa koskocaman olmuşsun"
Dedi gülerek, babama sıkı sıkı sarılırken arkadan Jungkook'ta bize katıldı.
Babam onu da kolunun altına aldığında arkadan gelen ses bizi bozguna uğrattı.
"Yanınızda banada yer var mı ?"
Evin kapısına doğru baktığımda Bayan Choi'yi gördüm.
