42- B&A İTİRAF

2.7K 304 287
                                    


...

Selaam :)

Kaç hikâyedir bana
'iki güçlü kadın yaz yazar' diyorsunuz.
Yazıyorum.
Bu kez de önceki karakterlerle karşılaştırıyorsunuz. :)

Kaçırdığınız nokta sanırım şu;
Güçlü kadınlar birbirlerine benzerler.

Bu arada
bölüm sayısına binaen birde
Konya'ya selam olsun madem. :)

Buyursunlar efenim :)

□■□

"Ben işimin başına dönüyorum. Sana da kolay gelsin.", deyip Akay'dan cevap bile beklemeden ayrıldım yanından.

Ona, bundan sonra onunla başka bir konu hakkında konuşmayacağımı dün gece söyledim ve kararımın arkasında duracağım.

Zaman mı istedi? Bütün zamanlar onun olsun.

□■□

Yerime geçer geçmez oturduğum yerden Akay'a baktım ve hâlâ bıraktığım yerde olduğunu gördüm. Çalışanlardan birisiyle konuşuyordu.

Ama asıl gözüme takılan şey, Akay'ın daha da gerisinde kalan Yarkın'la Ceylin'di ve açıkçası o an onlar Akay'dan daha çok ilgimi çektiği için bakışlarımı onlara dikerek, dikkatlice beden dillerini anlamak ister gibi onlara odaklandım.

Yarkın elini kolunu sallaya sallaya hararetli bir şekilde konuşarak bir şeyler anlatıyor, Ceylin ise bizimle konuşurken sergilediği gerginlikten daha da gergin tavırlarla cevap veriyordu.

Bu hareketlerin iki açıklaması olabilirdi ancak. Bir, Yarkın'ın Ceylin'i benim yanımda görmesi. ~Nihayetinde eski sevgilisiyim.~ İki, Yarkın'ın babasından yediği golün verdiği sinir krizi... İkinci ihtimal daha muhtemel geliyordu bana açıkçası.

Bu yüzden Çağın'ı aradım bu iş nasıl oldu ve Atalay amcayla ne konuştular, o ne biliyor diye.

"Yüzde otuz hissesiyle ikinci kez patronunuz olan Çağın beyefendiyle konuşuyorsunuz. Buyrun?", diyerek açtı Çağın telefonu.

"Tam da tahmin ettiğim gibi. Keyfinden yanına yanaşılmıyor. Maşallah.", dedim gülerek.

"Tabii ki keyfim yerinde olacak. Hatta senin de olmalı. Yarkın boku istese de bulaşamayacak çünkü sana."

"Bana zaten bulaşamazdı. Akay adına iyi oldu ama."

"Sana bulaşamayan Akay'a nasıl bulaşsın? İkiniz de aynı fabrikadan çıkmış gibisiniz. Tam birbiriniz için yaratılmışsınız, biliyor musun?"

"O konuda artık şüphelerim var benim.", dedim ister istemez suratım asılırken.

Çağın'ın telefonun diğer ucundan gelen sesi çok az da olsa ciddileşir gibi oldu. "Niye? Yine ne oldu?", diye sordu ama benim gözüm Yarkın'la Ceylin'de takılı olunca bu konuyu pas geçmek istedim o an.

"Boşver onu. Sen babanla konuştun mu çıktıktan sonra? Neden böyle bir şey yapmış?"

"Konuştum. ..... Daha doğrusu konuşmaya çalıştım ama babamı biliyorsun, 'Ben böyle karar verdim. Kararlarımı sorgulama hisselerini elinden alırım.' deyince üzerine gidemedim. Ne hesapladı da yaptı anlaması çok zor değil ama beni yol boyunca 'Mecbur kalmadığın sürece o şirkete karışmayacaksın.', diye darladı durdu. Benim patronluk işi orada yalan yani anlayacağın. Sadece kağıt üzerinde..."

ÇETREFİL / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin