İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... VE NİHAYET FİNALE SON BİR ADIM... SABAHA KADAR 50 YORUMU TAMAMLARSANIZ FİNALLE BİRLİKTE BİR SERİNİN DAHA SONUNA GELMİŞ OLACAĞIZ... BOL KEYİFLER...
Astaroth zorlukla ayağa kalkmaya çalıştı. Hemen yanında devrilmiş bir haldeki koltuğa tutundu ve başını kaldırdı. Lucifer'ın tahtında oturmuş olan Anna Maria'ya bakıyordu ancak gerçekten o olup olmadığını sadece hisleri doğrultusunda söyleyebiliyordu.
Astaroth'un kanını içtiğinde dönüştüğü şeyden tamamen farklıydı. Çok güçlüydü ve kesinlikle tehlikeli görünüyordu. Ruhu, bir şekilde hala orada duruyordu. Astaroth'un koyduğu mühür kaybolmuştu ama bir şekilde ruhu yanmamıştı.
Hayır, ruhu cehennem alevleriyle kaynaşmış ve tamamen bir cehennem yaratığına dönüşmüştü. Bu da doğru değildi. O, cehennemin kendisine dönüşmüştü.
Genç kadın, bakışlarını kaldırıp Lucifer'a baktı. İlk defa kendisine karşı o hoşnut gülümsemeden yoksun bir ifadeye sahipti. Aksine gördüğü şeyden hiç hoşlanmamış gibi görünüyordu. Astaroth'un hemen bir adım önünde Anna Maria'nın ise bir kol mesafesinde duruyordu.
Muhtemelen tahtını izinsiz aldığı için memnun olmamıştı. Muhtemelen ruhunun bu yenemeyecek kadar güçlü hale gelmesine sevinmemişti ve hiç şüphesiz ki uyanmış olmasını beklemiyordu.
Bir kere daha odanın içini alevler sardı ve cehennemin prensleri o alevlerin içinde tekrar dirildi. Bütün bunlar olurken Anna Maria gözlerini Lucifer'dan bir an olsun ayırmamıştı.
Herkes neler olduğunu anlamaya çalışarak etrafına bakınıyorlardı. Lucifer ayakta duruyordu. Hemen arkasında tek dizi üzerinde yaralı olan Astaroth vardı ve önlerinde efendilerinin tahtında dünyadan gelen kadın oturuyordu.
Ancak kimse kımıldamadı. Kimse herhangi bir harekette bulunamadı. Belli ki hepsi de bunun boylarını aşan bir durum olduğunu fark etmişti. Birkaç saniye içinde onları öldürebilir ve yeniden diriltebilirdi bu kadın. Bu gücü her biri yaşamıştı.
Anna Maria sakince oturduğu yerden kalktı ve öne doğru bir adım attı. Hemen sırtında altı adet ateş kırmızısı kanat yükseldi. Kan kırmızısı gözlerini ateş rengi parlak bir far sarmıştı. Tarçın rengi tenini saran dikenli dallar dövmesi ise yok olmuştu. Hemen başının üzerinde koyu kahve saçlarını alevlerden bir taç süslüyordu.
Alevler genç kadını sardı ve üzerinde kırmızı bir elbise belirdi. Uzun elbise ayaklarına kadar uzanıyordu. Boyundan askılı uzun elbise bedenini sımsıkı sarmıştı. Sanki bir baloda ya da partideymiş gibi görünüyordu. Genç kadın gülümsediği zaman sivri dişleri parladı.
"Evet, neden sessizleştiniz cehennem lordu?"
Lucifer, kaşlarını çattı ve gözlerini kıstı. Onu kışkırtıyor muydu? Birkaç saniye önce gözlerini açmış bu kibirli yaratık ona hesap mı soruyordu? Onun ruhuyla birleştirdiği o alevleri Lucifer yaratmıştı. "Haddini çoktan aştın insan" dedi.
Bir mızrak hızla Anna Maria'ya doğru gitti ancak genç kadın elini kaldırdı ve mızrak anında önünde durdu ve parçalara ayrıldı. "Ben artık insan değilim" dedi. "Beni de çocuğun gibi bağrına basmayacak mısın?"
Basmayacaktı belli ki. Neyse ki Anna Maria'nın da buna ihtiyacı yoktu. Tahta çıkan basamakları bir bir indi ve Lucifer'ın yanından geçip Astaroth'a doğru ilerledi. Erkeğin saçlarını nazik bir şekilde okşadı ve dudaklarını onun dudaklarına bastırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LANETLİ EVLİLİKLER FİNAL KİTABI- LANETLİ CADI
Fantasy. Boynuzları ve uzun dişleri, parlak simsiyah teni ve kıpkırmızı gözleriyle gerçekte olduğu iblis orada duruyordu. Tıpkı ilk gördüğü zamanki gibiydi. "Bu insan maskesini takmayı seviyor musun?" diye sordu en sonunda. Elini bir kere daha erkeğin önün...