Bölüm 13 - Kim Bu Kadın?

8.4K 386 109
                                    

Medya: 'Kim bu kadın' da ki kadın! jdhvfvdvkh

Tam da göğsünün üzerinde uyuduğumdan kalbinin atış seslerini duyabiliyordum. Yaklaşık bir kaç dakikadır uyanıktım ama hiç hareket etmeden içinde olduğum pozisyonu koruyarak keyfini çıkarıyordum.

"Bu kadar numara yeter. Oyuncu seni." Ondan da hiçbir şey kaçmıyordu. Nasıl fark etti acaba? "Kalk hadi." 

Biraz yana kayarak doğruldum. "Günaydın." dedim. Avuç içlerini yüzüne kapatıp ovaladı. 

"Günaydın." diyerek yataktan kalktığında sırtından onu izledim. Sanırım şu an akşamdan kalmalığını yaşıyordu ya da dün geceki sözlerini hatırladığı için benden kaçıyordu. İkincisi imkansız olduğundan onu eledim.

Dün gecenin anılarıma aklıma düştü. İtirafları... Annesinden bahsedişi ve hakkımda düşündükleri kalbimin ritmini tamamen değiştirmişti.

Charles ile aramızda çekimin her zaman cinsel olduğunu düşünürdüm. Ama dün gece onun eve gelmediğini duyduğumda hissettiğim korku başka bir şeyi açıklıyordu. Kabul etmek istemediğim bir şeyi. Onun için endişelenmiştim, gözünden akan bir damla yaştan nefret etmiştim. Onu bir daha böyle görmemek için her şeyi yapardım.

"Sana bir şey söylemem gerekiyor." Dedim. 

Dolabın önünde durarak temiz havlu çıkarıyordu. Kapı çalınıp açıldı ve Ricky içeriye girdi. "Sizi merak ettim. Uyanmışsınız."

Charles Ricky'nin sözlerini kulak asmadan bana döndü. "Ne söyleyeceksin?"

"Ben gideyim."

"Hayır kal. Sen de duymalısın." diyerek Ricky'i durdurdum. Derin bir nefes aldım. "Nina'nın bebeği William'dan olmayabilir."

Ricky'nin gözlerini irice açtığından emindim ama ona bakmadım. Beni asıl ilgilendiren Charles'ın tepkisiydi. "Nina ve Robert'ı sevişirken gördüm. Emin değilim ama bebeğin Robert'dan olması da bir ihtimal."

"Biliyordum amına koyayım!" Ricky abartılı bir şekilde bağırdı. "O Rus sürtüğünün böyle bir şey yapacağını biliyordum. O küçük aklıyla bize oyun oynayacağını düşündü. Ama seni hesaba katmadı tabii. Senin gözlerini öperim ben be! Aferin!" Yatağın diğer tarafına yani yanıma geldi. Başımı ellerinin arasına alarak gerçekten de göz kapaklarımı öptü. 

Ricky, arkasını dönmüş olan Charles'a sordu. "Bir şey demeyecek misin?" 

"Kardeşimin aldatılmasına nasıl bir cevap verebilirim?"

Charles'ın William'dan nefret ettiğini sanıyordum. Onu kardeşim diye sıfatlandırması beni şaşırtmıştı. Ailesinin mirası almasına izin vermeyen bu adam değil miydi?

"Kötü olmuş tabii. Bizi ilgilendirmez. Bizi asıl ilgilendiren bu konu hakkında ne yapacağımız? O sürtüğün bunu ödemesi gerekiyor."

"Merak etme, ödeyecek." Charles havluyu aldıktan sonra banyoya ilerdi. Ricky kahkaha atıyordu. "Şov şimdi başlıyor!"

*

Nina'nın bebeğinin Robert'dan olabileceği ihtimali söyledikten sonra Charles ve Ricky kahvaltı bile yapmadan malikaneden ayrılmışlardı. Charles'ın son sözlerinden sonra ne gibi bir planla geleceklerini merak ediyordum. Ona bu bildiğimi söylediğim için pişman değildim ama bu sefer de William için üzülüyordum. Biliyorum, çok aptalım! William tehditler ederek beni korkutmaya çalıştı ama yine de bu eve ilk geldiğimde bana en yakın oydu. Hala içinde iyinin yattığına inanıyordum. 

Sabah kahvaltı sofrası fazla sessizdi. Tek gürültü Nina'nın ağzından dökülen zırvalıklardı. William baba olacağına sevinmiyordu bile. Aldatıldığını bilme ihtimalini düşündüm. Bilip de susma ihtimalini... Bunu gerçekten yapar mıydı? Aptal bir miras uğruna?

KAZAYLA BABAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin