Yazarın anlatımından
Baekhyun saçlarının arasında hissettiği öpüş ile araladı gözlerini. Chanyeol ona küçük bir gülümseme ile bakıyordu.
"Benim çıkmam gerekiyor, bugün anneni görmeye gidebilirsin. Chen götürecek seni." Baekhyun derin bir nefes çekti içine. "Teşekkür ederim." Diye mırıldandı.
Chanyeol yaklaştı ve şişmiş dudaklarına yumuşak bir öpücük verdi. "kahvaltın hazır, kendini nasıl hissediyorsun? Kalkabilirsin değil mi?"
Güldü Baekhyun. "İyiyim, kalkabilirim." Chanyeol'un tek kaşı havalandı. "İstersen aşağıya taşıyabilirim." "Saçmalama." Diye mırıldandı Baekhyun.
Chanyeol bir anda Baekhyun'u kucağına çektiğinde irkildi Baekhyun. Kollarını hızla sardı boynuna. "Taşıyamaz mıyım?" Diye sordu Chanyeol iddia ile ona bakarken.
Baekhyun tutamadı kendisini. Küçük kıkırdaması odaya yayılırken mutlulukla baktı Chanyeol'un gözlerinin içine. "Üç kat seni biraz yorar sanki." Diye mırıldandı o da munzurca.
Chanyeol kucağındaki Baekhyun ile doğrulduğunda gülümseyerek baktı yüzüne. "Ah o benim için yalnızca küçük bir antrenman olur bebeğim."
Odadan çıktıklarında Baekhyun'un keyfi yerindeydi. Chanyeol merdivenleri dikkatle indi ve Baekhyun'u en alt katın banyosunun önünde bıraktı.
"Yüzünü yıka ve kahvaltını et bebeğim. Evden çıkarken bana haber vermeyi unutma tamam mı?" Başını hafifçe salladı Baekhyun.
"Dikkatli ol Chanyeol-ah. Akşam yemeğinde seni bekliyor olacağım." Chanyeol Baekhyun'un gözlerine dökülen saçlarını yavaşça çekti.
"Dışarı çıkacaksın. Asıl sen dikkatli ol. Aklımda olacaksın." Dudakları yeniden buluştu. Chanyeol zorlukla ayrıldı Baekhyun'un dudaklarından.
Kendini evden dışarı atabildiğinde derin bir nefes almıştı. Kapılıyordu ve henüz bunun farkında değildi.
Çok yakın bir zamanda ise fark edecekti.
////////////////////
Baekhyun'un anlatımından
Annemi kaldığı evden almış onunla birlikte dışarıya çıkmıştım. Çok uzun zamandır bu kadar rahat vakit geçirememiştik annemle. Chanyeol beni koruyordu, rahattım.
Annem üzerimdekileri ve bizi buraya getiren arabayı merak ediyordu biliyordum. Bir açıklama yapmam gerekiyordu ama erteliyordum sürekli.
Bu paranın nereden geldiğini anlatmaktan kaçınıyordum.
Güzel bir restorana girdiğimizde hızla oturduk bir masaya. Siparişlerimizi verdiğimizde annem dikkatle süzdü beni.
"Baekhyun bana anlatman gereken şeyler yok mu oğlum?" İç çektim ve arkama yaslandım. "Tamam anlatacağım, ama öncesinde bir lavaboya gideceğim. Hemen gelirim annem."
Hızlı adımlarla uzaklaştım ve restoranın içindeki tuvalete girdim. Chen annemle kalmıştı ve diğer iki koruma da restoranın dışındaydı.
Bakışlarım büyük aynadaki aksimde gezinirken yıkadım ellerimi. Gergin hissediyordum.
Bakışlarımı yeniden kaldırıldığımda içeri giren bedeni gördüm. Onu hatırlıyordum. Bu bir tesadüf müydü? Mark neden buradaydı?
Bakışları hızla beni bulurken yüzünde küçük bir gülümseme oluştu. Asla samimi değildi.
"Merhaba, Baekhyun'du değil mi?" Kaşlarım çatıldı. Onunla konuşmak istemiyordum, konuşmamam gerekiyordu.
Chen onun burada olduğunu fark etmemiş miydi? "Şaşırmış gibisin." Diye mırıldandı hemen yanımda dururken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Captive/Chanbaek
Fanfiction"Senden tek istediğim şey annemi ve beni kurtarman. Param yok, yalnızca bedenim var. Bana bedenim karşılığında özgürlüğümü verebilir misin?"