Bölüm 38 - Tartışmalar

3K 151 17
                                    


Aslında bu bölümü bugün paylaşmayacaktım. İçimden geldi dskjfgyufgd Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen. Keyifli okumalar!


Omuzlarımı silktim. "Beni duydun. Onu görmek istiyorum."

Gözlerini büyüterek bana bakan sadece o da değildi. Ricky de şaşırmış gibi gözlerini bana dikmişti.

"Bunu yemekten sonra konuşalım, olur mu?"

Charles her zaman ki yaptığını yapmıştı yine. Hiçbir açıklama veya cevap olmadan beni başından savmıştı. Git gide bu tavrından daha fazla nefret etmeye başlıyordum. Fakat istediğimi alacaktım. Bu sefer aramızda ki bu iletişim sorununu ortadan tamamiyle kaldıracaktım.


*


Az önce yaşananlar hiç yaşanmamış gibi el ele aşağıya inmiştik. Şansımızı da misafirlerimiz erken gelmişti. Az öncekileri kafamdan atıp iyi bir ruh halinde olmaya zorladım kendimi. Nick bunu hak etmiyordu. 

Nick, eşi ve kızıyla kapımızı çaldıklarında tam karşılarında maaile -Leo hariç tabii- toplanmıştık. Nick avukat kimliğine yapışan görüntüsüne nazaran spor giyinmişti. Lacivert bir kazak ve yine lacivert bir pantolondan yana kullanmıştı tercihini. Öte yandan eşi onunla zıt bir seçim yaparak mütevazi siyah bir elbise giyiyordu. Minik kızları da tıpkı annesi gibi siyahlar içindeydi. 

Eşinin yüzünü inceledim. Kahverengi saçlara ve zümrüt yeşili gözlere sahipti. Yuvarlak yüz tipi, kalkık bir burun ve kıvrımlı kaşları vardı. Tıpkı mankenlere benziyordu. Nick'in seçimleri her zaman en iyisiydi. Örnekleri birbirilerine bakıyorlardı.

"Hoş geldiniz." dedim onları selamlarken. Önce Nick'e sarılıp yanaklarından öptüm, daha sonra eşine sarıldım. Minik kızlarına gelince önünde eğilerek saçlarını okşadım. Tıpkı annesine benziyordu. 

"Merhaba." ona elimi uzattığımda önce annesine baktı izin isteyerek sonra minik elleriyle ellerimi sıktı. 

Tekrar ayağa kalktığımda Charles Nick ile tokalaşıyordu. Daha sonra eşine uzattı elini. İşte tam o sırada bir şey fark ettim. Kadın yeşil gözleri irice açılmış kocama bakıyordu. Yanında kocası ve kızı varken benim kocamı büyülenmiş gibi izlediğini düşünmüştüm ta ki Charles'ın bakışlarını fark edene dek. Belli etmemeye çalışıyordu ama anlamıştım. Aralarında bir şey vardı.

Harika!

Günüm daha güzel geçemezdi!

"Tanıştırayım eşim Lliana, kızımız Hazel."

"Ana diyebilirsiniz." dedi gülümsemeyle.

"Memnun oldum Ana. Ben Emma, eşim Charles." Belli ki tanışıyorsunuz! "Bunlarda ailemiz." hepsini sırayla tanıttım.

Daha fazla kapıda beklemeden onları içeriye, yemek odasına aldık. Hepimiz yemeklerimizi yemeye başlamıştık ben içimde ki berbat hissi söküp atamadım. Kanım kıskançlıktan kaynıyordu. Charles evli barklı biriyle ne işi olabilirdi ki? Belli ki daha önceden tanışıyorlardı. Belki de sevgililerdi. Sevgililerdi. Bu sevgililerin yaptıkları şeylerin onlarında yaptığı anlamına geliyordu. Ele ele tutuşmak, birlikte akşam yemeği yemek, seviş...

"Eee Ana, Charles ile nereden tanıştığınızı anlatmadın."

Kadının boğazında kalan lokması öksürmesine neden oldu. Tavrımdan ödün vermeden öksürmesinin geçmesini bekledim. Herkes susmuş bize bakıyordu. Charles'ın kaşları çatık bir şekilde beni izlediğini hissedebiliyordum fakat ona dönmedim bile. Merak ediyordum ve bir cevap alacaktım!

KAZAYLA BABAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin