MERHABALAR:)) DÜN BÖLÜM ATAMADIM YOLLARDAYDIM KUSURA BAKMAYIN.
YORUM YAPMAYI VE OY KULLANMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN:))
***
"Sen şimdi diyorsun ki beni hazırlayın."
"Evet, nolur yardım edin ya. Ama bu sefer geçenkinden de güzel olmam gerek."
Akşam Mirzan ile buluşacağım için hazırlanmam gerekiyordu. Ama denediğim hiçbir kombin hoşuma gitmemişti.
Telefonun diğer ucundan birkaç hışırtılı sesten sonra Selim konuşmaya başladı.
"Ben geliyorum birazdan. Senin için kendi dolabımdan birkaç parça getireceğim."
Sevinçle yerimden doğruldum. "Sen varya adamsın adam. Seni doğuran anaya kurban olayım ben."
"Tamam lan abartma. Bunları bana da aşiretten birini bul diye yapıyorum." Gülerek konuşan Selim'e göz devirerek cevap verdim.
"Bulurum ben sana bulurum. Ben duşa giriyorum sen de çabuk ol. Öykü'ye de haber vereceğim daha."
Selim sinirli bir nefes vererek konuştu. "Gelmez o. Balığı ölmüş."
Şaşkın bir şekilde bekledim birkaç saniye
"Ne Öykü'nün balığımı vardı?"
Aslında gayet normal bir olaydı. Ama Öykü genelde konuşmayı çok sevdiği için her şeyinden haberdar olurduk. Bunu söylememesi sinirimi bozmuştu.
"Bilmem. Ben de yeni öğrendim. Neyse boşver sen onu geliyorum ben birazdan. Sen duşuna gir."
Telefonu kapatır kapatmaz duşa doğru adımladım.
"Nereye böyle küçük prens?"
Kuzenimin sesini duymamla birlikte irkilip ona doğru döndüm. Ne ara geldiğini anlamasamda telaşla konuştum.
"Ercan abi. Ne ara geldin?"
"Oldu biraz. Geldiğimden beri odandan çıkmadın ben de sana bakmaya geliyordum şimdi."
"Telefonla konuşuyordum abi, fark etmedim. Sen geç istersen içeri ben duşa gireceğim çıkınca geleyim yanına."
Ercan abimi gönderir göndermez duşa girdim. Bir bu eksikti.
Şimdi gideyim desem on saat sorguya çekilirdim. Abim olmadığı için abilik görevini kuzenlerim üstlenmişti.
Hele şimdi süslenip de bir erkekle buluştuğumu öğrenseler mahvederlerdi beni.
Çözüm arayan düşüncelerimle birlikte durulanarak duştan çıktım.
Banyonun kapısını hafif aralayarak önden kafamı uzatıp etrafın müsait olup olmadığına baktım. Boş koridordan koşar adımlarla odama ilerledim.
Üzerimi giyinir giyinmez Selim'e mesaj attım.
Yusuf : Ercan abim gelmiş. Geldiğinde iyi bir yalan bul. Yoksa diğer türlü çıkamam ben bu evden.
Selim : O iş ben de. Sen sadece bana uy yeter.
Yusuf : Kralsın sen, harikasın lan.
Selim : Biliyorum;)
Telefonu kapatıp içeri girdim. Ablam ve Ercan abi konuşurlarken ben de tekli koltuklardan birine oturdum.
"Yüzünü gören cennetlik valla Yusuf. Ne zamandır adam akıllı yanımıza geldiğin yok. Anam söyledi, konağa gidiyormuşsun habire."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAŞ ŞEHRİN MUCİZESİ
Teen FictionYusuf, Mardin'de yaşan interseksüel bir birey olmanın zorluğuyla uğraşırken, hiç beklemediği bir olayla karşılaşır. Normal geçtiğini düşündüğü doktor randevusunda, bölgedeki en meşhur ağanın oğlundan hamile kalır.