"Çıkarken ararım seni"
Jungkook kalabalığa karıştığında etrafta bizimkileri aramaya başladım. Biri arkamdan omzuma çarpınca o tarafa döndüm.
"Özür- sen şu okulda çarpıştığım kızsın, Lisa değil mi ?"
Dedi
"Evet"
Dedim
"Yanlız mı takılıyorsun ?.."
"Aslında arkadaşlarım-"
Bir anda beni elimden tutup çekmeye başladı.
Şaşkınlıkla birşey demeden ona ayak uydurdum. Sonunda bir masanın yanında durduğunda masadakilerde gözlerimi gezdirdim.
"Lisa tanıştırayım bunlar benim arkadaşlarım. Jackson, Hyunjin, Changbin, Lucas, Mark, Wendy, Somi telefondan kafasını kaldırmayan da Yeri..."
"Memnun oldum"
Dedim herkese
"...çocuklar bu Lisa, kampüsten, aynı bölümü okuyoruz"
Dedi
Herkes memnun olduğuna dair sesler çıkartırken Chris'in zoruyla oturdum. Somi'nin uzattığı bira bardağını alıp gülümsedim.
"Ee aranızda ne var ?"
Dedi Wendy sırıtarak
"Biz arkadaşız. Yani daha olmadık ama sabah kampüste çarpışarak tanıştık"
Dedi Chris
"Sen her kampüste çarpıştığını masamıza otutturmazsın Chris"
Dedi Jackson sırıtarak, yaptıkları imâyı anlamıştım.
"Çocuklar!"
Dedi Somi
"Ben arkadaşlarımın yanına gitsem iyi olur"
Dedim, ayaklanırken pasta üflenmeye geçtiği için gidememiştim. Lanet olsun!
Herkesin alkışları eşliğinde Sehun pastayı üflerken gülerek ona bakmaya başladım. Ahh tanrım çok yakışıklıydı...
Sehun mumları söndürdükten sonra yanında duran kumral kıza yaklaşıp dudaklarını öptü. Şaşkınca onları izlerken herkes bağırmaya başladı.
"Sejeong utanma!"
Diye bağırdı arkalardan biri
Ne yani Sehun'un bunca zaman kız arkadaşı mı varmış ? A-ama gülerek bana bakmıştı, benim yanağımdan makas almıştı, benim saçımı sevmişti, bana göz kırpmıştı!
Gözlerim yanmaya başlarken kapıya doğru yürüyordum ki Jungkook önüme geçti.
"Hey Lisa, nereye ?"
Dedi elindeki içkiyi yudumlarken
Göz göze geldiğimizde, dolmuş gözlerimi fark etmiş olmalı ki kaşlarını çatıp olduğu yerde dans etmeyi kesti biraz eğilip bana yaklaştı
"Neler oluyor ?"
Dedi
"Jungkook..."
Dedim gözümden bir damla yaş akmadan hemen önce
"...lütfen götür beni burdan"
Dedim, Jungkook elimi tutup beni peşine sürüklemeye başladı.
•••••
"Ah be kızım! Söyleseydin bana Sehun'u sevdiğini sana 4 yıldır Sejeong'la birlikte olduklarını derdim"
Dedi Jungkook, karşımdaki denizi izlerken gözlerimi tekrar sildim.
"Dalga geçersin sandım. Onu benden uzaklaştırırsın diye düşündüm"
Dedim, Jungkook elini burun kemiğine koyarak derin bir nefes alırken kafamı gökyüzündeki yıldızlara çevirdim.
"O sürekli bana gülümsüyordu. Bazen gülerek bana göz kırpıyordu. Bir defasında elimi tutmuştu ama sonra defalarca özür diledi. Bir kere de yanağımdan makas almıştı hatta lisede matematikten onun A+ almasını sağladığım için saçlarımı sevmişti"
Diyip Jungkook'a baktığımda hafif bir tebessümle beni izlediğini gördüm.
"Ne, çok mu aptal gözüküyorum ?"
Diyip göz yaşlarımı sildim.
"Tam bir yıkıksın"
Dedi beni göğsüne doğru çekerken
"Ben bilemezdim ki ilişkisi olduğunu..."
"...ne yapacağım Jungkook ?"
Dedim ağlarken, Jungkook ciğerlerine uzun bir nefes çekti.
"Senin için onları ayırabilirim"
Dedi
"Hayır, hayır öyle birşey istemiyorum. Ben Sehun'u unutma konusunda ne yapacağım ?"
Dedim
"Sehun'u mu yok edeyim ne yapayım ?"
Dedi
"Yaa Jungkook! Böyle yapacaksan gidip kızların yanında ağlayacağım!"
Dedim
"Kes! Senin için şu sümüklerine bile katlanıyorum şuan! Bu üstümdeki sümük yaptığın deri ceket ne kadar senin haberin var mı yahu ?!"
Dedi
"Yemedik ceketini!"
Dedim
"Hadi eve gidelim. Banyo yapıp kendine gelirsin"
Dedi
"İyi fikir sen hiç iyi dinleyici değilsin!"
Dedim
Jungkook arabanın üstünden indikten sonra bana döndü.
"Gel hadi"
Dedi, arabanın üstünden atladığım da hemen kollarının arasına düştüm.
Dudaklarımız arasında santimler varken göz göze geldik. Gözlerim birkaç saniyeliğine dudaklarına kaydı. Jungkook benim dudaklarıma bakarken ben onun gözlerine bakmaya başladım.
Yüzünü incelerken bir anda dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Şaşkınlıktan olduğum yerde kıpırdayamazken elini belime atıp beni arabayla arasına aldı.
Tam şuan da annemin beni terk edip gittiği o gün beni bulanın Jeon Min Gyu olmamasını diledim. Kardeşimin Jeon Jungkook olmamasını diledim.
