0.8

653 50 30
                                    

"İşte gerçek bir tatil"
Dedi Jisoo unnim şezlongda içeceğini yudumlarken, onun bu haline gülerek havuza girenlere baktım.

"Ayy iyi ki kaçırılmışız yoksa babamlar bizi asla birlikte böyle bir tatile göndermezdi"
Dedi Rose, onun dediğiyle güldüm ama aklım hâlâ o yaşlı adamdaydı.

Kızı öldüğünden dolayı delirmiş gibiydi ve haklı olarakta dünya üzerindeki tüm erkeklerden nefret edip kızları korumaya çalışıyordu.

Hatalı değil dersem yanlış olur çünkü bizi kaçırması ve hapsetmesi hatta bize silah doğrultması yanlıştı ama kötülüğümüz için yapmamıştı. Pişman olacağımız şeyler yapmamamız için bizi kapatmıştı oraya

Jungkook elimdeki içeceğimi alıp kafasına diklediğinde sinirle kalçasına tekme attım. Tam dibime gelip yavru köpek gibi kafasını salladığında üstündeki tüm su etrafa saçıldı.

"Ya Jungkook!"
Dedi Rose sinirle, Jungkook ayak ucuma oturarak benim havlumu alıp üstüne sardığında doğrulup ona biraz daha alan verdim.

"Jungkook..."
Dememle bana baktı, hâlâ içeceğimi içiyordu.
"...o yaşlı adam ne oldu ?"
Dedim
"Şikayetçi oldum"
Dedi

"Jungkook avukatla konuşup anlaşmaya varsanız. Mesela onu huzurevine göndermek şartıyla içerden çıkarabilirsin"
Dedim
"Lisa niye bu adama bu kadar taktın ?"
Dedi

"Ne bileyim ? Hayat zaten yapacağını yapmış ona bırak bari biz yardımcı olalım"
Dedim
"Kızı için bende üzüldüm ama kimsenin çocuğunu alıp da aylarca bir yere kilitleyemez"
Dedi

"Jungkook~"
Diyerek dudak büzdüğümde göz devirdi.
"Sence ben o yaşta birini yıllarca hapiste tutacak kadar kötü biri miyim ? 4 ay içerde yatıp çıktığında da huzurevine gitmesi şartıyla anlaşmaya vardım"
Dediğiyle ona sarıldım.

"Sen harikasın!"
Dedim, yaptığımın farkına vardığımda geri çekilip boğazımı temizledim.
"Yani senin de o adama üzüldüğünü biliyordum"
Dedim

Jungkook gülerek ayağa kalktı.
"Hadi havuza girelim ve nefes tutma yarışı yapalım belki yanlışlıkla altta ölürsün"
Diyerek sırıttı.
"Ölürsem dayanmazsın"
Diyip altımdaki şortu çıkarttım.

"Huzura ererim"
Dedi
"Yalancı"
Diyip yavaş yavaş suya girmeye başladım.
"Tanrım çok soğuk!"
Dedim
"Hadi bu kadar korkak olma bir anda gir işte suya"
Dedi

•••••

Ayağımın altındaki Seul'e bakarken odaya Jungkook girdi.
"Camın önünde ne yapıyorsun rapunzel ?"
Dedi dalga geçerek

"Prensimi bekliyorum"
Dedim
"Geldim işte"
Dedi, göz devirip yatağıma oturdum.
"Senden olsa olsa bukalemun olur"
Dedim

"Olsun o da bir seçenek. Pascal'ı severim"
Diyip yatağına uzandı. Onun bu haline gülüp yatağa uzandım ve onun yan profilini izlemeye başladım.

Bana döndüğünde göz göze geldik.
"Sana birşey diyeyim
mi ?.."
Dedi
"Hmm ?"
Dedim
"...bize hiç benzemiyorsun, gözlerin bizimki gibi değil çok farklısın, bazen kardeşim olmadığını düşünüyorum"
Dedi

Zorla da olsa güldüm, Evet diyemedim. evet kardeşin değilim başka bir kadının kızıyım beni yıllar önce terk ettiğin de baban buldu diyemedim. Öylece güldüm.
"Babam anneme benzediği söyledi ama annemi az çok hatırlıyorum."
Dedi

"Bakarsın kardeşin olmadığım ortaya çıkar"
Dedim şakaya vurarak
"Keşke..."
Dedi Jungkook ciddiyetle
"...keşke kardeşim olmasaydın"
Yutkunarak yatakta doğruldum ve gözlerimi gözlerinden ayırdım.

"Saat çok geç olmuş ya!"
Dedim
"Evet ama bizimkiler hâlâ aşağıda partiliyor"
Dedi
"Bunların yorulma denen şeyden haberleri yok sanırım"
Dedim

"Sende çok erken yoruluyorsun sanki 90 yaşındasın"
Dedi Jungkook, gülümseyerek esnedim.
"Yatsam iyi olur. Bu 90'larının başındaki kadının uykusu geldi"
Dedim

Jungkook gülerek ışığı kapattığında etrafı aydınlatan tek şey gece lambalarımızın loş ışığıydı. Yorganımın altına girdiğimde Jungkook'da girdi.

"Lisa babamla tatile gittiğimiz günleri hatırlıyor musun ?"
Dedi Jungkook, gülerek Jungkook'u onayladım.
"Yatağından başka yerde yatamazdın günün sonunda da gelip sürekli benim yanımda yatardın"
Dedim

"Güzel günlerdi"
Dedi
"Bir de bana sor! Sabah hep yerde uyanan ben oluyordum!"
Dedim

Jungkook güldüğünde yüzünü inceledim. Bana baktığında başka tarafa döndüm.
"Ama yine de güzel günlerdi"
Dedim

~LAVİNİA~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin