EVET ARKADAŞLAR... BU HİKAYENİN FİNAL KİTABIYLA SİZLERLE BİRLİKTEYİM... BU HİKAYENİN LANETLİ OLDUĞUNA İNANMAYA BAŞLADIĞIM BİR DÖNEM OLDU... ADINI HAK EDİYORDU ÇÜNKÜ ONU YAZDIĞIM SÜRECE BAŞIMA GELMEYEN KALMADI... BU SERİ BENİM İLK HİKAYEMİN YENİDEN YAZIMIYDI VE BU ŞEKİLDE BİTTİĞİ İÇİN ÇOK MUTLUYUM... İÇİME SİNEN BİR FİNAL KİTABI OLDU... SİZ SORMADAN KISKANÇLIKTA YAKINDA GELECEKTİR... İYİ OKUMALAR... 50 YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...
"Bunu yapmak istediğinden emin misin?"
Bunu artık kaçıncıya sorduğunu kendisi bile bilmiyordu ama Rebekah Kuran isteksiz olduğunun farkındaydı. En başından beri istememişti buna karşılık ne söylese de ne yapsa da onun fikrini değiştiremiyordu. Dolmuş gözleriyle kocasına baktı ve ondan bir şekilde kendisine destek bekledi.
Ne yazık ki Kral Blake Kuran onunla aynı fikirde değildi. Özellikle de on yıl önceki olaylara tanık olduktan sonra bunun elzem olduğuna inanıyordu. Rebekah o gün onlarla değildi ve hiçbir şey görmemişti. Bunu yapmayı o da istemiyordu ama mecbur oldukları kanaatine varmıştı en sonunda.
"Lütfen, kendine bu konuda acı çektirme" dedi genç kadın sakin bir şekilde. Bütün hayatı boyunca bugünü beklemişti. Şimdi onu büyüten kadın sırf bunu istemiyor diye vazgeçemezdi.
Bir odanın içinde bütün safkanlar vardı. Belki de binlerce yıl içinde bile hiçbir zaman hepsi bir arada olmamışlardı. Kuran ailesi, Kourakin ailesi, Maitland ailesi ve on yıl önce Hawkmore ile birleşen Alaken ailesi...
Genci, yaşlısı hepsi buradaydılar. Bütün olan bitenlerden haberi olan herkes bugün buradaydı. Vampir halkının ve hatta dünyanın nasıl bir tehlike içinde olduğunu bilen herkes.
On yıl önce bir iblis dünyaya gelmişti. Henüz doğmamış bir bebeği, bir ölüm perisini ve milenyum yaşındaki bir safkanı kullanarak cehennemin kapısını açmıştı. Bu yaratık bütün vampirlerin gerçek atasıydı. Bir tek Anna Maria ona karşı durabilmişti o zaman.
Bütün bunlar on yıl önce gerçekleşmişti. On yıl önce Blake Kuran korkunç kanlı bir savaşa gireceklerini düşünmüştü buna karşılık on yıldır bir sessizliği korumaya devam ediyordu o yaratık. Kimse nerede olduğunu ya da ne yaptığını bilmiyordu. Ancak henüz sessizliğini bozmamıştı.
Bunun bir nedeninin onunda tıpkı herkes gibi Anna Maria'nın değişimini beklediğine inanıyordu. Bu kadın henüz on beş yaşında küçük bir kızken büyükannesi tarafından Blake ve Rebakah'a emanet edilmişti. O zamanlar bile son derece güçlü olacağını gösteriyordu.
Blake ve Rebekah kendilerine göz açıp kapayınca gibi gelen bir süre boyunca ona kendi öz kızları gibi bakmışlardı. Yirmi yıl boyunca Anna Maria bir cadı olarak vampir aleminin prensesi olarak yaşamıştı. Bundan sonrasında da prenses olarak kalmaya devam edecekti.
Bugün onun doğum günüydü. Anna Maria bugün tam olarak otuz beş yaşına giriyordu. Yanına geldiği zamandaki o küçük kız yerini alımlı ve güzel bir kadına bırakmıştı. Artık Rebekah'ın kendisini oyuncak bebek gibi giydirip süslemesine bile izin vermiyordu.
Blake, büyükannesi Judith'e o henüz on beş yaşındayken bir söz vermişti. Otuz beş yaşına geldiğinde yani Anna Maria'nın güçleri tam olarak olgunlaştığında onu vampire dönüştürecekti. Bugün sözünü yerine getirme günüydü.
Ne yazık ki o zamanlar Judith'in bunu neden istediğini hiç anlayamamıştı. Ancak şimdi biliyordu. Anna Maria, yarı vampir yarı cadı olarak çok güçlü bir şeye dönüşecekti. O güçle dünyada gezinen iblisi yenebilecek olduğunu düşünüyordu. Judith'de zamanında bu yüzden onun dönüşmesini istemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LANETLİ EVLİLİKLER FİNAL KİTABI- LANETLİ CADI
Fantasy. Boynuzları ve uzun dişleri, parlak simsiyah teni ve kıpkırmızı gözleriyle gerçekte olduğu iblis orada duruyordu. Tıpkı ilk gördüğü zamanki gibiydi. "Bu insan maskesini takmayı seviyor musun?" diye sordu en sonunda. Elini bir kere daha erkeğin önün...