thirty four

436 48 6
                                        

Baekhyun uyanalı bir kaç saat olmuştu. Salonda oturuyor, can sıkıntısıyla ofluyordu. Yemek saatleri geçeli bayağı olmuştu.

Chanyeol hala eve gelmemişti.

Sinirle ofladı yeniden. Telefonuna uzandı. Chen'in yaklaşık bir saat önce evden ayrıldığını görmüştü. Evi düzgün koruyan kimse yokken Chanyeol neden hala evde değildi?

Yutkundu ve aradı Chanyeol'u. Açacağına dair umudunu kaybetmek üzereyken cevaplandı telefon. "Buyurun bay Byun." Chen'in sesini duyduğunda şaşırdı Baekhyun.

"Chen, Chanyeol nerede? Sen neden açtın?" "Endişelenmeyin, bay Park iyi. Sana hanım ile yemek yedikleri sırada küçük bir sorun yaşamışlar. Hanımefendi kolundan yaralandığı için hastaneye getirdik."

Baekhyun kaşlarının çatılmasına engel olamadı. "Chanyeol iyi mi gerçekten? Beni neden götürmedin Chen? Neden en son benim haberim oluyor her şeyden?"

"Bay Park endişelenmenizi istemedi yalnızca. Sakin olun lütfen, işlem bitmek üzere zaten. Bay Park bir saate kalmaz evde olur."

"Bende oraya gelmek istiyorum. Söyle patronuna, ben gelmeden bir yere ayrılmasın." "Bay Byun-" dinlemedi ve kapattı telefonu Baekhyun. Üzerine giydiği ceketiyle yalnızca telefonunu aldı ve çıktı evden.

Arabaya bindiğinde hızla yola koyuldu. Gerilmişti, gerçekten sinirliydi. Hanımefendiyi hastanelere götürüyor ve bir haber bile vermiyor muydu?

Neydi Baekhyun bu evde, korkuluk mu?

Araba hastanenin önünde durduğunda hızla indi Baekhyun. Hastanenin kapısında sigara içen Chanyeol'u gördüğünde elini ceplerine attı.

Chanyeol Baekhyun'un görür görmez elindeki sigarayı çöp kutusuna atmış ve hızla yaklaşmaya başlamıştı yanına.

"Güzelim sen neden geldin?" Baekhyun yutkundu sinirle. "Neden bana haber vermedin?"

Duraksadı Chanyeol. "Benimle ilgili bir şey değildi. Alakam olmadığı için-" "saat on bire geliyor farkında mısın? Her akşam evde saat sekizde olan seni merak etmem oldukça doğal. Chen evden çıkarken ağzını bile açmadı bana. Bu mu yani, bu kadar mı umursuyorsun evdeki varlığımı?"

Şaşkınlıkla duraksadı Chanyeol. "Saçmalama Baekhyun. Sevgilim ben hiç öyle düşünmedim. Gerçekten, ani geliştiği için hiç gelmedi aklıma böyle düşüneceğin. Chen'e haber verdim çünkü Sana'nın hastaneden çıktıktan sonra güvenli bir yere yerleştirilmesi gerekiyordu. Bu, bu kadar. Geri kalan hiç bir şey gelmedi aklıma gerçekten."

Yorgun bir nefes verdi Baekhyun. "Eve dönüyorum ben. İstersen gel, istersen burada kalıp o kadını güvenli bir yere yerleştir. Ne istersen yap Chanyeol, ben yoruldum."

Chanyeol'un seslenmesini dinlemedi ve arabaya binip kapattı kapıyı. "Eve dönüyoruz."

O sırada açıldı şoförün kapısı. "Aşağıya in." Chanyeol'un yorgun sesini duyduğunda kapattı gözlerini. Konuşmak istemiyordu. Kendini gerçekten kırılmış hissediyordu.

Chanyeol neden onun hislerini görmüyordu?

Chanyeol koltuğa oturduğunda bir kaç saniye sessizce oturdular. "Güzelim yanıma gelir misin?"

"Konuşmak istemiyorum." Dedi Baekhyun bakışlarını dışarı çevirirken. Chanyeol derin bir nefes verdi. "Seni aldatmışım gibi davranıyorsun Baekhyun, ben hiç bir şey yapmamışken hemde. Bu kadar abartılacak ne var ortada ben anlamıyorum."

"Kadının sana ilgi duyduğu yüz metre öteden anlaşılıyor Chanyeol. Gelmiş buraya seni aldatmışım gibi davranıyorsun diyorsun. Öyle davranmak için bile sebeplerim varken üstelik."

Captive/ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin