Teşekkür

3.2K 350 177
                                    

Keyifli okumalar...

"Ne-nerede oynadınız?"

"Aşağı sokaktaki parkta."

Jungkook duyduğu şeyle sadece koştu. Her geçen saniye hayatında geri dönüşü olmayan şeylere sebep olur diye çok korkuyordu.

Nefes almayı bile unutmuştu. Hızla toprak park alanına girmiş etrafına bakınmıştı. Fakat park bomboştu.

"Juwoon! Juwoon abicim nerdesin ben geldim!"

"Juwoon!"

Taehyung'un gür sesi boş alanda yankılanmıştı. Hızla parkı turladılar.

"Juwoon."

Jungkook'un bağırmasıyla aynı anda sesi kısıldı. Tükenmişti... Şu kısacık sürede mahvolmuştu...

Hızla Taehyung'a yaklaştı.

"Po-polis. Polise gidelim Taehyung."

"Tamam gidelim. Sakin ol olur mu? Bulacağız! Sen etrafa bak, ben hemen arabayı alıp geliyorum."

Jungkook hızla başını salladı. O sırada cılız bir ses ikisinin de kulağına doldu.

"Abicim..."

Jungkook ilk başta yanlış duyduğunu sandı. Üzüntüden Juwoon'un sesi yankılanmıştı sanki kulağına. Çünkü etrafında hala hiçbir hareketlilik yoktu.

"Buradayım abicim, yukarıda."

Hızla ikisi de başını yukarı kaldırdı. Kocaman yeşil ağacın arasında küçücük bir beden duruyordu ve titriyordu. Üzerinde, onu en son evde bıraktığı ince tişörtle duruyordu.

Jungkook o an bayılacak gibi hissetti. Çünkü küçük bebeğini görür görmez gerilen vücudu anında gevşemişti. Zaten hiç durmayan göz yaşları biraz daha aktı. Hiç bu kadar güçsüz hissettiği olmamıştı daha önce. Öyle ki ağacın gövdesine zor tutunmuştu.

"Abi çok korkuyorum, alır mısın beni artık kucağına lüften, çok üşüdüm."

Juwoon'un titreyen sesiyle bir kez daha titremişti Jungkook.

"Korkma bebeğim geliyorum. Alacağım şimdi seni kucağıma."

Elleri, ağacın sert ve pürüzlü gövdesine tutunurken sendeledi. Taehyung, o an Jungkook'a engel oldu.

"Jungkook titriyorsun. Juwoon'u ben indiririm. Sen dur lütfen."

Jungkook'un o an sarılmak istedi. Minnetle sarılıp teşekkür etmek istedi Taehyung'a ama şu an öncelikleri vardı.

Onaylar anlamda başını salladı Jungkook ve bu sefer Taehyung tutundu ağaca.

"Teyung?"

Juwoon'un şaşkın bakışlarına bakılırsa Taehyung'un orada olduğunu daha yeni fark ediyordu. Çünkü o da çok korkmuş ve abisini çok özlemişti. Bir an abisinin onu hiç bulamayacağını ve artık bu ağaçta yaşayacağını düşünmüştü. Bu korkunç ihtimal(!) aklına geldikçe ağlamıştı minik beden.

"Tanrım! Juwoon, buraya çıkmayı nasıl başardın?"

"Aslında çok kolay çıktım ama inemedim. Kaldım burada..."

Hafif hafif çenesi titriyordu konuşurken çünkü fazlasıyla üşümüştü.

Jungkook hızla ellerini birbirine kilitlemişti ve Taehyung'un ayağına doğru uzatmıştı.

"Bas!"

Jungkook, Taehyung'a göre biraz daha yapılıydı. Bu yüzden Taehyung biraz kararsız kalsa da Jungkook'un kenetlediği ellerine basmış ve ayağını ağacın dalına atabilmişti. Aralarında biraz mesafe kalsa bile Juwoon'a oldukça yaklaşmıştı. Vücudunu ağaca sabitlediğinde ve düşmeyeceğine emin olduktan sonra kollarını Juwoon'a uzattı.

Fraud |taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin