Çıktığımda hala üzgündüm. Mutlu gözükmeye çalışarak parka gidiyordum.
Yürürken ileride çok tehlikeli görünen bir köpek gördüm. Mecburen yanından geçmem gerekiyordu.
Tam geçerken bana doğru yavaş yavaş gelip hızlanmaya başladı ve arkama bakmadan en hızlı şekilde koşmaya çalıştım.
Ara sıra koşarken kafamı geri çeviriyordum, hala geliyordu. Bacağımı bile kıpırdatamayacak hale gelmiştim.
Köpek neyseki baya bir uzaktaydı ama hala geliyordu. Sağa doğru baktığımda parka geldiğimi fark ettim ve bankta oturan Mike'ı gördüm.
Daha fazla dayanamayıp olduğum yerde sertçe dizlerimin üstüne oturdum.
Mike yanıma koştu.
M- N-neden bu kadar hızlı geldin?
Zor nefes alıyordum ve konuşurken bazı harfleri düzgün söyleyememiştim.
W- B-bni.. -öp..-
Yaklaştı ve öptü.
W- BENİ KÖPEK KOVALADI DİYORDUM.
M- Ah yanlış anlamışım. İyisin değil mi?
W- Yoruldum, bir an önce ne anlatacaksan anlat. Çünkü ne dersen de umrumda olmayacak.Elimden tutup kaldırdı ama elini bıraktım. Banka oturduk.
M- Öncelikle üzülmene asla dayanamıyorum ve seni hiç bırakmayacağımı söylemiştim. Eğer bu saçma olay olmasaydı sözümü tutacaktım ama şansıma tüm olumsuzluklar beni buluyor.
W- Anlat artık, hem gece evden çıktın hem de eve başka birinin iziyle geldin.
M- Hepsini açıklayacağım.Anlatmaya başladı.
M- Evden gece çıkmamın nedeni sana bir sürpriz hazırlamaktı ve seni önceden gittiğimiz göle götürmekti. Bunun için bir kızla anlaşmıştım hazırlıkları o yapıyordu. Vakti geldiğinde seni almaya gelecektim. Kız ilk başta iyi biri gibi görünüyordu daha önce bir sürü kişiye yardım ettiğini ve profesyonel olduğunu söyledi. Ama bana yardım etmesinin sebebi beni elde etmekmiş. Tam seni almak için yola çıkacaktımki beni yere ittirip üstüme çıktı. Öpmeye çalışıyordu ona engel oldum ama bir şekilde başarmış. Elinden zar zor kurtuldum.
Umursamaz bir şekilde parktaki kaydıraklara bakıyordum.
W- Bitti mi? Artık yalan duymak istemiyorum.
M- Yerinde olsam ben de inanmazdım ama biraz mantıklı düşünmeye çalış. Ben kızlardan hoşlanmam.
W- Belki de hoşlanıyorsundur?
M- Bunu da nereden çıkarttın?
W- Çok belli oluyor, ben kendime beni aldatmayacak bir sevgili bulacağım.
diyip ayağa kalkacaktımki Mike önüme geçip endişeli bir şekilde bağırmaya başladı.M- SEN BENİMSİN VE BAŞKASININ OLAMAZSIN, BUNA İZİN VEREMEM!
*All the things she said dinlerken yazdım ehü*
Sıkıca sarıldı, tepki veremiyordum. Bir şey dedim ama pek etkilemişe benzemiyordu.
W- Beni sevmeyen biri olarak artık hayatıma karışamazsın!
M- SENİ SEVMEDİĞİMİ SÖYLEYEN BİRİNİ GÖRMÜYORUM BEN?
W- BAZI İZLER-
M- O İZLERİN ANASINI SATAYIM. TAMAM MI?Kucağına aldı ve yürümeye başladı. Anlık olarak aşırı sinirlenmiştim.
W- BENİ BIRAK! UMARIM GEÇENKİ ÖRÜMCEK GİBİ BİR SONUN OLUR SENDEN NEFRET EDİYORUM VE HEP EDECEĞİM! BELKİ DE DÜNYADA TANIDIĞIM EN KÖTÜ İNSANSIN!
Durdu. Sonradan aklıma çocukken yaşadığı travma geldi.
Küçükken annesi bağırarak ondan nefret ettiğini söylemişti. Ve cam eşyalar fırlatmıştı. Birisi Mike'ın başına isabet etmişti ve onun izi hala duruyordu.
Şu an ondan nefret etsem de bu kadar kalpsiz olamazdım.
W- Mike öyle demek istemedim! Beni duyuyor musun? MIKE!
Yavaşça gözyaşları akmaya başlamıştı. Ve travmasını aklına getirdiğimden emindim.
W- Mike konuş benimle, orda mısın!
Bir süre daha durduktan sonra zorla cevap verdi.
M- B-ben.. Seni h-hak.. Etm-miyorum.. Gi-gitmelisin..
Beni yere bıraktı.
W- Şimdi gidemem, ve sanırım sonra da gitmeyeceğim seni bırakamıyorum!
Rahatlatmak için boynuna sarıldım hala tepkisizdi.
*Vecna gelmiş arklar*
W- Seni eve götüreceğim, ve bir daha böyle saçma sebeplerden dolayı ayrılmayacağım.
Yavaşça önüne gelen saçını geriye attım ve yara izini gördüm.
W- Bunu bir daha yaşamayacaksın.
Öpüp kolumu omzuna attım ve yürümeye başladık.