14

98 12 34
                                    

Artık kelimenin tam anlamıyla normale dönmüştük. Aramızda en ufak bir kırgınlık yoktu.

W- Sopayı çok güzel indirdin!
M- Seni korumak için her şey!
W- Mike beni korur! Çünkü en yakın arkadaşıyım!
M- E-evet en yakın arkadaşım!

İç çekti.

W- Sıkıldın mı?
M- Sanırım.
W- Alex'i öldürmeye gidelim!
dedim dalga geçerek.

Fakat sanırım Mike ciddi anlamıştı. Düşünür gibi yaptı.

W- Bunu gerçekten yapmayacaksın değil mi?
dedim hafif endişeyle.

M- Ya sen korktun muu?
dedi yanaklarımı sıkarak.

W- N-ne alakası var? Sadece...

Bana bakarken yalan söylemek çok zordu.

W- Peki yalan söylemeyeceğim. Endişelendim.
dedim sıkılarak.

M- Biliyor musun, endişelendiğinde seni ciddiye alamıyorum.
W- N-nedenki?
M- Sebebini çok iyi biliyorsun.
diyip göz kırptı.

Her hareketinden çok etkileniyordum.

Sanırım tatlı olduğumu düşündüğü için beni ciddiye alamıyordu. Nerem tatlıydıki? Benimle arkadaş olması bile mucize.

M- Hey, noldu? Daldın gittin.
W- H-hiç. Sana bir şey sorabilir miyim?
M- Tabiki.
W- Neden benimle arkadaş oldun?
M- Çünkü seni kendime yakın buldum. Beni anlayabilecek kapasiteye sahiptin. Kimse beni istemiyordu ama sen beni dışlamadın. Çok özel birisin. İyiki... Arkadaşımsın.

Yavaş yavaş gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Onun ağlamasına dayanamayıp sarıldım. Başını omzuma koydu ve daha çok ağladı.

Bir yandan onu sakinleştirmeye çalışsam da olmuyordu. Çok şey yaşamıştı.

En sonunda rahatlamıştı ve yanaklarımı sıkıp duruyordu.

W- Mike yapm-

Konuşmama fırsat vermiyordu.

M- Ama yanakların yumuşacık! Sıktıkça sıkası geliyor insanın.
diyip güldü.

Gülmesi beni rahatlatmıştı ve mutlu olması için buna katlanmak zorundaydım.

Biz eğlenirken cama bir taş çarptı. İrkildik ve cama doğru ilerledik.

W- Bu Alex malı bizi gerçekten ölene kadar salmayacak gibi görünüyor Mike. Ne yapacağız?
M- Umursamazsak gider. Şimdi buraya gel.
dedi ve beni yatağa oturtup yanaklarımı sıkmaya devam etti.

Fakat 10 dakikadır aşağıdaydı. Manyak şey bizi öldürmeden rahat bırakmayacaktı.

Mike kolumdan çekti ve mutfağa gittik. Çekmeceden en keskin bıçaklardan birini aldı.

W- Mike! Onu bıçaklamayı düşünmüyorsun değil mi?
M- Merak etme, bu sadece bir önlem. Peşimize düşerse acımam.

Haklıydı, o şerefsiz bize bir sürü şey yaşatmıştı ve hala da yaşatıyordu.

W- Peki, haklısın.

Tekrar kolumdan çekti ve dışarı çıktık. Onun evine gidiyorduk.

Göz ucuyla arkama baktım.

W- Mike, geliyor.
dedim fısıltıyla.

M- Hiçbir şey yapamaz.
diyip daha da hızlandı.

Sonunda eve gelmiştik. Alex gözden kaybolmuştu. İçeri girdik ve Mike kapıyı kilitledi.

Autumn Stars✨BylerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin