Gözlerimi açtığımda Jungkook yoktu. Doğrulup etrafa baktım. Banyonun kapısı açıldığında Jungkook havlusuyla banyodan çıktı.
Gözlerim kaslarının üstündeki dövmelerine kaydı. Gözlerimi ordan çekip gözlerine baktım.
"Ne zaman uyandın ?"
Dedim"1 saat önce falan, beni yatağına atmışsın fark etmedim sanma"
Dedi bavulunu açarken, göz devirip kalktım.
"Yatağıma birini atacak olsam asla senin gibi bir aptalı atmam için rahat olsun"
Dedim"Ne yani sen hayatında benim kadar yakışıklı aptal gördün mü ?"
Diyerek kaslarını sıktı. Pazılarına yüzümü buruşturarak baktıktan sonra göz devirip geri yattım."Akıl almaz bir aptalsın"
Dedim
"Velet"
"Cüce"
Dedim ama cüce olmadığını biliyorum sadece o velet lafının altında kalamam!"Dediğine kendinde inanmadın değil mi ?"
Dedi
"Evet ama umrumda değil! Cücesin!"
Diyip tekrar yattım.Jungkook gelip yanıma oturdu ve saçlarımı sevmeye başladı.
"Ah benim aptal veleti-"
Elini itip yatakta doğrulduğumda bana şaşkınca baktı."Neler oluyor ?"
Dedi
"Jungkook bir süre eline koluna sahip çıksan iyi olur"
Dedim
"Nasıl yani ?"
DediAnlasana işte senin bilinmezliğine doğru düşüyorum ve tutunacak tek bir dalım bile yok! Öyle yuvarlanıyorum. Sende yolun sonunda kollarını açmış beni bekliyorsun!
Yataktan çıktım.
"Kızların yanına gidiyorum ben"
Dedim
"Tamam"
Dedi, üstümdeki eşofmanları çıkartmadan otel odasından çıktım.Odadan çıkar çıkmaz elimi deli gibi atan kalbime koydum. Neler oluyor Lisa ? Jungkook hâlâ aynı Jungkook adamın biri gelip sana saçma sapan şeyler söyledi diye gardını mı indireceksin ? Kendine gel!
•••••
İçkimden bir yudum alıp eğlenen insanlara baktım. Son zamanlarda aklım o kadar doluydu ki etraf sessiz olsa da kafamın içindeki sesten bunalıyordum.
Defolup gitmek istiyorum ama nereye gidersem gideyim içimdeki şeytanda benimle gelecek biliyorum.
Yine benimle gelip aklımı karıştıracak."Lisa sana sesleniyorum!"
Rose'ye döndüm.
"Ne ? Efendim ?"
Dedim
"Neler oluyor ? Sürekli dalgınsın bu aralar"
Dedi"Yorgunum sadece"
Dedim, elini alnıma koydu.
"Ateşin falan da yok"
Dedi, gözüm ister istemez kızlarla dans eden Jungkook'a kaydı."Bir dakika!"
Dedi Rose, hızla ona döndüm.
"Sen..."
Dedi şaşkınca, korkuyla gözlerine baktım.
"Ben ne ?"
Dedim"Tabii ya sen Jungkook'u kıskanıyorsun!"
Dedi
"Ne alaka ?"
Dedim
"Jungkook gibi eğlenemediğin için onu kıskanıyorsun değil mi ?"
DediTutuğum nefesi verip rahat bir nefes çektim ciğerlerime gülmeden hemen önce
"Ahh tanrım! Yakalandım"
Dedim
"Merak etme biz ne günler için varız"
Diyip elimi tuttuğu gibi beni kaldırdı."Rose hiç gerek yok böyle iyi"
Dedim ama dinleyen kim ?! Rose elimden beni piste çektiğinde etraftakilere baktım.Her yerde insan vardı her tarafım doluydu ama bu kalabalığın ortasında yapayanlızdım. Etrafımdaki herkes çok sesliydi durmadan konuşuyordu ama her yer sessizdi.
O an kalabalığın arasından Jungkook'la göz göze geldim ve tüm insanlarda sesler de kayboldu. Artık gerçekten bu kalabalıkta yanlızdım etrafta sessizdi. Bir o bir ben vardım.
Korku tüm bedenimi kaplarken hızla bir adım geri çekildim. Bu dünya üzerinde ki tüm erkekler olur ama Jungkook asla olmaz!
Kısa sürede partiden kaçıp otel odama çıktım ve yatağın içine girip yorganı kafama çektim. Arkamdan odanın kapısı açıldı.
Etraf çok sessizdi ama şimdi de kafamın içindeki şeytanlar konuşmaya başlamıştı. Yatağımın kenarı hafif çöktüğünde kafamın içindekiler sustu.
Jungkook yanıma oturmuştu.
"Hep birşeyden korktuğunda yorganının altına girerek kendini dünyadan böylesine soyutlamaya çalışıyorsun ama dışardan bakıldığında hâlâ somutsun Lalisa"
DediYorganı biraz daha kafama çektim.
"O yorganın altından çıkıp bana bu sefer neyden korkup kaçmak istediğini söyle"
Dedi, senden! Sana kapılmaktan...
