ÇETREFİL / GxG

33- B&A HOR GÖRÜ

...

Selaam :)

Uğraşmam gerektiğini bildiğim olaylar,
İlgilenmem gerektiğini düşündüğüm kişiler var.

Sizi ve burayı seviyorum, evet.
Ama onları daha çok seviyorum...

Bu yüzden bölüm bu saate kaldı.

Buyursunlar efenim :)

□■□

"Yakında kendi işinizin patronu olacaksınız."

"Ve ortak..."

Artık Akay'ın, -en azından bu şirkette- müdürü olma pozisyonumu kaybedecektim...

Sevinmeli miyim yoksa üzülmeli mi? Bilemedim.

□■□

Akay'a cevaben, acı gerçeği yüzümüze vurur gibi, "Vee tabii Yarkın'la da...", dedi Çağın asıl gerçekle yüzleşmemizi ister gibi...

Akay'ı bilmem ama bu gerçek benim yüzümü buruşturmama sebep oldu yeniden. ~Bugün ne kadar çok şeye memnuniyetsiz kaldım ben öyle?~

"Sizi bilmem ama bu benim için bir şeyi değiştirmez. Ben işime bakarım.", dedi Akay Çağın'a cevap veriyordu ama ikimizi birden hedef alıyordu.

Dayanamayıp, Çağın'dan önce konuya dahil oldum. "Sarkıntılık falan yapmaya kalkarsa, ki ondan her şeyi beklerim, o zaman bir daha konuşalım seni ne kadar bağlarmış.", dedim düşüncesinin bile kızmama sebep olmasına aldırış etmemeye çalışarak.

Çağın'ı pas geçip bana döndü Akay bu kez. Beden dilinin yardımıyla anlaşıldığı üzere, Akay'ın hedef cümlesi tamamen ben olmuştum artık. "Ne yapar? Kalçama dokunmaya falan mı çalışır? Ya da bir anda izin bile almadan öper mi beni mesela?", diye sordu ellerini göğsünde birleştirerek o her zaman yaptığı savaş boyalarını sürerken. ~Çok pis bel altı vurmak bu ama. Buradan girilir mi?~

Beni, benim yaptıklarımla vuran Akay'ı duyunca, ben daha çok öfkelenirken, eş zamanlı olarak Çağın kahkahasını gizlemeye çalışan insanlar gibi 'pruuff, broff' tarzında garip garip sesler çıkardı o sırada.

Gözlerini kısarak bana bakan Akay'a aynı hareketle meydan okuyarak baktım. "İnan bana, beni mumla ararsın."

"Ona da o zaman bakarız.", dedi Akay, Yarkın'ı ve yapabileceklerini sanki hiç umursamıyormuş gibi.

Tam ağzımı açıp yeniden hamle yapacaktım ki, Çağın, "Hanımlaarr...", diyerek her ikimizin de koluna girince, hem sözel hem de bedensel olarak aramıza girmiş oldu. ~Bu da her naneye 'Hanımlar' diye girmeye bayılıyor hee.~ "Birbirinizi yemek yerine eğlenmeye mi baksanız? Önünüzde didişecek daha çoook zamanınız var inanın. Bence bugün her ikiniz de, hem birbirinizin hem de kendinizin patron olacak olmanızı kutlamalısınız.", derken bizi de usul usul kendisiyle beraber sürüklediği için, insanların dans ettiğini zannettiği ama çoğunun kendi kendine sallandığı pist görünümlü yere doğru çoktan yürümeye başlamıştık bile.

□■□

Bir noktadan sonra Ceylin'in kibirli ve kızgın bakışlarına bile aldırış etmeden, tam da Çağın'ın dediği gibi gecenin tadını çıkarmaya odaklandım ve açıkçası çıkardım da...

Ama bu süreçte Akay'ı hiç ayırmadım yanımdan. Konuştuğu kişilerin çoğunu tanımasam da, o konuşmalara bile dahil oldum onlar kendi aralarında sohbet ederlerken.