Bayan Kim yanıma geldiğinde bakışları şaşkınlıkla büyüdü. "Bay Park." Karşımdaki adamın bakışları orta yaşlı kadında gezindi. "Ah merhaba Bayan Kim. Chanyeol'un hala sizinle çalışıyor olması şaşırtıcı."
Bana döndü yeniden. "O içeride mi?" Bayan Kim yutkundu. "Bir saniye verin bana bay Park'a haber vereyim." Hızlıca yanımdan ayrıldığında bakışlarımı Chanyeol'a birebir benzeyen adamda gezdirdim dikkatle.
"Ailesini, kaybettiğini sanıyordum." Güldü, imalı bir gülüştü. Chanyeol'un adım seslerini duydum o daha konuşmadan. "Baekhyun." Dedi yanıma gelirken. Kolumu tuttu ve bir adım geri çekilmemi sağladı.
"Burada, ne işin var?" Karşımdaki adam güldü yeniden. "İnsan babasını yıllar sonra görünce böyle davranır mı? Ayıp ediyorsun."
Bana döndü Chanyeol. "Güzelim, annenin yanına geçer misin?" "Sorun ne?" Diye sordum ona bakarken. Neden bu kadar korumacı bir tavır göstermişti ki?
Bana döndü. Bakışları ciddiydi. "Lütfen." Dedi yalnızca. Derin bir nefes verdim. "Bekliyorum seni." Salona ilerledim. "Benim küçük oğluma da bakın. Baskın biri haline gelmiş."
Salona girdiğimde duyduğum sesler kesildi. Annemin yanına geçtiğimde bana döndü hızla. "Ne oldu oğlum? Kim geldi?"
Yutkundum. "Chanyeol'un babası geldi." Annem şaşırdı. "Ah ailesiyle görüşüyor muymuş?" "Babasına olan tavrı farklıydı. Bilmiyorum. Anlatır bana."
Annem elimi tuttu. "Oğlum bak onunla da konuştum bunu biraz. Kendisini de işine de çeki düzen vermesi lazım. Evliliğinize onay veriyorum mecburen." Bakışları karnıma düştü. "Ama yine de kendini tehlikenin içine atmana izin veremem." Gülümsedim hafifçe. "Chanyeol beni tehlikeye atmıyor anne. Tehlike içeren bir hayatı olduğunun bende farkındayım ama o beni bu hayatından uzak tutuyor."
O sırada içeri giren sevgilim ile kalktım ayağa. Chanyeol'un yüzü daha da beyazlamıştı sanki. "Chan, iyi misin?" Başını salladı hızla. "İyiyim. Bir sorun yok."
"Baban, o neden katılmadı bize?" Diye sordu annem. Chanyeol derin bir nefes verdi. "Efendim benim babam ile aramda sizin Baekhyun ile olan bağınız yok ne yazık ki. Yıllardır da Kore'de değildi. Neden geldiğini de bilmiyorum açıkçası."
Boğazını temizledi. "Bayan Kim, masayı kurun." Bana döndü. "Ben üzerimi değiştirip geliyorum." Hızlı adımlarla ayrıldı yanımızdan. Titrek bir nefes verdim. "Anne ben bir bakayım, geliyorum hemen." Koşar adım ilerledim arkasından.
İçeri girdiğimde yatağa oturduğunu gördüm. Bakışları içeri giren bana döndü hızla. Derin bir nefes verdi. "Sorun ne?" Diye sordum yanına ilerlerken. Hızla çöktüm dizlerimin üzerine. "Sevgilim bana anlatabilirsin."
"Neden geldiğini biliyorum." Dedi derin bir nefes alırken. "Kendime bir aile kurduğumun haberini almış olmalı." Gözleri doldu. "Baekhyun o hep beni suçladı. Ailemizin dağılmasının nedeni olarak hep beni gördü."
"Annem öldü, suçlusu bendim. Mark'ı evimize kadar sokmuştum çünkü. Güvenmiştim. Tek hatam buydu. Arkadaşım yoktu Baekhyun. Nasıl olunur onu bile bilmiyordum tam anlamıyla." Titrek bir nefesle sildi yanağına akan yaşı. "Anlayamadım. Bir çıkarı olduğunu fark edemedim. Ama benim yüzümden bulaşmamışlardı ailemize. Babamın borçları yüzündendi. Eğer bana anlatsaydı, dikkatli olurdum."
Elimi sıkıca tuttu. Güç alıyordu benden. "Bana öfkeli olduğunu biliyorum. Bende ona öfkeliyim çünkü. Masum olan annem öldü ve ikimizde birbirimizi suçladık." Gözlerini kapattı. "Senin ölmene izin vermem. Büyüdüm Baekhyun." Eli yüzüme ulaştı okşadı yanağımı. "Bu yüzden güçlendim. Borç alan değil, borçlanılan oldum ben. Babamın yaptığı hataya düşmeyeceğim. Durmam gereken yeri biliyorum ve duracağım."
![](https://img.wattpad.com/cover/314847955-288-k863925.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Captive/Chanbaek
Fiksi Penggemar"Senden tek istediğim şey annemi ve beni kurtarman. Param yok, yalnızca bedenim var. Bana bedenim karşılığında özgürlüğümü verebilir misin?"