04- B&A SOR-KAÇ

2.7K 303 826
                                    


...

Selaam :)

Yeni okul dönemi start verdi bugün.
Giden gitmeyen herkese cümleten hayırlı olsun :)

Bulduğum ilk boşlukta geldim.
Yorumlarda bana sorulan bir şey olursa, ancak akşama bakıp cevap vereceğim.

Hata varsa affola

Buyursunlar efenim :)

□■□

"Hadi bi'şeyler içmeye gidelim."

"Nasıl yani?"

"'Nasıl yani'si yok. Hadi gidiyoruz."

□■□

"Bir dakika.", diyerek uyarıcı bir sesle durmamı sağladı Akay. ~Tüh.!~ Mecburen durup topuklarım üzerinde yüz seksen derecelik açıyla olduğum yerde ona doğru döndüğümde ise "Ne demek bu şimdi?", diye sordu anlam veremiyormuş gibi.

"'Yorgunum.' demedin mi? Dinlenmen için seni bir şeyler içmeye götürüyorum işte. Yürü.", dedim tam bir açıklama yerine geçmeyen bir cevapla.

Kaşlarını havaya kaldırıp, sanki içinden halâ 'nasıl yani?' diyormuş gibi baktı yüzüme Akay dik dik. O bana böyle bakarken, bende tam o sırada bir kez daha onun ne kadar da çekici olduğunu düşündüm gelip gelmemeye karar verme aşamasını beklerken. Henüz bir hareket göstermediği ve dikilmeye devam ettiği için de, "E hadii.!" , diye devam ettim teşvik edici bir üslupla.

"Nereye gideceğiz?", diye sordu yerinden milim dahi kıpırdamadan. ~Bingo!~

İyi. Bu güzel. Kabul etme aşamasına doğru ilerliyor demek oluyor bu. Biraz daha rahatlayıp, "Ne içmek istersen ona göre yolda karar veririz. Oyalanma.", dedim seçeneği ona bırakarak. Ve halâ bir karar veremeyip kendisiyle çeliştiğini görüp, bir kez daha "Hadi.", dedim başımla kapıyı gösterirken. ~Ne kadar da uzun sürdü bu iş böyle be.~

Ellerini bağladığı yerden hiç indirmeden, benim içimdeki ve yüzümdeki zafer sevincinin eşliğinde, kendinden emin adımlarla sınavda sıraların arasında dolaşan öğretmen gibi yavaş yavaş yürüyerek yanımdan geçip çıktı ve asansöre doğru yürüdü.

~Bir kez daha bingo...~

Tam arkasından takip ederek, aynı yavaşlıkla peşine takıldım bende. Kapının önünde durup bana döndüğünde göz göze geldiğimiz an asansörün çağrı düğmesine basıp, beklemekle geçecek olan o süreçte de "Ne içmek istiyorsun?" diye sordum.

"Sana bırakıyorum.", dedi açılan kapıdan içeri girmek üzereyken edalı edalı. Sonra bir anda adımını geri attı ve ben 'Yine ne oldu?' diye düşünürken, "Çantamı alayım. Tekrar buraya gelmek istemiyorum.", dedi ve odasına doğru adımladı. ~Ve ben de kendi çantamı almadığımı fark ederek, o gelene kadar benimkini gidip aldım hızla.~

Yeniden göründüğünde, yürüyüşünün bile ayrı bir havası olduğuna, ona özgü bir tavrı, farklı bir edası olduğuna kanaat getirdim kendi kendime gelişini seyrederken.

Nihayet asansördeydik...

Bütün bu hareketleri ya bilerek sadece bana yapıyor ya da herkese karşı ~benim gibi~ böyle minnetsiz, dik ve katı bir duruşu var. ~Bilmiyorum.~ Şirket haricinde malesef henüz hiç tanımadığım için bunu da zamanla anlayacağımı umut ediyorum. Tanıdıkça.! Çünkü artık geçmişe nazaran Akay'a karşı kartlarımı biraz daha açık oynamaya başladığımı fark ediyorum içten içe. ~Sanırım artık gerçekten onunla olmak istiyorum.~

ÇETREFİL / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin