Gözlerimi duyduğum alarm sesiyle aralarken hızla arkamı döndüm ve çalan telefon alarmını kapadım.
Yeniden başımı yastığa koyacağım sırada Chanyeol ile göz göze geldiğimde gözlerim bir anlığına şaşkınlıkla büyümüştü.
Ardından ise ifademi hızla yüzümden sildim ve gülümsemeye başladım. "Günaydın." Diye mırıldandım. Gözüme gelen saçımı ittirdi parmağı ile.
"Alarmla mı uyanıyorsun?" Başımı hafifçe salladım. "Şimdiye dek hiç bu kadar yumuşak yatakta uyumadım. Rahat geliyor herhalde, normalde her sabah yedide kalkan ben ne kadar erken yatarsam yatayım uyanamıyorum."
Sırt üstü döndüğünde "yaklaş bana." Diye mırıldandı. Başımı göğsüne koyduğumda o da hızla sarmıştı belimi. "Ben yıllarıdır bu saatte uyanıyorum. Vücudum alışık. Seninki de alışır yakında."
Başımı hafifçe salladım. "Haklısın." Ardından dün gece aklıma gelirken alt dudağımı dişlerimin arasına aldım. "Bir sorun yok değil mi?"
Bakışlarımız buluştuğunda bir kaç saniye durakladı. Sonrasında aklına gelmiş gibi başını olumsuzca salladı. "Çözüldü çoktan." Derin bir nefes verdi. "Olan bizim gecemize oldu."
Dertli ifadesi ile güdüm hafifçe. "Her gece bizim." Diye cevapladım onu. Yaklaştı ve burnunu burnuma sürttü. "Sabahları yatakta daha bir tatlı oluyormuşsun sen." Gülümserken dudaklarını yeniden gülüşümde hissettim.
Yatağa uzanmamı sağlarken yavaşça üzerime çıktı. Günün ilk öpücüğünü dudaklarından alırken gözlerim hissettiğim hazla çoktan kapanmıştı. Elim ensesinde gezinirken elleri bacaklarımı okşadı ve ağırca ayırdı.
Arasına girip bana daha da yaklaşırken artık tamamen hissediyordum onu. Dudaklarımız ayrıldığında gözlerimi yavaşça araladım. Yeni uyandığı için zaten şiş duran dudakları daha da kızarmış ve şişmişti.
Hafif bir ıslaklık vardı. Baş parmağı ağırca sevdi alt dudağımı. Bakışları tüm yüzümde geziniyordu. Sabahları kendimi çok fazla beğenmezdim.
Güldüm gerginlikle. "Daha yüzümü bile yıkamadım. Bakma o kadar dikkatli." Baş parmağını yanağım ve elmacık kemiğimin üzerinde gezdirdi.
"Güzelsin." Diye fısıldadı. "Gördüğüm en güzel uyanan insan olabilirsin." İltifatları yutkunmama neden olurken titrek bir nefes çekmiştim içime.
Dudağımın hemen yanına bıraktığı öpücüğün ardından hızla üzerimden kalktı ve yataktan da çıktı. Zaten dağınık olan saçlarını biraz daha dağıttı. "Bir duş alsam iyi olacak."
Yavaşça doğruldum. Benimde duş almam gerekiyordu. Bu gecenin artık kaçarı yoktu. Onunla sevişmek istiyordum.
Ne ara bu kadar arsız olmuştum ben?
Odamdan çıkışını izlerken güldüm kendi kendime. Ateşli adamın tekiydi, nasıl arsızlaşmazdım ki?
Üstelik beni gördüğü her yerde öpmeyi bırakmalıydı. Kalın dudakları aklımı başımdan alıyordu.
Yakında akıl bırakmayacaktı bende!
\\\\\\\\\\\\\\\\\\
Yazarın anlatımından
Baekhyun salonda oturmuş, sessizce yağan yağmuru izliyordu. Bunu küçüklüğünden beri yapmayı severdi. Çok fazla ev değiştirdikleri için annesinin televizyon almaya pek parası olmazdı.
O yüzden özellikleri kışları yağmur ve kar izlemek onun kurtarıcısı olurdu. Şimdi önünde gerçekten büyük ve lüks bir televizyon vardı ama dışarıda yağmur dikkatini daha fazla çekiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Captive/Chanbaek
Fanfiction"Senden tek istediğim şey annemi ve beni kurtarman. Param yok, yalnızca bedenim var. Bana bedenim karşılığında özgürlüğümü verebilir misin?"