M- Günooğ! W- Sana da günoo. M- Yaa yeni uyandığında çok tatlısınn. diyip öpmeye başladı.
M- İnsanın yedikçe yiyesi geliyor.
*benim yanaklarım gibi heheheheğ*
W- Ama sürekli beni yersen uyuyamam kii. M- Seni uykucu pisi.
O sırada aşağıdan kapının çalınma sesi geldi.
Mike kendini yatağa bıraktı ve uyuyormuş numarası yaptı.
W- Of kim geldi bu saatte!
Uykulu bir şekilde aşağı indim ve kapıyı açtığımda karşımda lise arkadaşımı görünce çok şaşırdım.
W- John? J- Naberr özledim seni!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*this is John odjwpgö3p*
Ona sarıldıktan sonra konuşmaya başladım.
W- Kaç yıl oldu sen evimi nasıl hatırlıyorsun? J- Hiç unutmam.
Onu içeri geçirdim.
W- Burda bekle seni Mike'la tanıştıracağımm! J- Arkadaşın mı? W- Ha- Evet. J- Tamam.
Yukarı çıktım ve sevinçle Mike'ı dürttüm.
W- Heyyy seni biriyle tanıştırmam gerekk! M- Kimmiş o? W- Liseden bir arkadaşım. Ha bu arada sevgilim olduğunu bilmiyor o yüzden onun yanında bana olabildiğince arkadaş gibi davranmaya çalış. M- Bunu yapabileceğimden pek emin değilim ama neyse, ona söylemeyi düşünmüyor musun? W- Söylicem ama şimdi olmaz.
Elini tutup onu aşağı indirdim fakat John yoktu.
M- Bu arkadaş hayali-
Cümlesini bitiremeden John arkamızdan "BÖ!" diye bağırdı.
M- AAAĞAAAA! J- Gördüğün gibi gerçeğim.
Mike'a döndüm.
W- Biraz şakacıdır söylemeyi unutmuşum. M- Anladım. J- Hmm sen Mike olmalısın. M- Sen de John. J- Evet memnun oldum. M- Ben de, karşılama biraz garipti ama unutulmaz. J- Eh bence de. W- Eeee tanıştığınıza göre size bir şeyler hazırlayayım. J- Ben de Mike'ı biraz daha tanıyayım. diyip Mike'ı koltuğa çekti.
M- Napıyon aa. J- Ee nasılsın? M- İyiyim de, niye beni tanımak istedin? J- Arkadaş olduk ya. M- Arkadaş? J- Evet, bir sorun mu var? M- Yok, sadece aniden bir arkadaşım olunca biraz şaşırdım küçüklükten beri tek arkadaşım Will'di.. J- Nee!
Mike arkadaş kelimesini duyunca çok sevinmişti ve duygulanmıştı. John onu rahatlatmak amacıyla sarıldı.
J- Üzülme artık ben de varım. M- İyi ki tanıştık, Will'in arkadaşı olduğuna göre eminim çok iyi birisindir. J- İyi geçineceğimizi düşünüyorum. M- Ben de.
John Mike'a komik anılarını anlatırken onları yemeğe çağırdım.
W- Hadi gelinn!
Gelirken hala gülüşüyorlardı, onların adına sevinmiştim.
*john&mike 4ever best friends ocme8ym3p*
W- Bu kadar iyi anlaşacağınızı hiç düşünmemiştim. M- Ben de. J- Mike'a diyorum ki "Seni Will'le shipliyorum" çocuk saçmalama diyor.
O sırada meyve suyu içiyordum ve az daha püskürtecektim.
W- E h-haklı niye shipliyorsun ki? J- Aman ne biliyim çok yakışıyorsunuz bence. W- Neyse onu bunu boşver de sen evine gidecek misin? Yanlış anlama istediğin kadar kalabilirsin tabi sadece merak ettim. J- Aslında buraya sende kalıp kalamayacağımı sormak için geldim, çünkü babam beni evden attı. Bilirsin kendisi tam bi- W- NE! O adamı öldürmek istiyorum. J- Ben de ve oraya bir daha dönmem, isterseniz başka bir yerde kalabilir- M- YOK YOK BURDA KAL BENCE. Dİ Mİ WILL? W- Bence de hem başka kimde kalacaksın ki. J- Aslında doğru. M- Yeyy!
Yemeği yedik, masayı toplarken Mike çaktırmadan yanağımı öptü.
Fısıldadım.
W- Hey dur!
John bize döndü.
J- Bir şey mi oldu? W- Yok yok. J- Peki.
Her şeyi topladıktan sonra Mike'la odaya çıktık, John ise aşağıda benim kitaplarımdan birini okuyordu.
Mike'ı uyarmaya başladım.
W- Ya görseydi! M- Nolucak sanki, zaten ona söyleyecektin. W- Evet ama şimdi demedim. M- Pekii dayanmaya çalışırım.
Beni yatağa yatırıp öptü.
Merdivenlerden ayak sesleri geldiğini duyunca Mike üstümden kalktı ve bana bir şey anlatıyormuş gibi yaptı.
John kapıyı tıklattıktan sonra içeri girdi.
J- WILL T-TUVALET NERDE?
Kalkıp yolu gösterdim ve Mike'ın yanına geri gittim.
M- Nolur bir an önce söylee bunları gizlice yapmak istemiyorum! W- Merak etme canımm elbet söylicem. diyip öptüm.