"Evlenmek mi? Ciddi olamazsın Emma. Sen ve evlenmek? Bu iki kelimeyi yan yana kullanmak bile garip."
Saat gecenin ikisiydi. Ablamlara birer oda vermiştik. Molly ve Jay kendi odalarına çekilince biz de Maya'nın odasında sohbet ediyorduk. Doğrusu, o beni azarlayıp duruyordu.
"Hala inanmakta zorlanıyorum. Neden evlendiniz ki? Nasıl? Evlenmeden de o çocuğa bakabilirdiniz."
"Uhmm... Bi- Bilmiyorum."
"Ne? Ne demek bilmiyorum? Şimdi neden evlendiğinizi bilmiyor musun?" Maya gözlerini iri iri pamış bana bakıyordu. Korkudan yanından kalktım hemen.
"Ya abla ya, sana mirastan bahsetmiştim. Onunla alakalı olabilir diye sorgulamadım işte."
"Salak mısın kızım sen? Ne demek sorgulamadım! İnsan neden evlendiğini sormaz mı? Nerede hata yaptık bilmiyorum ki? Bu akılla buraya kadar gelmiş olman bile hata!"
"Güzel, iyice hakaret et bana. Bunun için geldin buraya zaten, değil mi? Babam gibi sen de beni eve çağır tam olsun."
Kelimeler ağzımdan çıktıktan sonra ne söylediğimin farkına vardım. Aptalsın Emma!
"Babam burada mıydı?"
"İki gün önce." diye itiraf ettim. Tekrar yanına oturarak anlatmaya başladım. Bir kaç detayı es geçtim tabii.
"Ne değişmiş peki? Kesin bir şey öğrendi, yoksa asla tükürdüğünü yalamazdı o adam. Herhangi bir fikrin var mı?"
Başımı iki yana salladım. Bu konuyu fazla kurcalasın istemiyordum. Bu yüzden yarın sabah görüşeceğimizi söyleyerek yanından ayrıldım ve odama geçtim. Molly ve Jay iki hafta, ablam ise doğuma kadar benimle birlikte kalacaktı. İkizleri John'un ailesine bırakarak gelmişti buraya. İki ay çocuklarından uzak kalacaktı. Sadece benim için, küçük kız kardeşi için... Onu çok seviyordum.
Kapıyı yavaşça aralayarak ses yapmadan içeriye girmeyi ummuştum. Onu uyandırmak istemiyordum fakat o hiç uyumamıştı ki. Yatakta oturmuş, çıplak sırtını başlığa vererek ayaklarını uzatıyordu. Bir şey düşündüğü bariz belliydi. Kafası çok dolu gibi görünüyordu.
Odaya girdiğimi fark etmişti ama dönüp bakmadı. Ben de yanına gidip pikenin altına girdim. Sırtım ona dönük, uyumaya çalışıyordum. Arkamda varlığını hissederken uyumak çok zordu. Bir de Maya'nın sözleri vardı tabii.
"Neden benimle evlendin?"
Bunu sormam gerekiyordu değil mi? Geç de olsa...
Derin bir nefes alıp vererek uzandığım yerden kalktım ve sırtımı onun gibi başlığa dayadım. "Miras yüzünden mi?"
"Evet." dedi, uzun süren sessizliğinin ardından. Sesi yorgun çıkıyordu. "Kulübe geldiğin gün, mirastan yeni haberim olmuştu. İlk doğan Cottingham çocuğu mirasa sahip olacaktı. Umurumda değildi. Açıkça belli olduğu gibi."
Evet, baya açık.
"Sonra William'ın senden haberi oldu. Daha doğrusu bebekten. Yanına geldiğini duyar duymaz uçağa atladım. Aklımda ki tek şey seni ve karnındakini sağ salim eve getirmekti. Burada güvende olacaktınız. Yanımda..."
Güvenden bahsediyor Emma!
"Sonra mirasın kalan sikik kısmını öğrendim. Doğan ilk Cottingham'ın gayri meşru olmaması gerekiyordu."
Demek bu yüzden benimle evlenmişti. Miras yüzünden. Neden hayal kırıklığına uğramış gibi hissediyordum peki? Sanki almak istediğim cevap bu değilmiş gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAZAYLA BABA
Romance"Buraya kaç tane senin gibi kız bebeğinin babası olduğumu iddia ederek para koparmaya geliyor haberin var mı senin?" Yüzünde aşağılayıcı bir bakış vardı. Demek şimdi bir tepki veriyorsunuz Bay Charlie. Çantamı bıraktığım yerden alarak koluma taktım...