.
.
.
"Renkli ışıkların altında kararmış olan hayatlar."
❤️🩹
"Ciddi ciddi bunun için mi takip ettik bu adamı?" dedim şokla. Bakışlarım hâlâ iki katlı villanın bahçesinde, renkli ışıklardaydı. Ortada kocaman havuz ve için de birbirine yapışıkça dans eden bedenler vardı.
"Burada olmasının başka bir nedeni olmalı." dediğinde Engin, bakışlarımı ona çevirdim. Engin de bana döndürdüğü bakışları ile küçük bir küfür daha etti.
"Gelmemeliydin, demiştim sana!" dedi.
"Ne yani şunu görmemek için mi gelmemeliydim? Pardon?" dedim elimi iki yana açıp. Engin yüzünü sıvazladı. Sakin olmasını bekliyordum çünkü benim burada olup, olmamam durumu değiştirmezdi ve illa ki ben de burada dönenleri gelmeseydim bile öğrenecektim. Yani bana söylerler diye umuyorum.
"Baş komiserim." sinsice bir şekilde gelen beden ve sesle irkilirip geriye doğru bir adım kaçtım.
"Ali?" dedi Engin. Bende Ali baktım, neden buradaydı? Ay yoksa çifte utanç vurgunu mu yaptık, ne yaptık biz?
"Neden buradasın?" Engin merak edilen soruyu sorunca bende hemen Ali'nin karşısına geçtim. Böylece Engin'in sol tarafında yer almış oldum. Ali bana yandan küçük bir bakış attı. Yanakları mı kızarmıştı onun? Ah zavallı Ali derken boşa demiyordum ben, çocuk da ne olduğunu şaştı kaldı.
"Asıl siz neden buradasınız baş komiserim." dedi bir daha bana yandan bakarak. Ali'nin bakışlarından sonra Engin'in bakışlarının hissettim. Engin'e bakıp omuz silktim.
"Ne yani benim burada olmamı problem? Arkada ki evde neler dönüyor kim bilir!" dedim. Haklıydım da, tamam anladık neler döndüğünü ama işin iç kısmında neler oluyordu?
"Yine de burada olmaman daha iyi olurdu." diyen Engin'e bıtkınca baktım. Annem gibi "ama ben demiştim." der gibi bakıyordu. Burada olmamalıydın, gelmemeliydin demesi artık sıkıyordu.
"Geldim ve buradayım. Zamanı geriye alamadığımıza göre artık konuya dönsek? Neden buradasın Ali?" dedim. Ali bir Engin'e bir bana baktı ve bir soluk alıp konuşmaya başladı.
"Amirim takip etmemizi istedi. Sizle tanıştıktan sonra herhangi bir şüphesi falan var mı gibisinden. Siz de takip ettiniz anladığım kadarı ile." dedi. Engin kafasını sallarken, uzakta duran bir beyaz araça baktı.
"Yanında ki kim?" dedi. Beyaz araca baktım. Bu gece herkes Ferhat Kozunun peşinde olması da, baya trajedik.
"Organize şubeden Halil. Birlikte çıktık takibe. " dedi.
"Peki, neden buraya gelmiş olabilir bu adam." dedi Engin. Kendimi tutamayarak pat diye biraz pervasızca konuştum. "Neden acaba Engin? Villa, villa değil genelev şubesi! İlk akla gelende maalesef o oluyor. "dedim. Engin'in bana dönüşü ve kızgınca bakışından sonra yine konuştum.
"Ne hepimiz burada yetişkiniz, açık açık söylemekten alıkoyan bir durum göremiyorum." Dedim bir yandan da etrafa bakınıyordum. Burada durmuş lak lak ediyorduk ama ya enselenirsek veya Ferhat Kozun pırt giderse.
" Siz takip etmeye devam edin. Biz de daha açık açık konuşmadan gidelim!" Dedi inkaz dolu bir sesle.
"Benim yüzümden mi vazgeçtin?" Dedim. Engin bana cevap verme tenezzülü göstermedi. Bu neydi yani şimdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARA
General Fiction"Kabul mu ettin?" Arkamdan gelen sesi ile ilk irkildim sonra bıtkın bakışlarla ona döndüm. Kollarını gögüsünde toparlanmış ve kol kaslarını iyice ortaya çıkarmıştı. Önceden bu kadar yoktu. "Mecbur kaldım. Yoksa sana meraklı değilim." Dedim. Dilini d...
