Keyifli okumalar...
"Bu gece... Taehyung bu gece benimle sevişir misin?"
Söylediğim şeyle yutkundu Taehyung... Gözlerimin tam içine bakıyordu. Gözlerinin dolduğunu parlayan harelerinden anlayabiliyordum.
Fısıltıyla konuştu.
"Bu bir veda değil Jungkook..."
Acı bir gülüş belirdi dudaklarımda, güldüğüm için kısılan gözlerimden birkaç damla daha süzüldü yanaklarıma.
Bir cevap vermediğim için yeniden aynı ses tonu ile konuştu.
"Sizi asla bırakmam."
Ellerimle usulca yüzünü sevdim ve başımı salladım. Uzanıp dudaklarını öptüm.
Geri çekilerek ıslak bir sesle ayırdı dudaklarımızı.
"Bana inanmıyor musun?"
Kırgınlıkla çıkan ses tonu zaten acıyan kalbimi daha da acıttı.
"Biliyor musun Taehyung? Ben hiç kimseye güvenmedim... Hiç kimseye... Çünkü şartlar bunu gerektirdi, böyle olması gerekti. Ama sen Taehyung sen benim istisnamsın. Ben en çok sana güvendim."
"Buna asla pişman olmayacaksın Jungkook, asla güvenini boşa çıkarmayacağım."
Ben çıkaracağım Taehyung... Sen pişman olacaksın... Beni tanıdığın güne lanet edeceksin...
"Biliyorum..."
Yeniden dudaklarımızı birleştirdiğinde daha yavaş öpmeye başladım.
Zihnime kazımak istedim, bu anları hiç unutmamak istedim. Hatırladıkça canım yanacaktı... İşte benim de cezam bu olacaktı.
Annesi ve babası tarafından bile terk edilen biriydim ben... Şimdi bu hayatta beni gerçekten seven birini terk edecektim. Hem de en çirkin şekilde.
İşlerin bu raddeye geleceğini bilseydim eğer yine yapar mıydım? Asla.
Asla bunu yapmazdım. Ben alışkındım. Sevgisizliğe, ilgisizliğe, yalnızlığa... Böyle devam edebilirdim. Taehyung'a bunu yapmaktansa, böyle berbat bir yaşama mahkum olabilirdim.
Fakat artık her şey için çok geçti.
Kolay değildi. Her şeyi anlatmak, her şeyden vazgeçmek. Hem anlatsam bile beni kendi elleriyle bile polise teslim edebilirdi. Şu dakikadan sonra riske atabilecek durumda değildim. Özellikle de Juwoon'un benden alınma ihtimali ortaya çıkmışken.
Son gecemizdi ve her şey bitecekti.
Bunun hırsıyla asıldım dudaklarına, üzerindeki tişörtü yırtarcasına çekiştirdiğimde Taehyung şaşırsa bile hemen ritmime ayak uydurdu. Bana yardımcı olmak adına tişörtünü bir çırpıda başından çıkardı ve kenara fırlattı.
Ellerim kemerine gittiğinde sadece kemeri açmamı izledi. Yüzüne bakmadan konuştum
"Üstte olmanı istiyorum."
Sesim son derece hırçın çıkmıştı. Yine hiçbir şekilde Taehyung'un yüzüne bakmadan üzerimdeki tişörtü çıkardım.
Az önceki duygusallığım yerini hırçınlığa bırakmıştı adeta. Kendime olan sinirimdendi her şey.
Taehyung ise hiçbir şey yapmadan öylece bekliyordu. Pantolonumu da çıkardım ve siyah iç çamaşırımla kaldım. Ellerim Taehyung'un pantolununa gittiğinde ellerimi tuttu ve beni engelledi.
"Jungkook bana bak."
Bakmak istemiyordum. Gözlerine bakarsam, yenilirdim.
Aniden çenemi bulan elleriyle başımı kaldırdı ve gözlerimizi buluşturdu. Elleri çenemi hafifçe sıkarken, gözlerinde yine aynı koyu tonu gördüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fraud |taekook
FanfictionJeon Jungkook çetesinin en büyük vurgununu yapmak için seçilmişti... Text-Düzyazı Switch 30.06.22