Sayende

3K 316 156
                                    

-Keyifli Okumalar-

Beni yorumsuz bırakmazsanız çok mutlu olurum:)

"Günaydın!"

"Günaydın sevgilim..."

"Taehyung, iş saatleri içerisindeyiz."

"Biliyorum sevgilim."

"Asla vazgeçmeyeceksin değil mi?"

Sahte sinirime gülümseyerek cevap verdi.

"Asla vazgeçmeyeceğim."

Hatta evlerinin önünde olmamıza rağmen dudaklarıma ufak bir öpücük bıraktı.

"Moralim bozukken bile bana çok iyi geliyorsun..."

Söylediği şeyle kaşlarım hafifçe çatıldı, arabaya bindiğimizde hemen Taehyung'a doğru döndüm.

"Ne oldu, neden moralin bozuk?"

"Bilgisayarım, dünden beri saçma sapan hatalar verip duruyor. Biliyorsun hemen hemen her şeyim orada. Bugün yaptırmam gerekiyor."

"Ne sorun olabilir ki?"

"Hiç bilmiyorum. Maillerime bakana kadar bir sorun yoktu. Sonrasında bazı dosyalar açılmamaya başladı."

"Çok ciddi bir şey gibi durmuyor. Yani halledilir. Benim yakın bir arkadaşım var, o çok iyi anlar bu işlerden. İstersen, seni işe bıraktıktan sonra bilgisayarını ona götürebilirim."

"Gerçekten mi? Hemen halledebilir mi?"

"Yani bugüne kadar yapamadığını hiç görmedim. Eminim bunu da halleder."

"Bir tanesin!" yanağıma bıraktığı öpücükle gülümsedi. "Yalnız öğleden sonra bir toplantım var. Hazırladığım sunum içinde, o zamana kadar yapabilir mi?"

"Sorarım, eğer halledemezse hemen getiririm geri. Toplantıya yetiştiririm merak etme."

"Günümü kurtardın Jungkook."

Boynuma bu sefer daha sıkı sarıldığında yüzündeki gülümseme silindi.

"Ne yaptım sanki..."

"Ne demek ne yaptım? Kimseye emanet edemem bu bilgisayarı o yüzden kendim halletmem gerekecekti ama sayende hallettim."

Başımı usulca salladım.

"Önemi yok..."

"Hadi gidelim sevgilim."

"Gidelim..."

~

Taehyung'u şirkete bıraktıktan sonra arka koltukta bıraktığı bilgisayara baktım.

Telefondan hızla Namjoon'un numarasını bulup, vakit kaybetmeden aradım.

"Alo?"

"Namu? Napıyorsun?"

"Ofisteyim, oturuyorum. Sen ne yaptın? Halledebildin mi?"

"Evet, attığın mail işe yaramış. Bilgisayarının bozulduğunu sanıyor. Halletmem için bana verdi bilgisayarı.  Getiriyorum, yalnız bizim ofiste buluşmayalım. Başka bir yere gel orada halledelim."

"Tamam, sana attığım konuma gel orada halledelim."

"Tamam geliyorum."

Telefonu kapattım. Başım direksiyona gömülürken sıkıntıyla nefes verdim. İstediğim oluyordu işte. Neydi canımı sıkan şeyler.

Halledecektim işte! İşin büyük bir yükü biraz sonra hallolacaktı. Gerisi ise kendiliğinden gelişecekti.

Sevinmem lazımdı!

Fraud |taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin