Gecenin sonrasında çok huzurlu uyumuştum.
Sabah Mike'ın beni durmadan öpmesiyle uyandım. Durdu.
M- Sonunda uyanabildin!
W- Bu nasıl bir uyandırma şekli?
M- Başka türlü uyanmıyorsunki.
W- Hmm o da doğru.Hala uykum vardı.
W- Biraz daha uyuyacağım.
Kolumdan dürtmeye başladı. Takmadığımı görünce bıraktı.
M- Hıh.
Arkasından sarıldım, sevinmişti ama belli etmemeye çalışıyordu.
W- Buna hayır diyemezsin.
Ellerimi belinden çekti.
M- Kim demiş?
W- Beni bırakmayacaktın değil mi?Sessizlik oldu.
M- Bilmem.
W- N-ne demek bu?
M- Belki de bırakırım.
W- A-ama söz vermiştin.
M- Herkes verdiği her sözü tutuyor mu?Onun Mike olmadığına kendimi inandırmaya çalışıyordum.
W- Sen Mike değilsin! Mike sevdiklerini bırakmaz! Tabi gerçekten seviyorsa...
Beni bırakmasından çok korkuyordum. Ya bir gün giderse? Ya onu bir daha göremezsem? Bundan çok korkuyordum.
O sırada Mike gülerek konuştu.
M- Will, alındın mı? Açıkçası oyunculuğumun bu kadar iyi olduğunu bilmiyordum.
Ben ise gayet ciddiydim.
W- Beni gerçekten bırakacak mısın? Çünkü ben seni asla bırakmamayı düşünüyordum.
Beni aldı ve kucağına oturttu.
W- Önce cevap ver!
M- Sence seni bırakır mıyım?
W- Ben de sana soruyoru-Öptü fakat ikimizi ayırdım.
W- BU BİR CEVAP DEĞİL!
M- Pekala bırakmayacağım, tamam mı?
W- Sonra fikrin değişirse karışmam.
M- Asla değişmeyecek, ve istemiyorsan bir daha bu tür şakalar yapmam.Bu konularda hassas olduğumu biliyordu.
Bundan sonra içimde beni bırakmasına karşı bir korku oluştu. Hala onu çok seviyordum. Fakat artık beni gerçekten sevip sevmediği konusunda hep bir şüpheyle yaşayacaktım.
M- Daldın?
W- Ha..
M- Senin için bu kadar önemli olduğumu bilmiyordum.
W- Önemlisin tabi! Ama ben-
M- Hayatımda en değer verdiğim insansın!Alındığımı anlamaması için gülerek konuştum.
W- Bundan şüpheliyim.
Konuyu değiştirdi.
M- Her neyse sen sabah bir şey yapacaktın?
W- Seni izleyeceğimm!
M- Bence izlemek yetmez.
W- Haklısın.Birkaç dakika göz teması kurduktan sonra öpmeye başladım.
Başını kucağıma koydum.
M- ÇOK RAHATMIŞŞŞ!!
O böyle diyince aklıma söylememem gereken bir şey gelmişti.
W- Bilirim, Luke da- yani öyledir. *Olamaz!*
M- Luke da kim?
W- Hiç, eski bir arkadaşım.
M- Yalan söylediğinde bunu anlayabiliyorum.Ne yapacağımı bilmiyordum. Bir şeyler uydurmaya çalıştım ama yalan söylemeyi asla beceremeyen biriydim ve Mike bunu çok iyi biliyordu.
W- M-Mike arkadaşım i-işte. He-hem artık görüşmüyoruz bile!
M- Will, seni çok iyi tanıyorum. Bana işin aslını söylersen kızmayacağım.Başka çarem kalmamıştı.
W- P-peki. O, o benim e-eski sevgilimdi.
M- Onu hala seviyor olmalısın.
W- Hayır! Dediğim gibi eskidendi. Ve gerçekten sevdiğimi bile düşünmüyordum.
M- Ben anlarım, sen ona aitsin.Yanıma oturdu.
W- Yapma...
Ayağa kalkacak gibi oldu. Daha önce Luke da beni böyle terk etmişti. Onun da beni terk edeceğini düşündüm.
W- NOLUR DUR! SEN DE BUNU BANA YAPMA.
dedim kolundan tutarak.Kolunu çekmeye çalıştı ama çok sıkı tutuyordum.
M- AH! TAMAM GİTMEYECEĞİM KOLUMU BIRAK.
Elimi gevşettim, kolunu ovalıyordu.
W- Etrafımdakilere zarar vermekten başka yaptığım bir şey yok. Belki de beni bu yüzden sevmiyordunuz.
Kendimi suçlu hissettiğim için gitse de karışmamaya karar verdim.
Yere bakıyordum.
*BUNU AŞIRI KOYASIM GELDİ*