ÇETREFİL / GxG

02- B&A TOPLANTI

Selaam :)

Dün çok güzel bir açılış yaptık.
Yorumlarınıza yetişemedim valla. :)

Beğeni ve yorumlarını eksik etmeyenlere birde buradan teşekkür edeyim o halde.

Özlemişim sizi hee

Ve hikâyeye dair en başından
küçük bir uyarı;
Karakterler kusursuz değil. :)
Size yanlış gelecek şeyler yapacaklar
ve hataları olacak...

Ayrıcaaaa
Lütfen hiçbirisini Başak'la kıyaslamayın :)

Hadi bakalım bölüme,

Buyursunlar efenim :)

□■□

"Atlas'dan hoşlanıyor musun?"

"Neden soruyorsun?"

"Hiç. Sadece merak."

"Atlas yakışıklı ve düzgün bir adam. Hoşlanabilirim. Neden olmasın?"

□■□

Bomboş tuvalette bir süre bekleyip, birilerinin kıkırtılarla içeri girdiğini görünce kendimi tekrar dışarıya attım.

Gözlerim yine kalabalıkta dolaşmaya ve Akay'ı aramaya başladı. Göremeyince yavaş yavaş ortalarda adımlamaya başladım ve boomm... Sonunda onu yine gördüm.

Ama yanında Atlas'la birlikte tabii ki. ~Lanet.!~

Atlas karşısındaki kadına bütün karizmasını kullanarak bi'şeyler anlatıyor, karşısındaki bu melez tenli kadın ise ona en yumuşak gülümsemesiyle zarifçe cevap veriyordu. Onları gördüğüm yerde sabit kalmış ve hakkım varmış gibi 'Neden bu adamın yanına yanaşmasına izin veriyor?' diye kızarken, koluma aniden giren kişinin kim olduğunu başımı çevirip bakmama gerek bile duymadan, kullandığı ağır çiçekli parfümünden anlamıştım bile çoktan. ~Ceylin...~

"Geciktim biraz.", dedi sanki gelmesi şartmış ve burada tam vaktinde olması gerekiyormuş gibi. Partiye en fazla iki kişi olmak kaydıyla dışarıdan tanıdığımız kişiler de katılabiliyordu elbette. Bana kalırsa sadece çalışanlar bile yeterince kalabalık ediyordu ama Çağın bu konuda beni hiç dinlemedi. Ne kadar çok yabancı, o kadar çok yeni kişi tanıma fırsatı anlamına geliyor çünkü onun için. ~Ve çok kişi demek, çok kişiyle seks demek...~ İşte tam da bu yüzden, Ceylin programlarını genellikle bu güne göre ayarlıyor ve neredeyse hemen hemen her ay gelip dibimde bitiyor.

Ve Akay neredeyse her seferinde onunla beni yanyana muhakkak görüyor. Tıpkı benim onun yanında dolaşıp duran adamları gördüğüm gibi...

Halâ koluma girmiş bir vaziyette duran Ceylin, içine çektiği sigarayı dudaklarıma doğru uzatıp bir nefeste benim almamı sağlarken, "Birine mi bakıyordun? Sanki birisini arar gibi bir halin var. Çağın'ı arıyorsan o arkada.", diyerek beni hafif çekiştirdi ve 'arkada' dediği yere doğru yürümeye başladık beraber.

Sonra o gün, yani dün, Akay'ı bir daha hiç görmedim.

□■□

Günün sonunda parti bitip herkes dağılmaya başladığı sırada odama çıkıp evrakların olduğu çantamı almak istediğimde Ceylin de benimle gelmek istediği için ona mani olmadım. ~Olmaya çalışmak bir şeyi değiştirmeyecekti çünkü!~