21/YARA

121 19 0
                                    

.
.
.

"Kalbin doğruyu sana gösterir, bozuk olduğunu düşünsen bile."

❤️‍🩹

"Yara izinide, yarayı açan da bendim."

Aklımdan çıkmıyordu dediği. Şimdi neydi bu? Kendi üstüne mi yıkıyordu olan her şeyi? Burada bariz olan bir Gülşen hanım gerçekliği varken bahsi kendi üzerinden oynayıp, kendimi kaybediyordu?

Vicdanın sesi ona kendisinin suçlu olduğunu haykırıyordu.

Aslında olan tek şey buydu. Biliyordum. Onu göremeden, onla konuşmadan öylece giderken baş başa kaldığım karmaşada bir de baş başa vicdanımla kalmıştım. Buradan biliyordum.

Elimi kalbime götürüp derin bir nefes aldım. Karanlıkta bakıp durduğum tavandan çektim bakışlarımı. Bu geceyi sabah edemiyordum. Kim bilir kaçıncı kez saate bakıyordum şuan...

Saat gecenin dördü, bir kaç saat sonra gün doğacaktı. Geri bıraktım telefonu baş ucundaki komidine. Elim yataktan sarkık bir şekilde kalırken, aklımdan sadece şu geçiyordu: " Acaba uyanık mı?"

Uyanıksa ne yapacaksın?

Bilmiyorum, belki konuşurdum iç ses.

Belki, belki sarılırdım. Belki bastırdığım keşkeleri konuşurduk. Keşke öyle olmasaydı, keşke dinleseydik birbirimizi, keşke hiç o dansdan ayrılmasaydık ve belki daha fazla keşkeler.

Bunları konuşabileceksen, neden duruyorsun?

Bilmiyorum, sadece cesaretimi bulmam gerek, iç ses.

Gözlerimi kapattım. Odanın içinde bulunmayan bir saatin tik tak seslerini duydum. Bu ses beni küçükken dedemlerde kaldığımız ana götürdü. Bir yer yatağında annemin hemen yanında uyumak için durduğum veya uyku halinde birkaç saniye uyanıp, o saat senini duyup hem gerildiğim hem huzurlu hissettiğim o anıya...

Tik tak...

Ayın cama vurduğu ışık için gözlerimi açtım. Yavaş yavaş doğruldum ve ayaklarımı yataktan sarkıttım. Gidip bakacağım, uyuyorsa dönerdim, uyumuyorsa da konuşacaktım.

Kalktım. Odamın kapısına gidip sessiz olmaya özen göstererek açtım. Açtığım gibi katın soluk loş ışığı karşıladı beni. Kapatılmamış yanıyordu. Derin bir soluk alıp, kendi kendimi cesaretlendirdim.

Kapının önüne geldiğimde durdum ve kulağımı kapıya yaslayarak ses var mı diye kontrol ettim. Ses yoktu, o zaman uyuyor olmalı. Yavaşça kulağımı kapıdan ayırdım.

Belki de sessizce uzanıyordur?

Bu da başka bir alternatif. Yani şimdi kapıyı açıp bakmam gerekiyor değil mi? Bakmalıyım, bakabilirim. Elimi kapı koluna koydum ve ağır ağır açtım. İlk baş oluşturduğum açıktan kafamı sokup, kontrol ettim.

Oradaydı. Yatakta cama bakar şekilde oturmuştu. Elinde görmesem de, dumanı ve kokusu odayı ele geçiren sigarayı tuttuğunu anladım. Kapıyı açtığım halde bana dönmedi.

YARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin