twenty six

761 69 9
                                        

"Baekhyun sen ne dediğinin farkında mısın?" Annemin yükselen sesiyle titrek bir nefes aldım. "Anne, biz planlamadık bunu bizde şaşırdık beklemiyorduk ama yapacak bir şeyimiz yok. Yanımda olmanı bekliyorum, Chanyeol'u seviyorum."

"Baekhyun sen daha gençsin! On sekizindesin daha. Senden büyük biriyle ilişkiye girmişsin bir de hamileyim mi diyorsun?" Chanyeol boğazını temizledi. "Baekhyun'un da dediği gibi, bir bebek planlamamıştık henüz. Ama ben Baekhyun'u seviyorum bayan Byun. Her zaman onun yanında olacağıma ve onu hiç bir zaman üzmeyeceğime dair bir söz verdim kendime."

Elimi tuttu ve kalktı ayağa. "Doğum olmadan önce evleneceğiz, evlilik dışı bir çocuk olmayacak. Baekhyun sizin için çok fazla şeyi göze aldı. Onun kararını desteklemenizi ve yanında olmanızı bekliyorum."

Bana döndüğünde yutkundum sertçe. "Gidelim mi sevgilim?" Başımı hafifçe salladım. Anneme döndüm. "Anne sakince düşün olur mu? Yarın arayacağım seni.'

Chanyeol ile evden çıktık ve hızla ilerledik arabaya. Arka koltuğa oturduğumuzda başımı omuzuna yasladım. Yavaşça okşadı belimi.

"Annenin tepkisi doğaldı, beklemiyordu. Üzülme olur mu?" Gülümsedim hafifçe. "Üzülmüyorum. Dediğin gibi, bizden haberi olmadığı için şaşırdı ve yaşım yüzünden sinirlendi." Başımı yavaşça göğsüne kaydırdım ve hızla atan kalbini hissettim.

"Kalbinin hızlı atışını hissediyorum Chanyeol. Beni sevdiğini de öyle. Sen benim yanlış değil, tek doğru seçimimsin." İyice kendine çekti beni. Saçlarımın arasına uzun bir öpüş verdi. "Güzelim benim."

Birlikte eve girdiğimizde dinlenmek için Chanyeol'un odasına ilerledim. Aslında artık yalnızca onun değil benimde odamdi burası. Chanyeol ise biraz çalışması gerektiğini söylemişti, çalışma odasına geçmişti.

Sıcak suyun altına girdiğimde gözlerim yorgunlukla kapandı. Son günlerde her şey üst üste gelmişti. Chanyeol'un yaşadıkları üzerine babamın karşıma çıkması. Elim karnıma gitti, hafifçe okşadım. Hamileydim bir de.

Titrek bir nefes verdim. Baba olmayı, hiç düşünmemiştim. Nasıl olurdu, yaşım küçüktü ona iyi bakabilir miydim? Elimden gelenin en iyisini yapacaktım onun için.

Saçlarımı ve vücudumu temizledim. Bornozumu giydim ve saçlarımı kuruturken girdim içeri. Yatağın üzerinde oturan Chanyeol'u gördüğünde hafifçe gülümsedim.

"Chan." Yavaşça kalktı ve yaklaştı bana. "Benim güzel kokulu sevgilime de bakın." Elimdeki havluyu aldı ve yatağa bıraktı. Kolları belime sarıldığında beni kendine çekti.

"Hamileliğin hassas olduğu için, tehditler ortadan kalkana kadar birlikte olamazmışız." İç çekti. Burnunu burnuma sürttü. "Çok özledim seni şimdiden." Güldüm bu dediğine. "Tanrım Yeol, bunu doktora sormadım de lütfen."

Güldü bu dediğime. "Tıpta ayıp olmaz bebeğim." Kollarımı boynuna sardım. "Utanıyorum!" Kısık sesli gülüşü doldurdu odayı. "Böyle şirin olmaya devam etme bence. Bana da yazık değil mi?"

Dudaklarını dudaklarıma bastırdığında gözlerimi sıkıca kapadım. Hızla karşılık verdim dudaklarına. Öpüşü yumuşak değildi, hoşuma gidiyordu.

Dudaklarımız birbirinden koltuğunda derin bir nefes verdi. "şuan üzerinde yalnızca bir bornoz var ve o kadar güzel kokuyorsun ki." Gözlerini açtığında gözlerimin içine baktı tüm hisleriyle.

"Seni yatağa atmalıydım. Zamanımız varken seni bol bol yatağa atmalıydım." Pişmanlıkla söylediği şeyler güldürdü beni. Yüzümün ısındığını hissediyordum. Kollarının arasından çıktım. "Ben üşümeden giyineyim." Dolaba ilerledim. "Sonrasında birlikte uzanalım ve sen bana geçen gün ne olduğunu anlat olur mu?"

Chanyeol yatağa oturduğunda derin bir nefes verdi. Ben ise iç çamaşırı alıyordum dolaptan. "Anlatmak iyi mi gelir, yoksa kötü mü bilemiyorum Baekhyun." Bornozumu çıkardım ve Chanyeol'un siyah kazağını geçirdim üzerime.

"Dünyamın başıma yıkıldığını düşünüyordum. Sonrasında ise babanın seni alıkoyduğunu öğrendim. Çok korktum Baekhyun. Asıl dünyam o an başıma yıkıldı benim."

Altıma bir eşofman giydim ve ilerledim yanına. Elimden tuttu ve çekti kucağına. Yavaşça okşadım yüzünü. "Anlat bana ne oldu?" İç çekti. "Jongin, Kyungsoo ile birlikteymiş."

Kaşlarımın havalanmasına engel olamadım. "Sen hayatında değilken-" "önemli olan bu. Beni terk etmesinin nedeni kardeşim dediğim adammış. Yeni başlayan bir şey değil bu. Nişanlımla birlikte olmuş, ona rağmen yıllarca yanımda kalmaya devam etti. Kardeşim dedi bana."

Yorgun bir nefes çektim içime. "Bu çok ağır bir şey Chanyeol. Arkadaşlığını bitirmekte haklısın." Sıkıca sarıldım ona. "Eksik hissediyorum. Yıllardır yanımda olan biriydi."

Yavaşça okşadım ensesini ve saçlarını. "Çok haklısın sevgilim. Üzülmekte de eksik hissetmek de de. İhanet çok can yakar."

"Sana sarıldığımda hafifliyor, aklımdan uçup gidiyor her şey. Sen varsın ya. Atlatırım ben her şeyi." Boynuma uzun bir öpüş verdi. "sen ve bebeğimiz varsa, varım ben. Seni tanımadan önceki Chanyeol olsaydım neler yapardım tahmin bile edemiyorum Baekhyun. Öfke içinde yanlış kararlar vermekten korkuyorum hala."

"Chanyeol bizim bir bebeğimiz olacak. Sakin kalmak, olgun davranmak zorundayız. Sende bende. Kararlarını dikkatlice vermen gerek. Bebeğimize güzel bir gelecek kurmamız lazım. Evet imkanların iyi ama senin küçükken yaşadığın şeyleri yaşasın istemiyorum bizim bebeğimiz. Senin babanın yaptığı hataları yapmanı istemiyorum."

"Yapmayacağım. Çok temiz bir hayatım yok biliyorum. Ama sen bana evet dedikten sonra bitecek sevgilim. Bebeğimiz doğduğunda ise tamamen temiz bir hayatımız olacak sana söz veriyorum."

Okunma bir anda arttı çok mutlu oldum ya :')

Captive/ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin