Bölüm 1 - Bu Bebeği Doğuramam!

33.5K 754 89
                                    


Merhabalar! Yeni kurguma hoş geldiniz. Esir-i Aşk kitabımı hepiniz çok beğendiniz. O yüzden dedim ki böyle bir kitap daha yazayım. Çünkü neden olmasındı? wefvfsdf

Belirtmek isterim ki bu kitapta argo kelimeler, şiddet ve cinsellik yani yetişkin içerik içerir. Bu yüzden küçük olanları ve rahatsız olanları kibarca geri çeviriyoruz. Kalanlar için yeninden bir hoş geldiniz diyorum.

Yorum yapmayı unutmayın. Bol bol yorum yapın ki bende sizlerin düşüncelerini okuyabileyim. Yetiştirmeyi becerirsem her hafta bölüm yayınlamayı düşünüyorum. Ama eğer okunmazsa bu bölümlerin belirsiz aralıklarda yayınlanmasına neden olabilir.

Keyifli okumalar!

"Kim olduğumu duymadın galiba. Emma Spencer tatlım! Seni ve o tüm arkadaşlarını satın alabilecek derecede zenginim. Ayrıca hamileyim de. O pis ellerini tekrar üzerime değdirirsen olacaklardan sorumlu olmam. Şimdi çekil önümden. Bebeğimin babasıyla bir randevum var!"

"Bebeğinin babası mı?" Adamın şaşkınlıkla söylenmesine aldırış etmeden yanından geçtim. O aptal koruma bozuntusu peşimden geliyordu elbette. Nereye gittiğimi bilmiyordum, sadece içgüdülerimi takip ettim ve beni doğru odaya getirmesini umdum. Ve işte! Her zaman ki gibi şimdi de beni yanıltmamış ve doğru odaya getirmişti. Peşimden gelip beni geri çevirmeye çalışan koruma bozuntusu kapı açıldığı anda sesini kestiğinde aradığım şeyi bulmuştum.

Masanın arkasında ki koltuğa tüm asaletiyle kurulan adama baktım. Vay anasını! Ateşli! Tanıştığımız gece muhtemelen ikimizde sarhoştuk ama yüzü unutulmayacak kadar yakışıklıydı. Yeşil gözlü, çıkık elmacık kemikli. Burnunun üzerinde bir kaç çizik ve sol gözünün altında ki morluk ona tehlikeli bir adam imajı veriyordu. Vay be! Bebeğimin babasından daha azını bekleyemezdim.

"Üzgünüm patron. Engel olamadım." Charlie arkamda duran korumasına aldırış etmeden bir bakış attı ve kapı ardımdan kapandı.

"Charlie!" Kollarımı iki yana açıp sanki kırk yıllık arkadaşmışız gibi gülümsedim ve masanın bu tarafında ki sandalyeye oturdum. Pembe çantamı sehpanın üzerine bıraktım ve bacağımı diğerinin üstüne attım.

Elinde ki sigarasından bir fıs aldı ve dumanını göz temasımızı bozmadan dışarıya verdi. "Kim olduğunu söylemen için iki saniyen var."

"Hayatım! Benim Emma Spencer!" dedim en neşeli tonumla. Ancak beni tanımadığını takındığı yüz ifadesinden anlamıştım. Bu yüzden ona daha fazla detay verdim. "Dört hafta önce götümü yalamıştın."

"Şaşırmadım. Peki Emma Spencer, ofisimde ne halt aradığını sorabilirim miyim? İkinci bir tur için fazla ayığım."

"Ne kadar istesem de tatlım, buraya onun için gelmedim. Buraya baba olacağını söylemek için geldim." Elimi karnımın üzerine koydum ve gülümseyerek devam ettim. "Evet hayatım, baba oluyorsun."

Pekala. Beklediğim gibi bir şaşırma alamamıştım. Onun yerine az önceki bakışını attı. Hiçbir şeye aldırış etmediği, hayattan sıkılmış bir bakıştı bu. Hey! Baba oluyorsun. Ne bileyim biraz heyecan biraz kızgınlık! Ah kimi kandırıyorum ki bu adam kesinlikle bu bebeği kabul etmeyecek. İşin iyi tarafı ondan böyle bir beklentim olmaması.

"Buraya kaç tane senin gibi kız bebeğinin babası olduğumu iddia ederek para koparmaya geliyor haberin var mı senin?" Yüzünde aşağılayıcı bir bakış vardı. Demek şimdi bir tepki veriyorsunuz Bay Charlie.

Çantamı bıraktığım yerden alarak koluma taktım ve ayağa kalktım. "Hayatım, buraya bebeğime babalık yap diye gelmedim. Açıkçası neden burada olduğumu bende bilmiyorum. Maya'nın dolduruşuna geldim sanırım. Her neyse. Bu bebeği doğuracağım, ayrıca ona bakabilecek kadar zengin ve mükemmelim. Sadece belki bilmek istersin diye düşündüm. Sonuçta yumurtalıklarımı dölleyen senin spermindi." Güneş gözlüğümü gözlerime taktım ve olağanüstü gülümsememi ona atarak lanet ofisinden çıktım.

KAZAYLA BABAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin