55- B&A KIRMIZI ZARF

2.3K 271 130
                                    


...

Selaam :)

En başında söylediğim gibi,
bu hikâye diğerleri gibi değil.
Soft ve basit.
Türk dizisi tadında :)
Çok kafanızı kurcalamayın.

Yaklaşık iki hafta sonra da final.

Buyursunlar efenim ;)

□■□

Koltuğuma oturup zarfı açtığım zaman saç diplerime kadar gerdildim.

İşte bu, gerçekten sinir bozucu...

□■□

Hemem etrafıma bakınıp -boşa yaptığımı bile bile- şüpheli birilerini görmeyi hedefledim ama herkes kendi işiyle ilgileniyordu. Ayağa kalkıp Nevzat'ı taradım bu kez ve göz göze geldiğimiz an yanıma gelmesini işaret ettim.

Nevzat yanıma gelene kadar, zarftan çıkardığım şeyi tekrar içine soktum ve Nevzat'ın bütün güler yüzlülüğüyle "Günaydın Begüm hanım.", demesine aldırış bile etmeden elimdeki zarfı görebilsin diye biraz kaldırıp sallamaya başladım.

"Bunu masama kim koydu?"

Önce zarfa sonra tekrar bana çevirdi bakışlarını Nevzat. Gülüşü biraz da olsa yüzünde soldu. "Bilmiyorum efendim. O ne?"

"Sen ne zaman geldin şirkete?"

"On dakika kadar önce." ~Kahretsin. Çok geç bir zaman.~

"Geldiğinde kimler vardı şirkette?"

Hatırladığı kadarıyla teker teker isimleri saydı Nevzat ve merakına yenik düşerek, suratında soru işaretleriyle dolu bir mimikle bir kez daha "Begüm hanım, o ne?" diye sordu.

Aşırı gerilmiştim. "Kapıya git ve Engin'i bulup bana getir. Evdeyse de çağrısınlar gelsin. Hemen.", dedim. "Acele et."

Nevzat başka bir şey söylemeden, söylediğimi yapmak üzere hemen yanımdan uzaklaştı ve ben onun ardından hızlı adımlarını takip ederken gözüm Akay'ın odasına ilişti. Hemen ayaklanıp Akay'ın bölmesine girdim. ~Tabii ki burada da var.~

Akay'ın masasının üzerindeki zarfı da aldım elime. İçini açıp bakmaya bile gerek yoktu nasıl olsa. ~Aynı kırmızı zarf.!~

Birden bire aklımda oluşan başka bir soru işaretiyle telefonumu elime alıp Gülfem'i aradım.

"Buyrun Begüm hanım.", diye açtı Gülfem telefonu. Her zamanki karşılama ve her zamanki ses tonuyla...

"Gülfem nerdesin?"

"Az önce kata geldim efendim."

"Çağın gelmiş mi?"

"Hayır Begüm hanım."

"Hemen benim odama geç.", dedim ve bir süre Gülfem'in ayak seslerini dinledim.

"Odanızdayım."

"Masamda fazladan duran kırmızı bir zarf var mı?"

Bir saniye bile geçmeden, ne olduğunu anlamaya çalışan tereddütlü bir tonla, "Var. Efendim.", dedi.

"Onu al ve şimdi de Akay'ın odasına geç."

"Peki.", diyerek cevap veren Gülfem'in bir kez daha topuklarının seslerini duydum. "Begüm hanım bir durum mu var?"

ÇETREFİL / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin