Fraud |taekook

Mutlu Olun

"Juwoon nasıl?"

"Sürekli sizi soruyor, en çok da seni."

Hoseok'un gözlerinin dolduğunu fark ettiğimde boğazımda oluşan yumruyu geçiremedim.

"Ben de onu çok özlüyorum."

Konuyu değiştirip, dikkatini dağıtmak istedim.

"Mahkeme kararı ne zaman belli olacak?"

Derin bir iç çekti.

"Birçok şeyi üzerimize yıkıp kaçmış şerefsiz, üzerimde kaç belge var saymadım bile Jungkook. Sürekli itiraz ediyoruz ama ona ulaşamadığımız için bir sike yaradığı yok. Anlayacağın uzun bir süre buradayım."

Bu sefer ben derin bir iç çektim.

"Ben çok üzgünüm Hoseok, çok..."

"Olma Jungkook, sen neden üzgünsün?"

"Bu işte beraberdik?"

"Jungkook, biz buradayız çünkü o çok güvendiğimiz patronumuz bizi sattı. O şerefsiz bizi polise ifşa edip kendi götünü kurtarmaya çalıştı. Senin zerre alakan yok bu yüzden kendini asla suçlama."

Doğruydu, kaçabilmek için herkesi ihbar etmişti. Ben de dahildim fakat beni dolandırıcılıktan değil Juwoon'u kaçırmaktan ihbar etmişti orospu çocuğu... Çünkü bu işten sıyrılabileceğimi düşünmüyordu.

Sinirle çenemi sıktım.

Mahcup bir şekilde sordu, sesi oldukça kısıktı.

"Annemi görüyor musun hiç?"

Tebessüm ve mahcubiyetle söylediği şeye tebessümle cevap verdim.

"Dün Juwoon ile yanındaydık. Anneni sakın merak etme olur mu Hoseok? Sık sık ziyaretine gidiyoruz Juwoon ile. Gayet iyi, sağlıklı sadece seni çok özlüyor."

"Teşekkür ederim Jungkook gerçekten teşekkür ederim. Sen nasılsın?"

"Daha iyiyim, iyi olmaya çalışıyorum."

"İyi ol artık hep iyi ol, olun. Mutlu ol Jungkook... Hak ettiğin tek şey bu... Taehyung ile Juwoon ile mutlu olun artık... Jungkook sen çok şey yaşadın. Çok şey ve çok zor yaşadın. Sen küçücük çocuğa kocaman bir aile oldun. Juwoon sırf o yatağa tok girsin diye, neler feda ettiğine ben şahidim. Tanrı şahit hiçbirimiz bu işin sonunun böyle biteceğini bilmiyordu ama oldu işte."

Dolu gözlerle dinliyordum onu.

"Çok hata yaptık, çok yanlış yaptık ama yaptık işte. Şimdi cezamızı çekiyoruz."

"Peki ya ben?"

Utançla eğdim başımı.

"Sen bunun bedelini ödedin Jungkook... Bırak biraz da seni mutlu etsin bu amına koyduğumun dünyası... Biraz da senin yüzün gülsün... Artık mutlu ol... Hak ettiğin şey bu çünkü..."

Gözümden yanağıma akan yaşı hızla sildim.

"Teşekkür ederim Hoseok, çok teşekkür ederim..."

***
"Yoongi! Masayı hazırladın mı? Bak, bardaklar buradaki dolapta!"

"Ya biz misafir olarak gelmedik mi amına koyayım! Niye masayı biz hazırlıyoruz?"

Jimin, Yoongi'nin yüzünü tutarak öpücük bıraktığında gülümsemeden edemedim.

Of! Jungkook'u özlemiştim işte... Nerede kalmıştı?

"Hayatım, biz misafir miyiz? Hadi sen bardakları al ben de peçeteleri koyayım."

Yoongi hemen yumuşarken söz dinleyen çocuklar gibi dolaptan bardakları aldı ve içeri gitti.