FİNALE İKİ ADIM KALDI :D ŞUNU AÇIK VE NET SÖYLEYEBİLİRİM Kİ FİNALDEN KİMSE MUTSUZ OLMAYACAK AMA MUTLU DA OLMAYACAK... HATTA ŞİMDİDEN ETTİĞİNİZ KÜFÜRLERİ DUYAR GİBİYİM... HAHAHAHAH! EĞLENCELİ VE ÇOK MERAKLI HALDEYİM... 50 YOTUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...
"O ateşlerde benimle yanmaya gel"
"Her ilahi müdahalenin bir sonucu vardır"
"Ruhunu koruduğun sürece dünyada bıraktıklarını mutlu edeceğim"
Anna Maria, çevresini saran boydan aynalarda sadece Astaroth'u görüyordu. Genç kadın aynalarla çevrelenmiş bir dairenin ortasında bağdaş kurmuş oturuyordu. Her bir aynada Astaroth ile bir anısını görebiliyordu.
Genç kadın, nerede olduğunu bilmiyordu. Umursamıyordu. Gözlerini bir an olsun aynalardan alamıyordu. Bu sefer yalnızdı ve bundan en ufak bir rahatsızlığı yoktu. Hiçbir şey düşünemiyordu. Hiçbir şey hissetmiyordu. Sadece aynaları izliyordu.
"İçeride seni koruyacak kimse olmayacak. O yüzden güçlü olmalısın"
Olmuştu zaten. Pes ettiği son ana kadar güçlü olmuştu. Hatta Mammon'u yenmeyi başarmıştı. Onu cehennem ateşleriyle yaktığını hatırlayabiliyordu. Onaylarcasına başını salladı. Evet, bunu hatırlıyordu.
"Bütün o ruhları sömürmenin ruhunu tüketeceğini bilmiyor musun?"
Biliyordu. O cehennem alevlerini yutmaya başlamadan önce ruhunun yanacağını biliyordu ama zaten ondan vazgeçmişti. Çünkü dünyadakileri korumak için çok fazla savaş vermişti. Daha fazlasını yapacak gücü kalmamıştı. Bu onun zayıf olduğunun göstergesiydi.
"Eğer ruhun yanarsa dünyadakileri umursamayacaksın."
Belki de. Ancak başka bir şansı yoktu. Astaroth'u Paimon'u ve Mammon'u yenmek için de ilahi müdahale kullanmak zorunda kalmıştı. Her birinde de bir şeyler kaybetmişti ama daha da güçlü olmuştu.
Cehennem tıpkı Astaroth'un onu uyardığı gibiydi. Hayatta kalmak için sürekli daha da güçlü olması gerekiyordu ve Anna Maria bunu yapmak için başka ne yapması gerektiğinden emin olamamıştı. Sürekli bir kovalamacanın içindeydi.
"Ruhunu yemeyi istediğimi inkâr edemem"
Herkes onun ruhunun peşindeydi. Lucifer, bile bunu kafaya takmış gibi görünüyordu. Öyleyse ondan kurtulması daha mantıklı olmaz mıydı? O zaman güvende olurdu.
"Hatırlamadığım bir geçmişte ben bir melektim. Dünyada yaşamak çok cazip gelmişti"
Cehennemde yaşamanın cazip bir yanı yoktu. Sürekli bir öncekinden daha güçlü olması gerekiyordu. Gerçekten kendisine dokunulmamasını sağlayacak bir seviyeye gelene kadar çok daha fazlasına ihtiyacı vardı hep.
Astaroth, melek olduğu zamanlardaki dünyaya olan takıntısını unutamamıştı. Paimon ise muhtemelen o zamanlardan beri Astaroth'a takıntılıydı. Belki de Anna Maria'da dünyadakileri korumaya karşı olan takıntısını unutmazdı. Ruhunu kaybetse bile onları korumaya devam ederdi.
"Bunu yapmak zorunda değilsin"
Aynalardaki Astaroth'un görüntüleri birden yerlerini Rebekah Kuran'a bıraktı. Dönüşeceği zamanki ağlayan yüzü aynanın önünde belirdi. Ellerini tutmuştu ve son bir kez daha ona kararından vazgeçmesi için durdurmaya çalışıyordu.
Yaptığından hiç pişman olmamıştı. İnsan olduğu zamanlarda asla büyüdüğü toplumun gerçek bir parçası olamamıştı. Ancak dönüştükten sonra onlarla birlikte daha güzel zamanlar geçirmişti. Evet, Astaroth'u yenmeye çalışmakla çok meşguldü ama kendini ilk defa bir yerin parçası gibi hissetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LANETLİ EVLİLİKLER FİNAL KİTABI- LANETLİ CADI
Fantasia. Boynuzları ve uzun dişleri, parlak simsiyah teni ve kıpkırmızı gözleriyle gerçekte olduğu iblis orada duruyordu. Tıpkı ilk gördüğü zamanki gibiydi. "Bu insan maskesini takmayı seviyor musun?" diye sordu en sonunda. Elini bir kere daha erkeğin önün...