Captive/Chanbaek

fourteen

Yazarın anlatımından

Güneş yeni doğmuştu, Baekhyun rahat yatağında uyurken girmişti Chanyeol sessiz eve. İşleri beklediğinden erken bittiği için hemen yola çıkmış, geceyi yolda geçirmişti.

Şimdi ise evine gelebilmişti.

Yüzünde rahatlamış bir ifade vardı. Buradan uzakta olmaktan normalde de hoşlanmazdı ama o çocuk hayatına girdiğinden bu yana hiç uzaklaşmak istemiyordu evinden.

Sessiz adımlarla çıktı yukarıya. Ceketini çıkardı ve bıraktı yatağının üzerine. Üstüne bir tişört ve eşofman altı giydiğinde hızlı adımlarla indi bir kat aşağıya.

Baekhyun'un odasının önünde durdu ve dikkatlice açtı kapıyı. Baekhyun yatağın sağ tarafında uyuyordu. Gülümsedi, yaklaştı hızla.

Yatağa uzandığında kollarını Baekhyun'un beline sardı ağırca. Burnuna dolan koku ile gözlerini kapattı.

Onu gerçekten özlemişti. Gitmeden önce ona biraz olsun doyduğunu düşünmüştü Chanyeol, şimdi neden onu böylesine özlemiş hissediyordu ki?

Baekhyun hissettiği kollar ile gözlerini araladı. Bir anlık paniğe kapılsa da arkasındaki kişinin Chanyeol olduğunu anladı saniyeler içinde.

Onun ağır varlığı, başkasının ki ile karıştırılamazdı.

"Chanyeol." Diye mırıldandı yavaşça yatakta Chanyeol'a dönerken. Onun dönmesine izin verdi ve yüz yüze geldiklerinde hızla kendine çekti tekrar bedenini Chanyeol.

"Benim, bebeğim." Baekhyun uykulu gözlerini Chanyeol'un yorgun yüzünde gezdirdi. "Tüm gece yoldaydım, rahat bir uyku çekmek istiyorum." Chanyeol'un kalın boğuk sesi ile gülümsedi Baekhyun.

Yavaşça yaklaştı ve yasladı göğsüne başını Baekhyun. "Uyuyalım. Bende senin kollarını özledim." Chanyeol ona iyice sırnaşan çocuk ile gülümsedi. Kollarını iyice bedenine sardı.

Aldığı koku, hızla uykuya dalmasına yardımcı olan şeylerden biriydi. Baekhyun'un yanında olması ise, en büyük etkendi.

//////////////////

Baekhyun'un anlatımından

Gözlerimi hissettiğimde sıcaklık ile aralarken yavaşça uzaklaştım sıcak kaynaktan.

Chanyeol ile göz göze geldiğimde hafifçe gülümsedim. Gülüşüme karşılık verdi hızla. "Günaydın uykucu."

"Çok mu uyudum?" Diye mırıldandım yanağımı yastığa sürterken. "Bende yeni uyandım sayılır. Bugünü tatil ilan ettim." Kollarını belime sardı ve iyice çekti kendine.

"Sana da küçük hediyeni veririm bugün hım?" Burnunu ağırca sürttü burnuma. "Seni özledim. Dudaklarını, özledim." Dudakları dudaklarımı sertçe kavrarken fısıldamıştı son anda bu sözleri.

Yatağa iyice uzanırken üzerime çıkmasına izin vermiştim. Dudakları adeta aklımı başımdan alırken elleri kalçalarım ve belim arasında gidip geliyordu.

Ellerim saçlarında dolaşırken gözlerimi sıkıca kapatmıştım. Onun altında olmak, onunla öpüşmek çok hoşuma gidiyordu.

Dudaklarımız birbirinden ağırca koptuğunda dudaklarını çeneme bastırdı. Bir diğer adresi boynum olurken küçük öpücükler veriyordu bana.

Dudakları beni huylandırırken gülüşümü durduramadım. Kıkırdadığımda hızla kaldırdı yüzünü boynumdan. Göz göze geldiğimizde bakışları gülümseyen yüzümde gezindi uzunca.

Dudaklarıma sert bir kelebek öpücüğü verdi hızla doğruldu dizlerinin üzerinde.

"Artık kalkasak iyi olacak, yoksa bir saati daha burada geçirmek zorunda kalabiliriz." Beni beklemeden kalkarken dağılan tişörtünü düzeltti.