Yazarın anlatımından
Chanyeol bakışlarını geniş camdan gördüğü manzarada gezdiriyordu. Gergindi. Jongin'in eski nişanlısına yardım ettiğini öğrenmişti az önce.
Kardeşim dediği adam, onun hayatını yıkıp gitmiş olan kişiye yardım ediyordu. Chanyeol yeni yeni toparlanıyordu.
Baekhyun sayesinde iyi oluyordu.
Çalınan kapıyı duyduğunda derin bir nefes verdi. Cevabını beklemeden açılan kapı sayesinde Jongin'in geldiğine emin olmuştu.
"Neden sen değil de Taeyong çağırdı beni?" İçeri girer girmez sorduğu soruya sinirle güldü Chanyeol.
Ona döndüğünde hissettiği tüm sinirle baktı gözlerinin içine. Jongin duraksadı. Zorlukla yutkundu.
Bir şey mi öğrenmişti Chanyeol?
"Bir şey mi oldu?" Diye sordu korkarak. "Sen söyle Jongin. Ne yapıyorsun bu aralar?"
Koltuğa oturdu yeniden. Bakışlarını bakışlarına dikti ve sert bir nefes çekti içine. "Bir süredir pek görüşemez olduk. İşler aksıyor, Baekhyun geçen gün senin güvenliğini sağlaman gereken restorandan çıkartılıp götürüldü."
Jongin şaşırırken sertçe yutkunmuştu. "Ben," "sen neredesin Jongin? Kimin yanındasın?"
Sertçe vurdu masaya Chanyeol. "Ben söyleyeyim. Kyungsoo'nun yanındaydın. Günlerdir oradasın değil mi?!"
Jongin hızla kaçırdı bakışlarını. Hiç bir şey söyleyemezdi çünkü haklıydı Chanyeol. Işlerini aksatmıştı, tüm hayatını aksatıyordu Kyungsoo'ya iyi gelebilmek için.
"Sen benim dostum değil misin?" Chanyeol'un sorusu ile bakışlarını kaldırdı yerden. "Yardım etmek istedim yalnızca."
"Yardım etmeni isteseydim sana söylerdim onun buraya döndüğünü! Haberim yok mu sanıyorsun? Kore'ye geldiği anda haberim oldu." Jongin sinirle kalktı oturduğu yerden. "Hayatında yeni biri var Chanyeol. İyileşiyorsun. Neden hala ona karşı bu kadar öfkelisin anlamıyorum! Neden sana ihanet etmişim gibi davranıyorsun?"
Chanyeol gülümsedi hafifçe. "Onun yanında yer alacaksan benim gölgemde olamazsın." Jongin zorlukla yutkundu. "Beni siliyor musun yani?"
"Seçenek sunuyorum." Dedi ondan beklenmeyecek bir sakinlikle Chanyeol. "Ya onun yanında olur beni kaybedersin. Ya da benim arkama saklanan küçük kardeşim olmaya devam edersin."
Ayağa kalktı Chanyeol. Jongin şok içinde bakıyordu ona. "Babası hasta. Ona para yardımı yapıyorum. Fazlası değil." Chanyeol duraksadı. Kyungsoo yıllar önce bu yüzden girmişti hayatına.
Babası için yardım istemişti. Şimdi ise ona değil Jongin'e gitmişti demek ki. Derin bir nefes verdi Chanyeol.
"Neden bana anlatmadın?" "Bu tepkiyi vereceğini biliyordum çünkü. Her zaman böyle yaptın, yapıyorsun. Ne zaman küçük bir hata yapsam gölgene muhtaç olduğumu vuruyorsun yüzüme Chanyeol. Her zaman."
Yaklaştı Jongin. "Ona yardım etmeye devam edeceğim çünkü kimsesi yok Chanyeol. Bende zamanında yalnızdım. Elimi tuttun, ayağa kaldırdın beni. Onun da ihtiyacı var."
Jongin dişlerini alt dudağına geçirdi. "İstersen beni hayatından uzaklaştırabilirsin. Bu senin kararın. Ben seçimimi yaptım."
Hızlı adımlarla çıktı büyük şirketten. Arabasına bindiğinde gözlerinde hazır bekleyen yaşların akmasına izin verdi.
"Ne yapıyorum ben?" Diye mırıldandı kendi kendine.
"Suçluyum, ona rağmen nasıl böyle şeyler söylerim?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Captive/Chanbaek
Fanfiction"Senden tek istediğim şey annemi ve beni kurtarman. Param yok, yalnızca bedenim var. Bana bedenim karşılığında özgürlüğümü verebilir misin?"