-Keyifli Okumalar-
"Abi, Teyung da gelecek mi?"
Sorusu beni yenilgiye uğratırken hiç vakit kaybetmeden sorusunu yineledi.
"Çok özledim Teyung'u abi... O da beni özledi mi?"
"Hm hm... O da seni çok özledi..."
"Neden gelmedi o zaman?"
"Taehyung'un bir sürü işi vardı bebeğim, o yüzden gelemedi."
"Peki yarın gelir mi? Sen yanında getirirsin değil mi?"
Gözlerimi istemsizce kaçırmıştım.
"Abi ben çok özlüyorum sizi, evimizi. Abi bana kimse çipolata almıyor burada..."
Söylediği şey tokat etkisi yaratırken gözlerimin dolmasını umursamadan Juwoon'un gözlerine çıkardım gözlerimi. Onun da gözleri dolmuş bir şey söylememi bekliyordu.
Daha da zayıfamıştı Juwoon şu an fark ediyordum. Kim bilir ne kadar ağlamıştı ben yokken hâlâ konuşmuyordu onlarla orasını az önce anlamıştım ama eminim ki inat edip bir şeyde yemiyordu.
Elimi demir aralıklardan uzatıp yanağını okşadım.
"Abi ben ağlıyorum hep... Sen olmadığın için... Abi al beni buradan söz bir daha hiçbir şey istemeyeceğim senden. Çipolata da istemeyeceğim hangurber de istemeyeceğim... Abicim beni yanına al tekrar evimize gidelim, birlikte uyuyalım bana masal anlat..."
Ağlamamak için dudaklarımın içini parçalıyordum adeta... Kafamı hızla salladım ve derin bir nefes aldım.
"Sana söz veriyorum bebeğim, alacağım seni, tekrar evimize gideceğiz. Bir sürü çikolata alacağım sana sonra birlikte hamburger yemeye gideceğiz tamam mı?"
"Teyung?"
"Taehyung da gelecek... Eski günlerdeki gibi."
Juwoon dolu gözlerine rağmen ellerini hızla çırptı.
"Yaşasın! Sen ben ve Teyung... Eksi günlerdeki gibi!"
Minik dişlerini göstererek gülmüştü bu sefer. Sonra ise aniden bir şey hatırlar gibi dudaklarını büzdü.
"Abi, öpmek istiyorum ben seni, kokunu özledim."
Demiri tuttuğum ellerimin boğumları bembeyaz olurken sözleriyle daha çok sıktım.
Her gece elimde minicik tişörtüyle uyuyordum. Kokusu geçer diye ödüm kopuyordu... Ben kocaman adamdım, benim için bile çok ağırken Juwoon nasıl kaldırabiliyordu bu yükü bu lafları...
"Gel buraya..."
Yanağımı uzatabildiğim kadar uzattım. Minik dudaklarını yanaklarıma bastırdı, diğer eli de yanağımı tutuyordu.
Birkaç kez öpüp geri çekildi. Dudaklarını normal halini almamıştı ama hâlâ üzgündü ve büzüyordu, yetmiyordu ikimize de ve ben onu yanıma alana kadar da yetmeyecekti.
"Juwoon neredesin?"
Duyduğumuz sesle ikimizde yerimizde sıçradık.
"Juwoon bebeğim, şimdi git tamam mı? Kimseye bir şey belli etme, sana dediklerimi de sakın unutma yarın geleceğim tamam mı?"
Hızla başını salladı, dayanamayıp elini sallarken bir yandan etrafına bakıyordu. Her seferinde bu kadar akıllı olması yüzümde tebessüm bırakıyordu.
"Juwoon?"
Kocaman gözleriyle yeniden gözlerime baktı.
"Yemeklerini ye lütfen tamam mı? Kocaman ol."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fraud |taekook
FanfictionJeon Jungkook çetesinin en büyük vurgununu yapmak için seçilmişti... Text-Düzyazı Switch 30.06.22