TAŞ ŞEHRİN MUCİZESİ

Bölüm 31

Mirzan'ın güçlü kolları arasında adeta erirken aletinin duvarlarımı parçalamasına zevkle izin veriyordum.

Büyük kemikli eli penisimi her çekişinde altında eriyordum.

"Daha sert-ahh."

Arsızca tekliflerim onu daha fazla azdırırken dediklerimi itirazsız yerine getirmekte gecikmiyordu.

Belimi kavrayarak hem kendisini bana itiyor hem de kalçamı kendine doğru çekiyordu.

"Diğer deliğini de becermemi ister misin ufaklık?"

Kafamı sallayarak bedenimi zevkin doruklarına bıraktım.
Onayımla birlikte aletini deliğimden çıkarıp aletini vajinama hizalayıp hızla içime girdi.

"Mirza-ahh!"

Vuruşları sertleşmeye başlamışken derinlerden gelen bir sesle afalladım.

"Yusuf?"

"Yusuf, iyi misin oğlum?"

Kendime geldiğimdeyse her şey uçmuştu. Beni zevkten ağlatan kocam bir anda yok olmuştu.

Gözlerimi açtığımda yatak odamızda tek başıma olduğumu fark ettim. Birkaç saniye gerçeklik algımı kontrol etmek amaçlı etrafıma bakındım. Az önce erotizmin dibine vuran bir rüya görmüş olmalıydım.

Kapının sertçe tıklatılmasıyla kalkık aletime bakarak "siktir ya." diye mırıldandım.

"Yusuf, giriyorum bak. Korkutma beni."

Halide ananın endişeli sesine karşılık gözlerim dehşetle açılmıştı. Beni bu halde görmemeliydi. Yere doğru sarkmış çarşafı belime doğru çekerken hızla cevapladım onu.

"Dur! Gelme ana."

"Yusuf, sonunda duyabildin."

Kalbim telaşla çarparken nefes alışverişim anın heyecanıyla hızlanmıştı.

"Şey, ben duşa girmiştim. Müsait değilim şu an."

Kapının ardında oluşan birkaç saniyelik sessizlikten istifade hemen ayağa kalktım.

"Üstünü giyin de gel o zaman. Kahvaltı hazır."

"Tamam, tamam gelirim. Giyinip geliyorum hemen."

Halide ana birkaç şey daha mırıldanıp gittiğinde rahat bir nefes çektim içime. O şekilde yakalansaydım muhtemelen bir daha yüzüne bakamazdım.

Sakinleştikten bir süre sonra banyoya giderek hızlı bir duş aldım. Rüyanın etkisinden çıkmam için soğuk bir duşa ihtiyacım vardı ama kolay hastalanan yapım yüzünden buna cesaret edemedim.

Kısa tuttuğum duşun ardından giyinerek çıktım odadan.

Bugün biraz fazla özenmiştim görünüşüme. İlk defa Mirzan'ın iş yerine gidecektim ve güzel görünmek istedim.

Avluya çıktığımda masanın kurulmuş olduğunu ve herkesin toplandığını gördüm. Mirzan normalde kahvaltıya kalsa da bugün toplantısı olduğu için erken gitmişti.

"Günaydın herkese." Yüzümdeki gülümsemeyle masadakilere selam vererek yerime geçtim. Mirzan olmadığı için yanım boştu. İçim burkuldu birden. Onun yokluğu düşünmek bile istemiyordum.

Masadaki kahvaltılıklara şöyle bir göz geçirip canımın en çok istediğine uzanarak tabağımı doldurmaya başladım. 

Herkes kendi halinde kahvaltısını yapmaya başlamıştı. Sakin geçen kahvaltı faslını tıka basa karnımı doyurmuş bir şekilde sonlandırdım.