26

71 8 29
                                    

Yüzümü kendisine çevirdi.

M- Bana çok iyi geliyorsun, ayrıca seni bırakmış birini kıskanmam anlamsız. Neden bunu yaptığımı ben de bilmiyorum.

Yanıma oturdu.

M- Bundan sonra yaşadığın kötü anıları aklına getirmemeye çalışacağım. Ve seni terk eden kendisi kaybeder.
diyip kolunu omzuma attı.

M- Augh..
W- Hey k-kolunu çok acıttım mı?
M- İstediğin kadar acıtabilirsin.

Gülüyordu.

W- Olmaz! Sana zarar vermem.
M- Çok masumsun, biliyor musun? Ve bu çok şirin.
W- Sadece seni incitmem.
M- Beni incitecek tek şey seni görememek olur.

Nefes alamayacağım şekilde sarıldı.

W- M-Mik-

Ayrıldı ve rahat nefes almaya başladım.

M- GÜZELLİĞİM NEFES KESİCİ BİLİYORUM!
W- TABİKİ NE DEMEZSİN.
M- Kıskanma sen de güzelsinn!

Yine yanaklarımı sıktı.

W- Ne alakası var!

Bir yandan yüzümü çekmeye çalışıyordum. Aniden yanaklarımı sıkmayı bıraktı ve beni kendine çekip hızlıca öptü.

Ayrıldıktan sonra konuştum:

W- Açıkçası bunu, yanaklarımı sıkmana tercih ederim.
M- O zaman daha çok yapacağımm!

Uzun süre durmadan öptü.

M- Yoruldum ama sana doyum olmuyor.
W- ÇOK TATLI OLDUĞUM İÇİNDİR!
M- Orası öyle tabi!

Bu sefer ben onu öpmeye başladım.

W- BEN ACIKTIM.
M- BENİ YE.
W- GERÇEKTEN ACIKTIM.
M- PEKİ.

Kolundan tutup kaldırdım. Birden kucağıma atladı.

W- HEY TAŞIYAMIYORUM ÇOK AĞIRSIN!

Onu yere düşürmemek için zor duruyordum.

M- Fakat ben çok rahattım!
W- BEN DEĞİLİM!

İstemeye istemeye indi, mutfağa gittik.

Bir şeyler ısıttık ve hızlıca yemeye başladım.

M- Boğulma aç kedi!

Benim aksime o yavaş yavaş yiyordu.

W- Aç değil misin?
M- Seni yemek istiyordum.
dedi sahte bir üzüntüyle.

Yemeğimden bir kaşık alıp ona yedirdim.

W- Bu da fena değil.
M- Evet ama sen daha güzelsin.

Yedikten sonra Mike duşa girmişti. Ben de odada kitap okuyordum. Birden içeri daldı. Kitabı yüzüme doğru çektim.

W- HEY! GALİBA YANLIŞ YERDESİN.

Yanıma gelip kitabı indirdi. Neyseki üstünde bornoz vardı.

M- Hayır değilim, şimdi giyineceğim istersen kalabilirsin.
W- Ben almayayım sağ ol.
diyip çıktım ve salona indim.

Bir süre sonra Mike aşağı indi.

M- Yüzünü görmeliydin, kıpkırmızıydın!
W- Olabilir hala alışamadım.
M- Alışsan iyi olur.
W- Sanırım.

Okuduğum kitabı aldı.

M- Ne okuyorsun böyle sabahtan beri?
W- Öyle bir hikaye işte. Aşırı sarıyor.
M- Gerçekten mi? Senden sonra ben de okurum.
W- Okumayacağını ikimiz de biliyoruz ben sana konusunu anlatırım.
M- Çok mantıklı!

Kitabı geri alıp okumaya devam ettim. Baya heyecanlıydı.

M- Eee nasılsın, hayat nasıl gidiyor?
W- Çok iyi.
dedim kitaba dalmış bir şekilde.

M- Evlenmeyi düşünüyor musun?

Kitaba daldığım için sorduğu şeyi umursamadan onayladım.

M- NEEEEE!
W- HEY BİR ŞEY OKUYORUM!
M- EVLENDİKTEN SONRA DEVAM EDERSİN KİTAP KAÇMIYOR YA.
W- Ne evlenmesi, neden bahsediyorsun?
M- Evlenmeyi düşünmüyor muydun?
W- Düşünmüyorum.

Kırılmış gibiydi, başını eğdi.

W- Üzülme, belki bir gün fikrim değişir. Ancak şu an düşünmüyorum.

Bana baktı.

M- Sahi mi?
W- Evet.
M- Fikrinin değişeceği günü iple çekiyorum. Biliyorsun seni asla zorlamam.
W- Biliyorum ve bu yüzden çok şanslıyım.

Sohbete daldık.

Autumn Stars✨BylerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin