Bölüm 30

3.1K 219 31
                                    

MERHABALAR:;)) MSÜ SINAVINDAN SONRA DİREKT SINAV HAFTASINA BODOZLAMA DALDIĞIM İÇİN BÖLÜM YAZAMADIM. KUSURA BAKMAYIN.

*Yüz bin okunma olmuş. Aşırı mutlu oldum. Kutlamayı sonraki bölüme sakladım😉*

KEYİFLİ OKUMALAR🤍

***

"Yusuf, şöyle yapma. Zor duruyorum tekrardan atlayacağım şimdi üzerine."

Mirzan'ın ciddiyetle söylediklerine karşı kollarımı hızla bedenime siper ettim.

"Git be, sapık herif. Senin yüzünden sesim kısıldı zaten. Ayrıca ne yapmışım ben?"

Elindeki dosyaları yatağın üzerine fırlatıp yavaşça yanıma doğru adımladı.

Onun her bir adımında ben geriye doğru adımlıyordum. Bu durum benim banyo kapısına sırtımı yaslamamla son buldu.

"Beni bornozla karşılıyorsun."

Gözlerim dehşetle büyürken asla dinmeyen libidosuna hayran kaldım.

"Kusura bakma Mirzan Ağa. Biz normal insanlar duştan çıkınca bornoz giyer öyle dolanırız. Çıplak mı çıkayım?"

Son söylediğim şey gözlerinin daha fazla koyulaşmasına neden olmuştu. Elini belime atarak beni kendine doğru yasladı. Nefesini kulağımda ve boynumda hissederken gözlerimi açık tutmak için büyük bir çaba sarf ediyordum.

"O kadar güzelsin ki, aklımı yitirmeme yol açıyorsun."

Kalbim hızlanmaya başladığında ağına düşmemek için çok büyük çaba sarf ediyordum. Daha yeni olsa bile kalbim ilk günkü tazeliğiyle seviyordu onu. Ve onunda aynı şeyleri hissettiğini biliyordum.

Her ne kadar ona hayır desemde hormonlarım bana karşı geliyordu. Daha dün gece sesim inlemekten kısılasıya kadar yapmış olmamıza rağmen bir türlü yeterli gelmiyordu. Şu an beni kucaklayarak yatağımıza götürse karşı koymadan onun için aralardım bacaklarımı.

"Teşekkür ederim ama biraz uzaklaşırsan sevinirim. Babamlar gelecek birazdan, senin aklın hâlâ farklı yerlerde."

Kaslı kollarından zor da olsa kurtulmayı başararak hızla dolabımıza ilerledim.

Bugün babamlar, Edip babam için geçmiş olsuna geleceklerdi. Bu yüzden uyandığımdan beri bir gerginlik vardı üzerimde. Dilan ablam ve annemin nerde ne yapacakları belli olmazdı. Bu yüzden utanmaktan alıkoyamıyordum kendimi.

"Aklımı o yerlere çeken sensin ufaklık."

Düşüncelerimi bölen sese cevap vermedim. Verirsem kısılan sesim artık hiç çıkmazdı çünkü.

Mirzan yatağa fırlattığı dosyasını eline alarak "Yarın doktor randevumuz var. Şirketten erken gelirim, tek gitme." diye konuştu.

Duyduklarımla hevesle, pantalonumu kalçamdan yukarıya doğru çekerken ona döndüm. Bakışları anında kalçamdan gözlerime kaydığında gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Sapık herif.

Uzun zamandır aklımdan geçirdiğim ve çok istediğim şeyi hevesle dile getirmek amacıyla araladım dudaklarımı.

"Git gel yapma istersen. Ben şirkete geleyim, ordan beraber gidelim. Olur mu?"

Sunduğum fikir onun da hoşuna gitmiş olacak ki üst dudağı yukarı doğru kıvrıldı.

"Tamam o zaman, gelirsin öyle gideriz."

Kabul etmesiyle genişçe sırıttım. Bu yakışıklı adamın yalnız olmadığını herkese göstermeliydim.

Düşüncelerimden sıyrılıp dolaptan üstüm için de bir şeyler ararken bakışlarım şişmeye başlayan karnıma kaydı. Bir süre hiç büyümeyecek sanmıştım ama beklediğimin aksine birden büyümüştü.

TAŞ ŞEHRİN MUCİZESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin