Fraud |taekook

Sigara

Keyifli okumalar...

"Bir paket sigara ve bir kutu prezervatif alabilir miyim?"

"Bu kadar isteksiz aldığına göre kendine almıyorsun?"

"Pardon?"

"Diyorum ki bu kadar istemeyerek aldığına göre prezervatifi kendine almıyorsun."

Karşımda duran, hemen hemen benimle yaşıt olduğunu düşündüğüm çocuğa baktım. Bembeyaz ve kusursuz olan dişleriyle gülümsüyor, elindeki kutuları kasadan geçiriyordu.

Gülümsemesi o kadar içtendi ki, dudaklarım, benden bağımsız tebessüm etti.

"Sigara benim, prezervatif patronumun..."

"Biz, bu saate kadar çalışırken yaşlı bunak hayatın sefasını sürüyor ha?"

"Pek yaşlı sayılmaz..."

"O zaman bu kırkından sonra azanlardan?"

"Patronum, bizimle yaşıt..."

"Baba parası demek?"

"Hem de dibine kadar."

Söylediğim şeyle ikimizde gülerken elindekileri ufak bir poşete koyarak bana uzattı.

"24.000 won."

"Burdan al lütfen."

Taehyung'un onunla ilgili yapacağım harcamalar için verdiği kartı uzatmış, karşımdaki çocuğa yeni bir gülümseme sunmuştum.

Kartı hızla okutup bana verdiğinde gözlerini gözlerime sabitledi.

"Geçersiz kart."

"Geçersiz mi? Bir yanlışlık olmalı tekrar okutabilir misin?"

"Tabii... Yine geçersiz."

Sikeyim seni Taehyung!

"Peki o zaman buradan al lütfen."

Cebimden çıkardığım son 50.000 wonu karşımdaki çocuğa uzattım. Paraya kısa bir süre bakış attıktan sonra elimden aldı ve para üstünü verdi.

"Şey... Fazla para üstü verdin. 24.000 won tutmuştu."

"Sigaran, benim hediyem olsun. Gecenin bu saatinde belki biraz keyiflendirir seni. Sadece prezervatifin parasını aldım."

Şaşkınlıkla gözlerine baktığımda, çarpık bir gülüş sundum.

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim..."

"Jungkook... Adım Jungkook."

"Memnun oldum Jungkook. Ben de Wooyoung."

"Ben de memnun oldum. İyi geceler."

"İyi geceler. Yine bekleriz."

Sırıtarak ve ufak bir baş selamı vererek çıktığım marketten, hızlı adımlarla otele ilerledim.

Şerefsiz, piç...

Sanki şoförü değil, özel uşağıydım! Prezervatifini bile bana aldırıyordu. Üstüne üstlük bana geçersiz bir kart veriyordu.

Aptal! Çok param varmış gibi bir de bunun sikine ödeme yapıyordum.

Otelin girişine geldiğimde, zaten gideceğim yeri çok iyi biliyordum. Asansöre binip en üst kata çıktım. Kapıyı bir kere tıklattığımda, geri çekilip beklemeye başladım.

"Geliyorum bir dakika..."

Kapının ardından gelen boğuk ses daha da sinirlenmeme sebep olurken, kapı açıldı.