Pizzamdan bir ısırık alırken Jungkook gol attı ve öküz gibi bağırmaya başladı.
"Yaa yemek yiyordum. Sayılmaz!"
Dedim
"Ağlayacaksan oynamayalım sevgilim"
Dedi, göz devirip pizzamı kenara bıraktım.
"Tamam hadi başlat"
Dedim
Oyunun başlamasıyla kapı çaldı. Jungkook'a döndüm.
"Kapıyı açsana"
Dedim
"Açamam sen aç"
Dedi
"Oldu başka! Ben kapıyı açıp gelene kadar sen bana 3 gol atarsın"
Dedi
"Tamam tamam oyunu durduruyorum. Git gel"
Diyerek durdurduktan sonra bana döndü.
"Yoo sen git"
Dedim
"Taş kağıt makas"
Dedi, göz devirip elimi yumruk yaptım.
"Taş...kağıt...makas!"
Dediğimde Jungkook makas yaptı bende kağıt yaptım. Sinirle gözlerimi kapattığımda Jungkook zaferle kollarını yukarı kaldırdı.
"İşte bu!"
Göz devirerek kalktım ve kapıya doğru yürümeye başladım.
"Acemi şansı"
Dedim
"Ne demezsin"
Dediğinde kapıyı açtım.
Babamı gördüğümde gözlerim büyüdü.
"Baba ?"
Dedim şaşkınca
"Nerde kaldınız kızım ya ?"
Dedi
Gülerek dudağımı dişlediğimde kollarını açtı. Hızla kollarının arasına girdim.
"Daha gitmeyeceksin değil mi ?"
Dedim
"Hayır, artık burdayım"
Dedi
"Sevgilim kim gelmi-"
Jungkook'un dediğiyle gözlerimi sımsıkı kapattım. Geri çekildiğimde babamın çatık kaşlarıyla hemen arkamdaki Jungkook'a baktığını gördüm.
"Yani sevgili kardeşim demek istedim"
Diyip beni kolunun altına çekti. Bende gülümseyerek Jungkook'u kafamla onayladım ve babama baktım.
Babam inanmış gibi durmuyordu. Zaten kim bunca zaman büyüttüğü çocuklarının yalan söylediğini anlamazdı ki
"Yalan söylediğinizi anlayacak kadar uzun zaman geçirdim sizinle"
Dedi babam tam da tahmin ettiğim şeyi söyleyerek
Jungkook kolunu omzumdan çekerken sesli bir şekilde yutkundum ve kafamı yere eğdim.
"İçeri geçip salonda beni bekleyin"
Dedi babam otoriter ve bir o kadar korkutucu sesiyle
•••••
"Başlayın"
Dedi babam, ciddiyet beni gittikçe daha da korkuturken Jungkook söze girdi.
"Öncelikle baba herşeyden haberim var. Yani Lisa'nın benim kardeşim olmadığından"
Dedi
Babam bana döndüğünde gözlerimi kaçırdım.
"Ben söylemedim"
Dedim
"Ben Bayan Manoban'dan öğrendim"
Dedi Jungkook
"Ee ?"
Dedi babam
"Baba çıkıyoruz işte"
Dedi Jungkook, gözlerim şaşkınlıktan büyürken ona baktım, babam bunu bekliyormuş gibi gözlerini kapattı.
"Tanrım"
Dedi ellerini şakaklarına koyarken
"Baba bunda kötü birşey yok ki, yasal olarak kardeş sayılmayız. Sadece birkaç kişi bizi kardeş olarak biliyor...birde senin tüm iş arkadaşların"
Sonu mırıldanarak söylemişti ama hepimiz duyduk.
"Ne zamandan beridir ?"
Dedi
"Uzun süredir birlikteyiz"
Dedi Jungkook, babam ellerini saçlarının arasından geçirdi. Sanırım bu Jeon ailesinde genetikti, biri ne zaman sıkışsa ya da sinirlense elini saçlarının arasından geçirirdi.
Babam ayağa kalktığında yere bakan gözlerimi ona çevirdim. İşaret parmağıyla beni işaret etti.
"Sen..."
Demesiyle korku tüm bedenimi sararken ellerimin buz kestiğini hissettim.
"...yarın Amerika'ya uçuyorsun"
Şaşkınca önce babama sonra da Jungkook'a baktım.
"Ama baba-"
"İtiraz istemiyorum-"
"Asla!"
Dedi Jungkook babamı bölerek
Babamın kaşları çatılırken kollarını göğsünde birleştirdi. Jungkook sinirle ayağa kalktı.
"Onu Amerika'ya gönderince bizi ayırabileceğini falan mı sanıyorsun baba ?! Lisa beni seviyor, bende Lisa'yı seviyorum"
Dedi
"Neden lafımı böldün ?"
Dedi babam, Jungkook'u tişörtünden çekerek otutturdum. Babam derin bir nefes alarak yine bana döndü.
"Dediğim gibi sen yarın Amerika'ya gidiyorsun Jungkook'ta orda sana eşlik ediyor"
Kaşlarım çatılırken babama baktım.
"Ne ?"
Dedim
"İnsanların gözü önünde ilişkinizi yaşamanız kolay olmayacak sonuçta ünlü bir iş adamının çocukları olarak biliniyorsunuz eğer medyaya yakalanırsanız bu tüm dünyada büyük olay olur. Bu yüzden yarın ikinizde Amerika'ya gidiyorsunuz ve orda sessiz sedasız yaşıyorsunuz bu süre zarfında da bende sizin kardeş olmadığınızı insanlara yavaş yavaş duyuracağım"
Dedi babam
Gülerek ayağa kalkıp babama sarıldım.
"Teşekkürler baba, teşekkür ederim"
Dedim, babam gülerek saçlarımı sevdikten sonra ondan ayrıldım. Babam hâlâ şaşkınlığını üstünden atamayan Jungkook'a döndü.
"Üniversiteyi orda bitirir bitirmez şirketin başına geçeceksin ne kadar istemiyorum desen bile bunu yapmak zorundasın Jeon Jungkook"
Dedi babam, Jungkook gülerek babamı onayladı. Babam gülümseyerek kollarını ikimize sardı.
