En basitinden makarna yapmaya karar verdim. Bunun için su ısıtmam gerekiyordu. Çeşmeyi açtım, su tencereye dolarken dün olanları düşündüm. Yanlış mı yapmıştım?
Böyle düşünürken su neredeyse taşacak kadar dolmuştu ve artık taşımakta güçlük çekiyordum. Bunun üzerine suyun birazını lavaboya döktüm ve ocağa koyup kaynamaya bıraktım.
Alt dolaptan makarna paketini çıkardım. Mike o sırada mutfağa girdi.
M- 5 dkdır burdasın çok sıkıldım.
W- Çok mu beklettim, üzgünüm. Biraz uğraştırıyor.
M- Sorun değil yeterki sen yap ben yerim.Gülümsedim ve makarnaları kaynamış olan suya boşalttım. Tencerenin kapağını kapayıp tekrardan salona geçtik.
Mike bana komik şeyler anlatıp beni güldürüyordu. Fakat gülerken onun bana gözleri parlayarak baktığını fark etmemiştim. Mike bir şeyler mırıldandı.
M- Çok güzel gülüyor..
W- Efendim?
M- Ha şey diyordum, makarnalar olmuş mudur acaba?
W- Bilmem gel gidip bakalım.Geldiğimizde makarnanın tadına bakmak için bir kaşık çıkardım. İçimden önce Mike'a yedirmek geldi. Bir makarna aldım ve Mike'a yedirdim.
W- Olmuş mu?
M- Süper bence daha pişmesine gerek yok.Tadına baktım.
W- Mike ciddi misin sen?! Bu hiç pişmemişki!
M- Bana pişmiş gibi geldi.Anlamamıştım ama çok da takmadım ve bir süre daha makarnaların pişmesini bekledik.
M- BEN ÇOK ACIKTIM WILL. BENCE ARTIK OLMUŞTUR NOLUR YİYELİMM! *yoksa her an seni yiyebilirim*
W- Peki Mike, zaten pişmiş görünüyor.Onun o aç aç bakan sevimli suratına daha fazla dayanamadım ve kaşığını alıp ona yedirmeye başladım. İlk başta biraz şaşırsa da bunu sevmiş gibi görünüyordu.