İYİ OKUMALAR ARLADAŞLAR... BİRAZ UZUN SÜRDÜ KUSURA BAKMAYIN... BU HİKAYE İÇİN BİR BÖLÜM YETİŞTİRMEYİ BAŞARDIM... KISKANÇLIKTA YAKINDA GELECEK... 50 YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...
Zevk onu o kadar hızlı yakaladı ki genç kadın erkeğin altında kıvranmaktan başka bir şey yapamadı. Bacaklarının arasındaki o his onu deli ediyordu. Öyle ki erkeğin bir elini tutup aşağı çekti ve kendisine bastırdı. İnlemeleri çok hızlı bir şekilde çığlıklara dönüştü. Onun her içişiyle bedeni kasılıp titremeye başladı. Erkeğin boynuna dayalı olan dudaklarından homurtu çıktı.
Astaroth, kendisini geri çekmek için zorladı. Hayatı boyunca denediği en lezzetli kandı ve ilk kez karnını doyurmak için değil zevk için içiyordu. Hayatı boyunca en temel ihtiyacı ilk kez onun için bir zevk kaynağıydı.
Başını kaldırıp kadına baktı. Ağlamıştı. Kanlı göz yaşları gözlerinin kenarından çizgiler oluşturmuş aşağı iniyordu. Başını eğip aşağı aktı ve yavaşça elini bacaklarının arasından çekti. Zevkten ağlamıştı. Böyle bir şeyin olabileceğini bile bilmiyordu.
Üzerindeki tişörtü tek seferde çekip çıkardı. Anna Maria, onu bir kere yanında soyunduğunda görmüştü. Çok güçlü bir bedeni vardı. İnce kaslarla sarılıydı. Tam kalbinin olduğu yerde derin bir yara izi vardı. Çok öncesine ait gibi görünüyordu.
Ellerini ileri uzattı ve ona dokundu. Astaroth ona ilk dokunduğunda bedenini yakmıştı. Canının ne kadar acıdığını hatırlıyordu. Şimdi artık ona dokunduğunda canı yanmıyordu. Erkek kotunu çıkarıp bir kenara attı ve Anna Maria bacaklarını onun için açtı.
İlk defa bu kadar büyük bir temasları vardı. Bundan önce ufak tefek dokunuşlar her zaman olmuştu ancak hiçbir zaman buna benzer bir tutku olmamıştı. Onlar sadece birbirine dokunmaktan çekinmiyorlardı o kadar ama şimdi... Şimdi Anna Maria ilk defa anne ve babasının bağını anlayabiliyordu.
Bir vampir tarafından ısırılmak muhtemelen zevkliydi. Ancak bir iblis tarafından ısırılmak bambaşkaydı. Onun ağırlığını ve sıcaklığını üzerinde hissetmekten zevk alıyordu.
Dudakları bir kere daha onun dudaklarına yakalandı. Erkek kendisini öperken bir yandan da çıplak bedenini okşuyordu. Anna Maria, onu sanki içine sokmak ister gibi sımsıkı sarılmıştı.
Erkek boynundan aşağı doğru indi ve kadının göğüslerini öpmeye başladı. Onları sıkıyor, okşuyor, yalıyor ve ısırıyordu. Genç kadının bedeni yay gibi yukarı yükseldi. Ah, çok güzel bir histi bu. Yine bacaklarının arasındaki o karıncalanmayı hissedebiliyordu. Kendisini onun bedenine bastırmaktan başka elinden bir şey gelmiyordu.
Astaroth, başını eğdi. Kahretsin, bu kadının teni de kanı kadar lezzetiydi. Kardeşlerine hak vermemek için kendisini zor tutuyordu. Onu yemek... Ah, o sofradaki en lezzetli ana yemekti ve bu kurtlar sofrasında kendisinin önüne düşmüştü.
Bacaklarını omuzlarına aldı ve başını bacaklarının arasına gömdü. Dili, dişleri ve dudaklarıyla tattı onu. Dudaklarını nasıl öpüyorsa bacaklarının arasını da öyle tutkuyla öpüyordu. Anna Maria'nın dudaklarından dökülen mırıltılar çok hızlı inlemelere ve oradan da zevk çığlıklarına dönüştü.
Erkek onun zevkine ait her bir damlayı yuttu. Agares haklıydı. Lanet olası iğrenç bir ihtiyardı ama haklıydı. Onu yiyip bitirmek istiyordu. Teni gerçekten de çok sıcak ve yumuşaktı. Kendisini daha fazla tutmakta zorlanıyordu. Daha fazla gücü kalmamıştı.
Hayatında ilk defa kendisini durdurmak bu kadar zordu. Onun içine girmeli ve orada yanıp kül olmalıydı. Hayatı boyunca pek çok şey yaşamıştı. Ne yemek yemek, ne duş almak, ne sevişmek ne de başka şeyler... Dünyada bulunmak bile bunun yanında minik bir hoşluktu. Ancak şu an yaşadığı zevki tarif etmeye kelimeleri yoktu.
Hızla doğrulup onu çevirdi ve kadını kucağına aldı. Anna Maria, dengesini korumak için onun omuzlarına tutundu. Şimdi tamamen karşısında duruyordu ve onu görebiliyordu. Gençliğinin zirvesindeydi, bedeni ruhunun sıcaklığını taşıyordu. Böyle bir şeye karşı koymayı başarmış olmak Astaroth için çok fazla irade gerektirmişti ama bir kere daha ona yeniliyordu işte.
Erkeği bacaklarının arasına aldı ve dizlerinin üzerine yükseldi. Dikkatini çekmişti zaten ancak Astaroth sıradan bir insanın olabileceğinden çok daha büyüktü. Böyle bir şeyi içine alıp alamayacağından emin değildi. Savaşmakla o kadar zaman uğraşmıştı ki sevişmeye vakit kalmamıştı. Bir kere daha kendisini bir bakire gibi hissediyordu.
Gözlerini sımsıkı kapadı ve onu içine doğru yönlendirdi. Yavaş yavaş onu içine almaya başladı. Astaroth'un ağzından bir hırlama çıktı ve başını geri attı. Her şey çok canlı ve çok yavaştı. İçi çok sıcaktı ve onu sımsıkı kavrıyordu. Bu kadınla yaşadığı her şey bir irade istiyordu aksi halde her şey şimdi bitecek kadar iyi hissettiriyordu.
Onu belinden tuttu ve kendini onun içine gömdü tek seferde. Kadının ağzından bir çığlık koptu ve bedeni içine giren bu devasa büyüklüğü kabul etmeye çalışırken titreyip kasıldı. Tırnakları onun etine geçmişti. Gözlerinden yaşlar akıyordu. Zevk mi alıyordu canı mı acıyordu emin olamayacak kadar kendinden geçmişti.
Erkek ellerini kalçalarına götürdü ve onu yavaş ama sert bir şekilde hareket ettirdi. Her ikisi de inlediler buna karşılık. Bu şey çok yoğundu. Kontrol edilemeyecek kadar güçlü ve büyük bir histi. Anna Maria'nın bedeni yay gibi gerildi. Kalçaları kendi başına hareket ediyordu. Sanki onun kucağında dans ediyor gibiydi.
Yine ağlıyordu. Astaroth, gözlerini ondan ayıramıyordu. Zevkten ağlayan bir kadının bu kadar güzel görünebildiğinden haberi yoktu. Kadının elleri yüzüne gitti ve onu kendisine çekti.
Erkek doğruldu ve kollarını ona sardı. Dudaklarının kadının istediği gibi onun dudaklarına bastırdı. Dilleri de bedenleri gibi dans etmeye başladı. Zevk çok hızlı yükseliyordu. Genç kadın onun dilini ısırdı aniden ve dişlerini geçirdi. Erkeğin kanı ağzına akarken kalçalarının hareketleri de hızlanmaya başladı.
Astaroth, bir avcıydı. Hayatı boyunca avlanmıştı ve hatta kendi yarattıklarını yemişti. Kanları ve ruhları onu her daim beslemişti. İlk defa bir ava dönüşüyordu. Bir insan tarafından avlanmıştı üstelik.
Kolları onu daha da sıkı sardı ve daha çok kendisine bastırdı. Kadının üstünde yükseldi ve onu altına aldı aniden. Anna Maria'nın bacakları beline dolanırken kadının içinde gidip gelmeye devam etti.
Hareketleri daha da hızlanmıştı. En başında başına kadar çıkarıp geri sokarken şimdi daha kısa, sert ve hızlıydı. Genç kadın dudaklarını onun dudaklarından geri çekti. Bir kolu adamın boynuna dolanırken diğeri başının altındaki yastığa sıkıca tutundu.
"Bana bak"
Birden erkek durdu. Genç kadın kalçalarını hareket ettirmeye çalıştı ama ona izin vermedi. Genç kadın gözlerini açıp ona baktı. Erkeğin bedeni değişmişti. Kanatları hemen tepelerinde yükseliyordu. Bedeni obsediyen gibi parlıyordu. Kızıl gözleri ve sivri dişleri gün gibi ortadaydı.
Anna Maria, onu tutup kendisine doğru çekti ve erkeği bir kere daha öptü istekle. Astaroth, o zaman tekrar hareket etmeye başladı. Bir eli kadının saçlarının içinden geçti ve diğeri onun kalçasını yakaladı.
Gözlerini birbirlerinden ayırmıyorlardı. Bir an bile kimse kendisini geri çekemiyordu. O zevk dolu son her ikisini de o kadar hızı yakaladı ki çığlıkları odayı doldurdu. İkisi de başlarını geri atmışlardı ve o son saniyede bile birbirlerine bakmaya devam ediyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LANETLİ EVLİLİKLER FİNAL KİTABI- LANETLİ CADI
Fantasy. Boynuzları ve uzun dişleri, parlak simsiyah teni ve kıpkırmızı gözleriyle gerçekte olduğu iblis orada duruyordu. Tıpkı ilk gördüğü zamanki gibiydi. "Bu insan maskesini takmayı seviyor musun?" diye sordu en sonunda. Elini bir kere daha erkeğin önün...