13

126 12 59
                                    

Sanırım kaybolmuştum. İleride bir ev görünüyordu ilk başta tanıyamamıştım. Biraz daha yaklaştıktan sonra Mike'ın evi olduğunu anladım. Bir an rahatlasam da onun evinde hayatta kalamazdım.

Ama çok uykum gelmişti. Evin arkasına doğru gidip sırtımı duvara yaslayarak yere oturdum. En sonunda uyuyakalmıştım.

Sabah bacaklarım feci bir şekilde ağrıyordu. Dün çok koştuğumdan dolayı olduğunu düşündüğüm için fazla önemsemedim. Fakat ayağa kalkıp yürümeye çalışınca yere düştüm ve acıyla bağırdım.

Bacaklarıma baktığımda boydan boya çizilmiş olduklarını gördüm. Lanet olsun bunu Alex'ten başkası yapmış olamazdı! Bu daha ne kadar sürecekti? Mike'la beni ayırmıştı, istediğini almıştı işte neden rahat bırakmıyordu!

Bunları düşünürken biri hızlıca yerle temasımı kesti. Yüzüne baktığımda dehşet içerisindeydim. Alex beni boş sokaklara doğru götürüyordu. Bağırmaya başladım.

W- BIRAK BENİ! İMDAT! BİRİ YARDIM ETSİN!

Alex'in omzunun üstünden bizi izleyen Mike'ı gördüm. Bu bir mucize olmalıydı. Koşmaya başladı, elinde oldukça sert görünen bir sopa vardı. Bize çok yaklaşmıştı. Sopayı Alex'in kafasına sert bir şekilde vurdu ve Alex yere düştü. Ben de yere düştüm ve korkudan bayılmıştım. Mike Alex'i biraz daha dövdükten sonra beni fark edip yanıma geldi.

M- Will özür dilerim! Nolur aç gözlerini! O aptal şeyleri söylemeseydim bunlar başına gelmeyecekti. Bir kere olsun seni dinlemeliydim. Nolur uyan! Korktuğum tek bir şey vardı. S-seni her şeyden çok seviyorum diyebilmek. Seni kaybetmek istemiyorum, lütfen gitme beni bırakma Will. Sana aşığım...

Uyandığımda odamda yatağımdaydım. Karşımda ağlamaktan gözleri kıpkırmızı olan Mike'ı gördüm. Uyandığımı fark ettiği an bana sıkıca sarıldı. Gözyaşlarını hissedebiliyordum.

Artık anlamıştım. Onsuz bir parçam eksik gibiydi. Güçlükle ona sarıldım ve sanki çok iyiymişim gibi onu sakinleştirmeye çalışıyordum.

W- Mike ağlama bu senin suçun değildi. O sözleri istemeden söylediğini biliyorum. O an ne yapacağımı bilemediğim için deli gibi kaçtım. Ben hep kaçtım ama sen hiç korkmadın.
M- Will iyiymiş gibi davranmayı bırak çünkü bu içimi acıtıyor. Ben suçluyum. Sana hak etmediğin laflar ettim.
W- Aslında çok da haksız sayılmazsın. Ben tam bir korkağım...
M- Hayır sen sadece..
W- Ben?
M- Yapın biraz farklı korunmaya ihtiyacın var. Ve bunu yapması gereken kişi bendim fakat-
W- Beni neden bu kadar önemsiyorsun Mike?
M- Çünkü s-sen..

Konuşmakta zorlanıyordu.

M- Sen benim a-arkadaşımsın v-ve sana değer veriyorum..

Hiç inandırıcı gelmiyordu.

W- Mike beni önemsemenin tek sebebinin bu olduğuna emin misin?

Aklıma ben baygınken söyledikleri geldi. Birazını duymuştum çünkü tamamen bayılmamıştım. Ama çoğunu hatırlamıyordum.

M- N-ne gibi bir sebep bekliyordunki?

Paniklemiş gibiydi.

W- Mesela, beni arkadaştan öte görüyor olabilir misin? *ah naptım ben*
M- Hayır kesinlikle-
W- Demek istediğim en yakın arkadaş.
M- S-sanırım. *artık söylemeliyim acaba onu sevdiğimi anladı mı ya beni sevmiyorsa*

İkimiz de rahatsız olmuştuk bu yüzden konuyu dağıttım ve biraz olsun gülebiliyorduk.

Autumn Stars✨BylerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin