Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
M- Tıpkı sana benziyor!
Kediyi kucağıma alıp sevmeye başladım. Mike da beni izliyordu.
M- Ben de kedi sevebilir miyim? W- Sev Mike kucağımd-
Yanaklarımdan öpüp başımı okşamaya başladı.
M- İşte benim pisim.
Hızlıca onu öpüp geri çekildim.
Kedi miyavlıyordu.
M- Geç olmadan gitsek iyi olur. W- Haklısın, hoşçakal şirin şey. diyip kediyi yere bıraktım ve eve doğru yürüdük.
Geldiğimizde her zamanki sohbetimizi ediyorduk. Aklıma bir şey geldi.
W- Pasta yapmaya ne dersin? M- Varım!
Mutfağa gidip pasta malzemelerini çıkardık. Birkaç malzemeyi karıştırmak için mikseri aldım ve çırpmaya başladım. Karışımdan bir damla yanağıma sıçramıştı. Mike parmağıyla yanağımdaki damlayı aldı ve tadına baktı.
M- Hmm biraz değişik. Sence bunu yapar mıyız? W- Önceden deneyimimiz var. dedim keki hatırlatarak.
M- Fakat onu sen yaptın. W- Sen de yedin.
Böylece pastayı yapmaya devam ettik. Baya uzun sürmüştü ancak harika görünüyordu.
Dolaptan birkaç çilek çıkardım. Pastanın üstüne koydum.
W- TADAMMM!! M- İYİ İŞ ŞEF! W- Hadi tadına bakalım!
Mike çekmeceden iki çatal çıkardı ve birini bana verdi.
Pastadan bir dilim alıp bana yedirdi, ben de ona.
*DO YOU GET DEJA VUUUĞĞĞ*
M- Bayıldım! W- Çok güzel olmuş! M- Güzel ne kelime! Harikulade muhteşem, süper, leziz, şahane! W- Mike, alt tarafı bir pasta? M- Olsun ben bayıldım. diyip bana pasta yedirmeye devam etti.
Ben mi pastayı yedim, pasta mı beni belli değil.
W- Sanırım daha fazla yiyemeyeceğim. M- Ben de.
Salona ilerledim ve koltuğa uzandım. Mike yanıma oturdu.
M- Yorulmuş gibisin küçük pisi? Oysaki daha işlerimiz vardı. W- Ne işi, neden bahsediyorsun? M- Iıı şey...
Neyi kastettiğini anlamıştım.
W- Bunu yapmayacağını biliyorsun değil mi? M- Nedenki? Altı üstü- W- MIKE!
Yanımda sıkıldığını belli eden sesler çıkararak hareket ediyordu. Koltukta doğruldum.
W- Sorun ne? Yoksa istemediğim için- M- HAYIR! Öyle düşünme, sana kızmadım. Sadece şu an yapacak hiçbir şey bulamıyorum. Seni gıdıklamama izin vermediğin için- W- NE! Gıdıklamak mı..? B-ben...
Çok yanlış anlamıştım.
M- Başka bir şey mi yapacağımı sandın? W- E-evet. M- Ne?
Devam ettirirsem çok utanacaktım.
W- Haaaa benim çok uykum geldi. M- 7de mi? 9u anlarım ama 7.
Ben olsam ben de inanmazdım. Bu yüzden söylenebilecek en iyi şeyi söyledim.
W- D&D mi oynasak? M- Oluur, bayılırım!
Ucuz atlatmıştım. D&D kutusunu alıp salona geldim. Yine saatlerce oyun oynamıştık.