Birer patates kızartması aldık.
W- Çok güzell.
M- Öyledir ama eminim sen daha güzel yaparsın.
W- Bir ara denerim.
M- Yeyy!Bir yandan da çikolatalı süt içiyordum.
*Benim günlük kahvaltım böyle ve aşırı iyi tavsiye edilir deneyin*
Patatesleri bitirdiğimizde boş boş konuşmaya başladık, çok eğleniyorduk.
Garson tabakları alıp gitti. Mike da hesabı ödedi ve dükkandan çıktık.
W- Bunu tekrarlamalıyız.
M- Bence de!Bir parka gittik ve banka oturduk, el ele tutuşuyorduk.
Yanımıza yaşlı bir adam geldi.
Dayı- Gençler buralarda bir park var mı?
M- Arkanızda.
D- Ne?
M- ARKANIZDA DİYORUM.
D- Ha anladım sağol.Adam dönüp gitti.
Hiç beklemediğim bir şekilde kaydıraktan kaydı.
W- MIKE BÜYÜYÜNCE BU AMCA GİBİ OLACAĞIM!
M- BİZ DE KAYALIM!Elinden tutup kaydırağa koştum.
Önce tek tek kaymıştık sonra ben önde Mike arkamda kaydık.
W- WIYYY!
M- İŞTE BENİM PİSİM!Bir kadın bizi işaret ederek yanındaki yaklaşık 5 yaşlarında olan çocuğuna uyarıda bulunuyordu.
Mal Karı- Bak kızım sakın büyüyünce sen de böyle pis biri olma.
Akıllı Velet- Bunun neresi pis anne? Abiler ne güzel eğleniyor.
M.K- Henüz bunu anlamak için küçüksün.
A.V- Her neyse ben abilerle kaymaya gidiyorum.
M.K- OLMAZ GEL BURAYA DEDİM!Kız umursamayarak yanımıza geldi.
A.V- Abi çok mutlu görünüyordunuz da size katılabilir miyim?
Kızı samimi bulduğum için kucağıma aldım ve kaydıraktan kaydık.
M- Ooo beni unuttunuz sanırım Will Bey.
W- BU KIZ BENİM İDOLÜMDÜR💅.
A.V- O ne demek?
W- Kısaca seni sevdim küçük velet.
A.V- Ben de sizi sevdim. Ama diğer abi sana bozuldu sanki? Onu da aramıza alalım.Mike şaşkınlıkla bize döndü.
M- N-NE ŞAKA YAPIYORSUNUZ DEĞİL Mİ?
W- NE ŞAKASI GEL ŞURAYA.
M- HAYATTA OLMAZ!
A.V- NOLURRRR..
M- TAMAAM SIRF SEN İSTİYORSUN DİYE GELİYORUM WILL'İN İDOLÜ MÜSÜN NEYSEN ARTIK, HIH.Mike yanımıza gelirken kız bana döndü.
A.V- Neden böyle?
W- Boşver seni kıskandı sadece.Konuşmanın ortasında kızın annesi bağırdı.
M.K- VIOLET GİDİYORUZ!
V- Gitmem gerek tanıştığıma memnun oldum!
W- Biz de! Ama Mike çok olmamış sanki. Neyse hoşçakal.
V- Güle güle!Annesinin yanına koştu, giderken annesi ona bağırmaya başladı ama kızın umrunda değildi bana el sallıyordu.
Uzaklaştıklarında sevinçle Mike'a döndüm.
W- Çok tatlı değil mi!
M- Çok...
W- Hey, onu kıskandığını söyleme bana.
M- NE YANİ KISKANAMAZ MIYIM? RESMEN O GELDİĞİ GİBİ BENİ UNUTTUN.
W- Seni unuttuğum falan yok aşkolatam.*10/10 iltifat*
M- Kanıtlasanaağ..
W- Burda olmaz insanlar var.
M- BIKTIM BU İNSANLARDAN.
W- Tamam sakin ol, gidelim.Onu boş bir köşeye götürdüm ve uzunca öptüm.
W- Tek aşkımsın sen.
M- Hehehe hep öyle kalacağım.Düşünceli bir şekilde sordu.
M- Sence gelecekte onun gibi bir kızımız olur mu?
W- ÖhÖ öHö nE dEDiğİNin fARkıNda MIsıN?
M- Evet.
W- O zaman söyle bakalım, nasıl olacakmış o?
M- Şey..Ee...Seni..Si-Güçlü bir şekilde öksürdüm.
W- BU KONUŞMA ÇOK GARİP YERLERE GİDİYOR SANKİ.
M- Eeeeee.. Dediğim olur mu?
W- MIKE. BUNU BAŞKA ZAMAN KONUŞALIM, NOLUR.
M- Hmm peki.
W- GÜZEL. Artık eve gidelim.El ele tutuşup yola çıktık ama başımıza gelecek iğrençliklerden haberimiz yoktu.
