Birayı doldururken Jungkook'a baktım. Bıkmadan usanmadan saatlerce kızlarla dans edebilen tek varlık olarak skorlar kitabına girmesine dakikalar kalmıştı!
"Ona niye böyle bakıyorsun ?"
Dedi Bambam, doldurduğum birayı adamın önüne bırakarak ona döndüm.
"Çünkü beni sinir ediyor"
Dedim
"Pek sinir olmuş gibi değilsin"
Dedi
"Ne saçmalıyorsun Bambam ?"
Dedim
"Kıskanmış gibisin"
Dedi
Göz devirerek gülümsedim.
"Sana birşey diyeyim mi o masadaki bardağı bile kıskanırım ama o varlığı kıskanmam"
Dedim
"Öyle olsun bakalım"
Dedi
Bambam içeri gittiğinde yanıma Minnie geldi. Jungkook bizim olduğumuz tarafa baktığında Minnie'ye göz kırptı. Minnie'ye döndüğümde sırıttığını gördüm.
"Ne oluyor ?"
Dedim
"Bana numarasını verdi"
Dedi
"Kaşla göz arası ne zaman verdi ?"
Dedim şaşkınca
"Tuvaletin önünde karşılaştığımızda beni duvarla arasına aldı ve buramı öptü"
Diyerek heyecanla dudağının hemen yanını gösterdi.
"Öper, öper tabii. Beyefendinin öpmediği kız kaldı mı ki ?!"
Dedim
"Ya öyle deme, beni incitmeye korkarmış gibi öptü. Ahh Lisa! O kadar hoş biri ki, kalbim artık Jungkook Jungkook diye atıyor"
Dedi elini kalbine koyarak, kaşlarımı çatarak Jungkook'a baktım.
Ceketini alarak bu tarafa doğru gelmeye başladığında gözlerimi ondan çekerek elimdeki bardağı temizlemeye devam ettim.
"Bebeğim yarın akşam Charlie'nin yerinde, ne zaman müsait olursan bana yaz gelip seni alırım"
Diyerek Minnie'ye göz kırptı.
"T-tamam"
Dedi Minnie
Jungkook gittiğinde Minnie heyecanla koluma vurmaya başladı.
"Gördün değil mi ? Bana randevu verdi hemde bebeğim dedi. Lisa öleceğim heyecandan!"
Dedi
"Jungkook'un seni sevebileceğini düşünüyor musun gerçekten ? Jungkook dakikada bir kız değiştiriyor"
Dedi Sorn
"Bakarsın bana aşık olur"
Dedi gülerek
"Kendini kandırma Minnie gün içinde senden daha güzel kızlara randevu veriyordur emini-"
"Kızlar keser misiniz ?"
Dedi Bambam, telefonumu çıkartıp Chris'i aramaya başladım.
-Efendim Lisa
+Düşündüm de...teklifini kabul ediyorum
-Gerçekten mi ? Durup dururken ne oldu ?
+Ne olduğunu boşver, yarın Charlie'nin yerinde buluşalım. Orayı biliyorsun değil mi ?
-Evet kampüsten arkadaşlarla birkaç defa gitmiştim. Meşhur bir yer
+Tamam orda görüşürüz
•••••
"Siz bu aralar çok garipsiniz. 2 gün iyi oluyor 1 hafta kötü oluyorsunuz"
Dedi babam
"Birşey olduğu yok baba"
Dedim
"Bu sessiz yemeklerin açıklaması ne o zaman Lisa ? Siz atışmadan 5 dakika rahat yemek yememe izin vermezdiniz ne oldu ?"
Dedi
"Rahat ye diye susuyoruz işte baba"
Dedi Jungkook
"Yıllarca o kadar dil döktüm o zaman niye rahat yiyeyim diye izin vermediniz ?"
Dedi babam, kapı çaldığında kurtulmanın verdiği rahatla gülümsedim.
Hizmetli kapıyı açtıktan sonra gelen seslerle kaşlarımı çattım.
"Hanımefendi içeri böyle dalamazsınız"
Arkaya dönüp baktığımda o kadını gördüm.
"Jeon Min Gyu kızımı bana geri vereceksin!"
Babam hızla ayağa kalkarken Jungkook'la göz göze geldik.
"Ne cürretle evime böyle dalarsın ?!"
Dedi babam sinirle
"Kızımı geri istiyorum!"
Babam ikimize döndü.
"Odalarınıza"
Dedi
"Baba-"
"Jungkook odana!"
Dedi babam sinirle
Ben önden giderken Jungkook'ta arkamdan geliyordu.
"O kadının kızı kim ?"
Dedi merdivenlerden çıkarken
"Bilmiyorum"
Diyerek kestirip attım.
Jungkook yanımdan geçerek odasına girdiğinde bende merdivenlerin başından onları izlemeye başladım.
"Çocuğu doğurmakla anne olunmuyor bunu aklına sok!"
Dedi babam
"İstediğin kadar bu düşünceyi savun ama öyle de böyle de Pranpriya benim kızım!"
Dedi
"Onun adı Lalisa ve o benim kızım"
Gözümden akan yaşı sildim.
"Ne kadar komiksin-"
"Asıl komik olan sensin! Gecenin bir saattinde mülküme izinsiz girip kızımı almak istiyorsun, polis çağırmadan önce hemen defol"
Dedi babam
Gözlerimi silerek odama girdim. Kapımın arkasına oturduğumda bacaklarımı kendime çekerek sessizce ağlamaya başladım.
