Fraud |taekook

Hesap

Keyifli Okumalar...

-

Jungkook

"Bunu kim yaptı sana?!"

Sesi tüylerimi diken diken ederken aldığı nefes boynumu okşayıp geçiyordu. Yutkundum çünkü tek yapabildiğim buydu. Olduğum yere çakılmış gibiydim. Ne hareket edebiliyor ne de bir şey söyleyebiliyordum.

Birkaç gündür görmediğim için mi yoksa içimde büyüyen vicdan azabından dolayı mı bilmiyorum ama şu an yapmak istediğim tek şey boynuna sıkıca sarılıp ağlamaktı.

Arabadan indiği an yüreğimde hissettirdiği rahatlık ise saçmalıktı. Niye böyle hissettiriyordu? Neden yanındayken her şeyi yapabilecek gibi hissediyordum.

Hafifçe geri çekildi ve gözlerimin içine doğru baktı. Eli usulca tam gözümün altına gitti. Dört gün önce açılmış olan şimdi ise kurumaya yüz tutmuş ufak bir yarıktı. O kadar hafifçe sevdi ki orayı aldığım nefes titredi.

Dokunduğu an çenesi kasıldı ve gözleri diğer yaralarda gezindi. Her baktığı yerde kaşları daha da çatılıyordu sanki.

Burnundan sertçe bir nefes verdi ve gözlerini hızla suratımdan kaçırdı, yeniden fısıldadı...

"Jungkook, bunu sana kim yaptı?"

Gözlerim hızla bizi izleyen Juwoon'a kaydı. Korkmaması için gülümsedim ve yeniden Taehyung'a döndüm.

"Her şeyi anlatacağım her şeyi... Sadece eve gidelim olur mu?"

Taehyung da Juwoon'a baktığında nerede olduğumuzu yeni fark etmiş gibi başını salladı. Juwoon'u yeniden kucağına almış, yanağına hızlı bir öpücük bırakmıştı. Juwoon ise kollarını Taehyung'un boynuna sarmış gülümsüyordu.

Taehyung'un yanında mutluydu benim mutlu olduğum gibi...

Taehyung, Juwoon'u kucağından indirmeden benim oturacağım yerin kapısını açtı ve binmemi bekledi. Sonra arka koltuğun kapısını açarak Juwoon'u oturttu ve kemerini bağladı.

Arkamı hafifçe dönerek Juwoon'a baktım. Yüzündeki gülümseme hiç gitmezken havada kalan ayaklarını heyecanla sallıyordu.

Taehyung da arabaya bindiğinde önce bana sonra dikiz aynasından Juwoon'a gülümseyerek baktı.

"Juwoon bey aç mıdır acaba?"

Söylediği şeyle Juwoon'a yeniden baktım. Alt dudağını ısırmış kocaman gözleriyle bana bakıyordu.

"Acıktın mı bebeğim?"

Bu sefer benim sorduğum soruyla başını aşağı yukarı yavaşça salladı.

"Ama birazcık acıktım, Teyung sorduğu için..."

İkimizde Juwoon'un söylediği şeye gülerken, Taehyung tek kolu direksiyondayken arkaya doğru döndü, henüz arabayı çalıştırmamıştı.

"O zaman birer hangurber yemenin vakti gelmiş..."

Juwoon sevinçle ellerini çırptığında Taehyung arabayı çalıştırdı ve boşta kalan eliyle elimi tuttu.

Ona bakmama rağmen gözünü yoldan ayırmamıştı. Farkındaydım, çok merak ediyordu. Ne oldu ne bitti hemen öğrenmek istiyordu ama yine de bizim için bekliyordu.

Kenetli ellerimize baktığımda yine aynı yerde aynı acıyı hissettim. Rahatsızlık ve vicdan azabıyla birlikte elimi çekmek istesem de Taehyung buna izin vermemiş aksine daha sıkı kenetlemişti ellerimizi birbirine...