MERHABALAR:)) DUYURU BÖLÜMÜNDE DE BELİRTTİĞİM GİBİ BÖLÜM ARALIKLARI İKİ GÜNDE BİR OLACAK ŞEKLİNDE BELİRLENDİ. BİR DEĞİŞİKLİK OLURSA İNSTAGRAMDAN HABERDAR EDERİM SİZLERİ.
İNSTAGRAM : @ladybluel
YORUM YAPMAYI VE OY KULLANMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN KEYİFLİ OKUMALAR:;)
***
Hastane odasında sadece üç kişiydik. Mirzan, ben ve Halide hanım.
Kafam o kadar bulanıktı ki ne düşünmem gerektiğini bile bilmiyordum.
Resmen hamileydim. Ve ben bebeğini taşıdığım adamla daha, az önce sevgili olmuştum. En önemlisi ise bu durumu aileme nasıl söyleyecektim.
Hiçbir suçum olmamasına rağmen beni suçlayacaklarına adım kadar eminim. Muhtemelen öldürmek bile isteyeceklerdi.
Bu düşünceyle gözlerim istemsizce doldu. Daha on dokuz yaşındayken elimde olmayan bir sebepten dolayı öldürülecektim resmen.
Halide hanım üzgün bir sesle konuştu. "Yusuf ağlama artık, lütfen."
Nefret dolu bakışlarımı ona yöneltip çemkirircesine konuştum. "Öldürülecek bir insan napsın ha? Zil takıp oynayayım mı?"
Mirzan elini belime koyarak yavaşça okşadı. "Öyle bir şey olmayacak Yusuf."
Gözlerimden yaşlar akarken ona dönüp çatallaşmış sesimle konuştum. "Bunu öğrendiklerinde öldürmek isteyecekler ama."
Halide hanımın ani çıkışıyla birlikte irkilerek ona baktım. "Yeter Yusuf. Burda tek günah keçisi ben değilim. Olanlardan annenin de haberi var."
Ben işittiklerimle sarsılırken, Mirzan kalın sesiyle annesine karşılık verdi. "Bağırma ona. Yaptıklarından sonra biraz utanman olsun!"
İsyan edecek gücüm bile kalmamıştı neredeyse. Kafam allak bullaktı. Aslına bakarsanız annemin bu işte olmasına pek şaşırmamıştım. Ama başkasından duyunca yine de kötü olmuştum işte.
Annemim beni ilk defa birine anlatmasının altında iyi bir niyet çıkacağını düşünmemiştim hiçbir zaman. Ama bu kadar ileri gideceğini de düşünmemiştim. Neden yaptığını anlamak pek zor değildi malesef. İşin ucunda aşiretten bir torunu olacaktı. Tabii eğer doğabilirse.
Mirzan gerginlikle derin bir nefes verip kafasını geriye doğru attırdı. "Peki polise ne diyeceksin anne? Yusuf bu olanlardan sonra senden şikayetçi olsa ne yapacaksın?"
Halide hanım kendinden emin, sert sesiyle konuştu. "Böyle bir şey olmayacak. Ben ikinize de iyilik yaptım. Bunları burda konuşmayacağız. Konakta her şeyi anlatırım."
Halide hanım cevap vermemize fırsat tanımadan odadan ayrıldı.
O gider gitmez endişeli gözlerle Mirzan'a döndüm. "Mirzan ben konağa gitmek istemiyorum ki. Eve gitmem lazım."
Mirzan sıkıntılı bir nefes verip kollarını belime sardı. "Merak etme güzelim. Sadece gidip neler söyleyeceğini dinleyeceğiz. Sonrasında ben seni eve bırakacağım. Tamam mı?"
Göğsüne sığınarak ellerimi sırtına koydum.
Dudağımı istemsizce bükerek gözlerine baktım. "Tamam o zaman."
"Şöyle yapma." Mirzan dişlerinin arasından fısıldarken anlamsızca yüzüne baktım. "Ne yapmayayım?"
Gözleri dudaklarımda gezerken koyulaşan elalar dikkatimi çekti. "Dudaklarını büzme yavrum. Öpesim geliyor." Söyledikleriyle birlikte gülüşüm büyürken yüzüne doğru yaklaştım. "Seni durduran ne?" Aniden dudaklarıma baskı uygulayan dudaklarla afallayıp, karşılık vermeye çalıştım. Tadı o kadar güzeldi ki, az önce hüngür hüngür ağladığım anları bile unutturuyordu bana.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAŞ ŞEHRİN MUCİZESİ
JugendliteraturYusuf, Mardin'de yaşan interseksüel bir birey olmanın zorluğuyla uğraşırken, hiç beklemediği bir olayla karşılaşır. Normal geçtiğini düşündüğü doktor randevusunda, bölgedeki en meşhur ağanın oğlundan hamile kalır.