MERHABALAR:;) KEYİFLİ OKUMALAR:;)
***
"Annemle konuştum güzelim. Tahmin edeceğin üzere anlattıkları hep aynı şeyler."
Kafamı yasladığım omzundan yavaşça kaldırarak gözlerimi onunkilerle birleştirdim.
Ela gözleri mahcup bir ifadeyle yüzümde dolanıyordu. Elimi yanağına getirerek sakalını yavaşça okşadım.
"Ne kendi annemi ne de senin anneni affedebileceğimi düşünmüyorum. Daha doğrusu böyle bir şeyi istemiyorum bile. Canım çok yandı Mirzan. Elimde olmadan geleceğimle oynadılar. Eğer biz birbirimizi sevmeseydik olayların gidişatı böyle olmayacaktı biliyorsun değil mi?"
Mirzan usulca başını sallayarak yanağında dolaşan elimi durdurdu. Elimi dudağına denk getirip yavaşça avuç içime ufak buseler kondurdu.
Bir süre sessizce elimi öptükten sonra boğazını temizleyerek konuştu. "Seni yormayacağım. Sakin bir hamilelik geçirmeni istiyorum. Hem bebeğimiz hem de sen dertten tasadan uzak olacaksınız. Annem ve onun saçmalıkları ile senin yerine ben ilgileneceğim. Fütursuz davranışlarının huzurunuzu bozmasına izin vermem. Ayrıca daha senin ailen var. Annen bir şeyleri anlasa da henüz bilmiyor. Annen ve baban bu durumu öğrenirken yanında olacağım ki sana kimse bir şey yapamasın."
O konuştukça kendimi biraz ezik hissetmiştim. Tüm zorlukları onun üstüne yükleyip kenarda sefa sürme fikri bana hiç uymuyordu. Düşüncelerimi duymuşçaşına tekrardan konuya girdi.
"Yanlış anlama, amacım seni güçsüz göstermek değil. Senin daha fazla üzülmeni istemiyorum. Sen bebeğimizi korurken ben de seni koruyacağım. Anlaştık mı?"
Gülümseyip dudaklarına ufak bir buse kondurdum. "Müdahale etmem gereken yerlerin varlığından haberdarım. Her şeyi senin üzerine yıkamam. Ama karnım burnumdayken de milletle kavga edemem yani." Son söylediğim şeyle birlikte gür bir kahkaha attı. O gülerken kısılan gözlerine aşk yaşıyordum bende.
Bir insan evladı nasıl aynı anda hem karizmatik hem de sevimli olabilirdi ki?
İçimden gelen anlık istekle genişçe kıvrılan dudaklarına yaklaşıp dilimle birlikte sulu bir öpücük sundum.
Anında öpücüğüme karşılık veren Mirzan, belimde olan kollarını sıkılaştırdı.
Bacaklarım iki yana açık bir şekilde ona dönük kucağında oturuyordum. "Biraz daha yaramazlık yapsak sorun olmaz bence."
Üst dudağımı sertçe emerken, dilini aralanan ağzımdan içeriye yolladı. Mayhoş tadı hisseder hissetmez ağzımdan ufak bir inilti çıkmasına engel olamadım.
Dillerimiz birbiri ile dans ederken elleri rahat durmuyor ve kalçamda dolaşıyordu.
Nefessiz kalmamın etkisiyle sesli bir biçimde dudaklarımızı ayırdım.
Nefesimi düzenlemeye çalışırken afallamış bir ifadeyle yüzünü inceledim.
Ela gözleri koyulaşmış, kuzgini saçları anlına dökülmüştü. Gözlerim dudaklarına kaydığında kendi ıslaklığımı orada görmek hoşuma gitmişti.
Eğilip tekrardan bir öpüşme başlatacakken, Mirzan aniden boynuma yönelmişti.
Boynumda hissettiğim ıslaklık ile belim aniden gerildi. Boynumun her köşesini yalıyor ve yaladığı yerleri yoğun bir şekilde emiyordu. Kafamı yana doğru eğerek emmesi için yeni alanlar sunuyordum.
Aldığım zevkten dolayı kalçamı altımda hissettiğim sertliğe doğru sürttüm. Sürtünmenin etkisiyle ağzımdan ince bir inilti koparken, Mirzan anlık duraksadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAŞ ŞEHRİN MUCİZESİ
Roman pour AdolescentsYusuf, Mardin'de yaşan interseksüel bir birey olmanın zorluğuyla uğraşırken, hiç beklemediği bir olayla karşılaşır. Normal geçtiğini düşündüğü doktor randevusunda, bölgedeki en meşhur ağanın oğlundan hamile kalır.